Röportaj

‘Bu daha başlangıç’

Hürriyet Gazetesi'nden Ceren Naz Büyük finali anlatan Mehmet Sevinç'e sordu!

Hürriyet Gazetesi’nden Ceren Naz Büyük, Avrupa Şampiyonası’nın finalini anlatan Mehmet Sevinç’e, Vargas’ın 41’inci sayısında “41 kere maşallah” dediği andaki hisselerini sordu.

Kariyerim boyunca tabii ki olağanüstü atmosferler gördüm. 2001 Avrupa Basketbol Şampiyonası, 2003 ve 2019 Avrupa Kadınlar Voleybol Şampiyonası, 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası atmosfer olarak da, tribünlerin sahaya etki etmesi açısından da son derece özel turnuvalardı. Bu turnuvaların ortak noktası hepsinin Türkiye’de yapılmış olmasıydı. 2023 Avrupa Kadınlar Voleybol Şampiyonası’na bakacak olursak belki de spor tarihinde ilk kez ev sahibi olmayan bir ülkenin takımı en iyi atmosferleri yarattı. Düsseldorf’ta grup maçlarında, Brüksel’de eleme maçlarında oluşan tribün atmosferi zannediyorum ki ev sahibi olmayan bir takımın aldığı en büyük destek olarak tarihe geçecek.

Maçı yerinde, salonda, o atmosferin içinde anlatmak çok farklı. Çünkü siz de maçın içine dahil oluyorsunuz ve o anları oyuncularla birlikte birkaç metre ötede yaşıyorsunuz. Rakibi, kendi oyuncunuzu ve teknik ekibi gözlemleme şansınız oluyor. Onların heyecanı, tribünlerin heyecanı, isteği, arzusu size de geçiyor. Maçı anlatmak daha da kolaylaşıyor.

Maçları anlatırken sandalyemden kaç kere ayağa fırladım bilmiyorum. Vargas’la beraber kaç kere sıçradım, Gizem ile birlikte kaç manşet aldım, Cansu ile birlikte kaç kere pas verdim… Kaptan Eda ve Zehra ile birlikte kaç blok yaptım, bilmiyorum. Sanki ben de o anlarda sahadaydım. Ben yaşadım ve yaşadıklarım kelimelerime, sesime yansıdı. Bu da tüm Türkiye’de hissedildiği için çok mutluyum.

Vargas her zamanki gibi finalde de muhteşem oynadı. Bir maşallahı hak ediyordu. 41 sayı alınca “41 kere maşallah” dedim. O sayı da şampiyonluk sayısı oldu. Çok da güzel oldu. Her şey denk geldi. Yine setlerde 2-1 gerideydik ve 4’üncü sette skor 21-17 iken Vargas ile harika savunmanın ardından bir sayı kazandık. Buna da “Çanakkale’yi savunur gibi savunduk” demiştim. Orada maç bitmişti artık. Şampiyonluk havasına bizi sokan sayıydı.

Takımımız şampiyonluğa her zaman inandı. Daha turnuvaya gitmeden buna inanıyorlardı. Turnuvada dikkatimi çeken arkadaşlık ortamıydı. Takımın birlik ve beraberliği şampiyonluğun habercisiydi. İşler kötü giderken de iyi giderken de takım ruhu hiç bozulmadı. Herkes pozitif kaldı.

Türk voleybolu emin ellerde. Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ ve ekibi son yıllarda Türk voleybolu için son derece kurumsal bir yapı oluşturdular ve her şey saat gibi işliyor. Lise takımında oynayan oyuncusundan en kariyerli milli oyuncusuna, en üst ligde şampiyon olan takımından ülkenin en ücra noktasındaki altyapılara kadar hâkim bir başkan ve yönetim düşünün. Avrupa şampiyonluğu hedeflerden sadece biriydi ve
bu daha bir başlangıç.

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu