Köşe YazarlarıManşet

11 Ekim Dünya Kız Çocukları Gününde Şampiyon Kim?

Voleybolda Milli Takımlar sezonu kapanırken AXA Sigorta Şampiyonlar Kupası ile yurda dönmüş durumdayız. Hafta sonu da Vodafone Sultanlar Ligi karşılaşmaları ile lig sezonunu açacağız.

Burhan Felek Vestel Voleybol Salonu’nda Fenerbahçe Opet ile VakıfBank arasında oynanan AXA Sigorta Şampiyonlar Kupası maçına, birbirimizin voleybol sevgisinden bir tesadüf eseri haberdar olduğumuz meslektaşım Berfin Varışlı ile birlikte gittik. Kendisi, sahada göreceği ilk voleybol karşılaşması olması itibariyle bu maç için çok heyecanlıydı. Onun heyecanını görmek ve bu zevki onunla paylaşabilmek çok hoştu. Başından sonuna karşılaşmanın her anının tadını çıkardık; gözlemlerimizi konuştuk, fikirler geliştirdik, düşündük, eğlendik.

Maç, başlangıçta değilse de sonu itibariyle tamamen dolu bir salonda oynandı. Sosyal bilimci yanımla, bu seyircilerin ne kadarının harika bir yaz geçiren Filenin Sultanları dolayısıyla burada olduklarını merak ettim. Zira ben de başarılarla geçen bir yaz sonrasında kendimi sezonun açılışına işaret eden bu kupanın sahibinin belirleneceği karşılaşmada bulmuştum. Yaz aylarının o coşkusunun voleybol ile mesafeli birçok kişiyi bu suretle salonlara taşıdığına ve bunun araştırılması gerektiğine inanıyorum.

AXA Sigorta Şampiyonlar Kupası maçının oynandığı Burhan Felek Voleybol Salonu, maç statüsü itibariyle tarafsız saha sayıldığından anonslar ve müzikler buna uygun biçimde tarafsız şekilde yayınlandı. Aslında bu tarafsızlık, bir birleştirme fırsatıydı. Bir yandan da bu yaz üç önemli turnuvayı birincilikle bitiren A Kadın Milli Takımımızın yarattığı heyecanı tekrar yaşatacak, bu coşkuya referans verecek müzikleri rahatlıkla kullanılabilmesini sağlayacak bir imkan teşkil ediyordu. Tüm salona, en azından Milli Takım karşılaşmalarımızda kullanılan parçaların dinletilmesi ve o duyguların tekrar yaşatılması ne güzel olurdu. Bu, seyirciyi o ortak güzel hislerde bir araya getirir ve birleşme duygusunu artırırdı. Gönlümden, bu başarılarımızı bir ay kadar sonra da olsa, bu ortamda tekrar kutlasaydık ne güzel olurdu diye geçirdim.

Kaçırıldığını düşündüğüm bir fırsat daha var. Maçın oynandığı tarih olan 11 Ekim, bir başka önemli konuya temas etmeyi sağlayacaktı, ancak organizasyonda buna dair hiçbir şey yoktu. 11 Ekim, Dünya Kız Çocukları Günü olması hasebiyle, sahaya çıkan iki takımımızın en azından bir kutlama pankartı ile hatırlatabilecekleri ve kadın voleybolunda nice başarılara sahne olmuş bu voleybol salonunda hep birlikte kutlamamızı sağlayabilecekleri bir gündü. Bir başka uygulama da belki, madalyaları bir grup kız çocuğunun takması ya da alması olabilir miydi? Neticede, bu konuda birazcık kafa yorulmuş olunsaydı burada ilk anda aklıma gelen ham fikirlerin çok ötesine geçen şahane şeyler yapılabilirdi. 11 Ekim’in bu özelliğini kullanamamış olmanın, kız çocuklarının değerini ve gelişimini kadın voleybolu üzerinden vurgulamak adına önemli bir fırsatın kaçırılması anlamına geldiğini  düşünüyorum. Kadın voleybolunda kat ettiğimiz mesafe dolayısıyla böyle bir sosyal mesajı güçlendirecek her türlü şart hazırken, bu tür bir kutlama çok anlamlı ve etkili olacaktı ama maalesef bu yapılamamış oldu. Şimdilik “Olsun; böyle şeyler daha sonraki seferler için biraz daha uyanık olmayı sağlayabiliyor” diyelim ama bu konuya dair halkla ilişkiler (PR) faaaliyetlerini biraz daha akıllıca yürütmeye de dikkat edelim.

Yazımın sonunda sezonun ilk kupasını kazanan VakıfBank’ı kutlarken, yeni lig sezonunun tüm voleybol camiası için başarılı ve verimli geçmesini diliyorum.

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu