Avrupa

Andrea Gardini:’Her Oyuncu İçin Farklı Bir Anahtara İhtiyacınız Vardır’

İtalyan voleybol antrenörü ve eski bir voleybolcu olan Andrea Gardini’nin kariyeri aralarında Dünya Şampiyonası, Olimpiyat, Dünya Ligi’ni de içeren sayısız altın madalya içeriyor. Andrea Gardini, 2007’de Voleybol Onur Listesi’ne alındı.

İki kez Olimpiyat madalyası kazanmış olan ve 20. Yüzyılın En İyi Voleybol Takımının kilit bir bileşeni olan Gardini, İtalyan erkek voleybol milli takımı için hayati derecede önemli bir orta oyuncuydu. Spor dünyasında çok az takım, içerisinde Andrea Gardini’nin de yer aldığı 1990’ların İtalyan Erkek Voleybol Takımı kadar baskın olmuştur.

Gardini’nin içerisinde yer aldığı İtalyan milli takımı, arka arkaya üç Dünya Şampiyonası şampiyonluğu kazanan ilk takım olmuştu (1990, 1994 ve 1998). İtalyan takımı, 1996 Atlanta Olimpiyatları’nda gümüş ve 2000 Yaz Oyunları’nda bronz madalya kazandı. 1996 Atlanta Olimpiyatları sırasında, İtalya ve Hollanda, bazılarının altın madalya için “Şimdiye Kadarki En Büyük Voleybol Maçı” dediği karşılaşmayı oynadı.

Gardini, oyunculuk kariyerini sonlandırdıktan sonra başarılı bir voleybol koçu oldu ve şu anda Polonya takımı Jastrebski Wegiel’in koçluğunu yapıyor..

Andrea Gardini, 2006-2007 sezonunda İtalyan Superlega’daki bir kulüp takımı olan Sparkling Milano’nun genel müdürüydü. Devam eden bazı ciddi sağlık sorunları vardı ve bu yüzden çalışmayı bıraktı.

O yaz Andrea Anastasi, İspanyol milli takımıyla Avrupa Şampiyonasını kazandı. Andrea Anastasi, kazandıktan hemen sonra Andrea Gardini’yi aradı ve İtalyan milli takımının baş antrenörü olacağını Andrea Gardini’nin de yardımcısı olmasını istediğini söyledi. Bir süre kararsız kaldıktan sonra teklifi kabul etti.

Böylece Anastasi’nin asistanı olarak çalışmaya başladı. 2012 yılına kadar, Pekin’deki olimpiyat oyunlarına kadar milli takımda birlikte çalıştılar. 3 yıl Polonya’da birlikte çalıştılar. Birlikte gerçekten harika zaman geçirdiler ve Anastasi’den oyunculardan en iyi şekilde nasıl yararlanılacağı, bir grup oyuncuyla nasıl başa çıkılacağı ve takımın sürekli değişen kompozisyonunu nasıl kullanacağı konularında çok şey öğrendi.

Bir süre sonra birlikte çalışmaları adeta otomatikleşti. Birlikte çalıştıkları sürenin sonuna doğru çok fazla tartışmalarına bile gerek kalmadı, sadece birbirlerine bakıyor ve diğerinin ne düşündüğünü anlıyorlardı.

Ayrıldıktan sonra Andrea Gardini, bu işi sevdiğini anladı ve tek başına çalışmayı düşündü.

Polonya Olsztyn’de, ligi ve kupayı kazandığı Zaksa Kedzierzyn Kozle’de birkaç yıl geçirdi, ondan sonra İtalya’ya döndü sonra yine Polonya’da Jastrebski’de.

Andrea Gardini,Jastrebski Wegiel’de çalışmaya başladığında harika bir grup insandan oluşan bir takımla karşılaştı ve onların kilidini açacak anahtarı bulmakta zorlanmadı.

Birlikte birçok sorunu çözdüler, çok çalıştılar ve sonunda Polonya Ligi’ni kazandılar.

Bu sezon, antrenörlüğe başladığından beri Andrea Gardini’nin gerçekten en iyi deneyimi oldu. Bir koçun birçok fikri veya konsepti vardır, ancak bunlar çoğu zaman birbiriyle bağlantılı idi.

Yarı finale kadar zorlandılar ama sonrasında yapbozun parçaları birbirine uydu ve bir makine gibi çalıştılar.

Andrea Gardini, yardımcı koç olarak işe başladığında kafasında nasıl bir takım oluşturulacağı, belirli durumları nasıl yöneteceği, her gün nasıl çalışacağı hakkında birçok fikri vardı. Bu fikirlerin büyük bir çoğunluğu, 80’lerin sonunda ve 90’larda milli takımda tecrübelerine dayanıyordu.

Ama bu kavramların neredeyse hepsini neredeyse unutmak zorunda kaldı, çünkü 40 yıl önce gençti ve insanların şimdiki düşünceleri tamamen farklı idi.

Bu yüzden kendi kendine devamlı olarak, etrafında neler olup bittiğine bakması gerektiğini, zihnini açmasını  ve buna uyum sağlaması gerektiğini empoze etti.

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu