Köşe YazarlarıManşet

Ayakta Alkışlıyorum

Merhaba Voleybol Aktüel takipçileri,

Bugün sizlere birçok imkansızlıklara rağmen içinden başarı hikayeleri çıkarmış bir ilimizin Osmaniye’nin şirin ilçesi olan Düziçi’nden bahsetmek istiyorum.
Bir voleybol emekçisi Ahmet KIRAT bugünkü konuğum.

Ahmet hocam hoş geldiniz, Hocam ben sizi tanıyorum ama rica etsem kendinizi okuyucularımıza tanıtır mısınız?

Öncelikle göstermiş olduğunuz nezaketten dolayı çok teşekkür ederim. Ben 1972 yılında Osmaniye ilinin ikinci büyük ilçesi olan Düziçi’nin Gökçayır köyünde doğdum. İlkokulu köyümde, ortaokulu ilçemizin en eski okulu olan ve şu anda görev yapmaktan dolayı da gurur duyduğum İstiklal Ortaokulu’nda (eski adı Hacılar Ortaokulu), lise öğrenimimi ise Çukurova’nın en köklü eğitim kurumlarından biri olan Düziçi Öğretmen Lisesi’nde tamamladım. Üniversite hayatımız ise Niğde ilimizde geçti.

1995 yılında öğretmen olarak mesleğime Erzurum ilinde başladım. Daha sonra Hatay iline tayin istedim ve son olarak memleketim olan Osmaniye’nin Düziçi ilçesi İstiklal Ortaokulu’nda Beden eğitimi öğretmeni olarak görev yapmaktayım. Aynı zamanda İstiklal Ortaokulu Gençlik ve Spor Kulübü başkanlığını ve antrenörlüğünü de yürütmekteyim.

Peki bu kadar yıl içinde voleybol adına neler yaşandı?

Eskiden köylerimizde voleybol sahaları vardı ve köyde gençler bu oyunu sürekli olarak oynarlardı. Bende çoğu zaman bu oyunun içinde olurdum hareketli biri olmamdan dolayı. Tabi ki o zaman voleybol oyun kuralları çok farklı idi. İlçemizde köyler arası turnuvalar yapılırdı ve bizlerde hep katılırdık. Amatör olarak yıllarca oynayarak bu oyunu çok sevmeye başladım. Yine amatör olarak diğer branşlarda da oynadık ama voleybol oyunu bir başka bizim için. Belki de ilk göz ağrımızdı!
Erzurum ve Hatay illerimizde çalıştıktan sonra şu an görev yaptığım İstiklal Ortaokulu’na atamam yapıldıktan sonra ben çoğu zamanımı voleybol ile zaman geçirmeye başladım. Okul takımlarımız ile çok güzel başarılar elde etmeye başladık. Daha sonra bizi sürekli destekleyen rahmetli okul müdürümüz ve kulübümüzün kurucu başkanı olan Veli ŞAHİN; kulüpleşmemiz gerektiğini söyleyerek bir ışık yaktı. Bizlerde bizim yolumuzu aydınlatan bu ışığı takip etmeye başladık ve çok güzel çalışmalar yaptık. 2013 Yılında İstiklal Ortaokulu Gençlik ve Spor Kulübü’nü kurduk. İşte bu tarihten bu yana Okulumuzun, ilçemizin ve ilimizin adını voleybol camiasına tanıttığımızı düşünüyorum. Kulübümüzü kurarken bizim bir takım hayallerimiz vardı. Acaba bir gün bir oyuncumuz altyapı milli takım seçmelerine çağrılır mı? Acaba bir gün bir oyuncumuz altyapı milli takım gelişim kampına davet edilir mi? Acaba bir gün bir oyuncumuz altyapı milli takımlarında oynayabilir mi? İşte bu hayallerimizden ve bunu yapmaya karar vermemizden dolayı kulübümüzün kuruluş ilkesi olarak ‘Sadece Hayal Etmiştik’ sloganını kullandık.
Okul takımlarımız ile Osmaniye Voleybol tarihinde yaşanmayan başarıları yakaladık. Bir çok kez Türkiye Yarı Finallerinde Play-Off oynama şansını yakaladık. 2018 yılında yıldız erkek takımıyla Yarı Final Play-Off maçında Ankara şampiyonu TED Kolejini yenerek son 8 takım arasına girip Türkiye Finallerinde oynama hayalimizi gerçekleştirdik. Türkiye Finallerinde İstanbul 2. olan okul takımını yenerek averajla Türkiye beşinciliği yaşadık.

Okul takımlarımızla yakaladığımız başarılara paralel olarak, kulüp altyapı takımlarımız ile de üstün başarılar göstermeye başladık. Küçük erkek takımıyla ilk defa Manisa ilimizde 16 takım arasına girerek Türkiye Finallerinde oynama tecrübesi yaşadık. Arkasından İzmir’de yapılan Festival Voleybol Türkiye Finallerine Gençler, Küçükler ve Midiler olmak üzere 3 takımla katılma başarısı gösterdik. İzmir’de en tarihi başarıyı Midi Erkek takımıyla ve hem de Galatasaray takımını yenerek Türkiye 13. lüğünü yaşadık. Ve böylece Galatasaray’ın tarihinde yer aldık.
Bursa’da yapılan Festival Voleybol Türkiye Finallerinde bu kez Halkbank takımını yenerek Türkiye 9.luğunu yaşayarak tecrübe ettik. Konya da yapılan Türkiye Finallerine ise Ortaokul sınavlarından dolayı bir çok takım gibi bizde katılamadık. 2019 yılında Kocaeli ilimizde yapılan Festival Voleybol Türkiye Finallerinde ise Midi erkek takımımız ile son 8 takım arasına girerek kulüp tarihimizin en başarılı sonucunu elde ettik.

İstiklal Ortaokulu Gençlik ve Spor Kulübü’nü 2013 yılında kurar kurmaz Erkek takımımız ile Bölgesel Lig Şampiyonluğu yaşadık. Daha sonra bölgesel lig eleme maçlarında da şampiyonluk yaşayarak Türkiye Voleybol Erkekler 2. Ligine terfi ettik. Voleybol Erkekler 2. Liginde 6 yıldır kendi altyapımızdan yetiştirdiğimiz oyuncularımız ile mücadele etmekteyiz. Bu süreç içerisinde çok sayıda oyuncumuz BESYO mezunu olarak Beden Eğitimi öğretmenliği, polislik, astsubaylık ve antrenörlük gibi meslekleri yapmaya başladı. Yine halen bir çok oyuncumuz öğrencilik hayatına da devam etmektedir.
Gördüğünüz gibi bizim uğraş alanımız aslında tamamen altyapıya dayalı.

Bildiğim kadarı ile Düziçi’nden birçok sporcuya abilik, babalık yaptınız ve onları büyük kulüplere tanıttınız. Okuyucularımızın bilmesi açısından soruyorum kim bu çocuklar ve nerelerde spor hayatlarını sürdürüyorlar?

Onlar benim için ‘Düziçi’nin gara yağız yiğit çocukları.’ Müthiş gurur duyduğum, hepsi birbirinden değerli, saf ve temiz yürekli evlatlarım. Gelecekte Türk Voleybolunda isimleri çok geçecek olan gençler onlar… Ahh hepsinin ayrı ayrı hikayesi var ama burada anlatmakla bitmez. Biraz önce gerek okul takımlarıyla gerekse kulüp takımlarımız ile çok güzel başarılar elde ederken bu yürekli çocuklar takımlarımızda oynuyorlardı. Türkiye Finalleri bizim yetiştirdiğimiz oyuncularımız için aslında kendilerini gösterdikleri yerler oldu.
İlk gönderdiğimiz oyuncumuz 1998 doğumlu Mustafa CENGİZ oldu. Bir çok şampiyonluklar yaşayarak 21 yaş altı Milli Takım oyuncusu da olan Mustafa; Efeler Ligi Arkas Spor A takım oyuncusu.
Arkasından Kulübümüz oyuncusu iken 17 yaş altı Milli Takıma davet edilen çok yetenekli bir oyuncu olan, takımlarımız ile tarihi başarılar yaşadığımız 2001 doğumlu Cafer KİRKİT ‘i Ziraat Bankası Spor Kulübüne gönderdik. Balkan Şampiyonluğu, Avrupa 3.lüğü ve Türkiye’de bir çok şampiyonluklar yaşayan Cafer; Efeler Liginde Ziraat Bankası A takımında mücadelesini sürdürmektedir.
Okul Sporlarında hiç set vermeden Yıldız Erkekler Türkiye Şampiyonluğu yaşamış olan 2002 doğumlu Eray KURSAV’ı Ziraat Bankası Spor kulübüne gönderdik. Eray burada ziraat bankası altyapı takımlarıyla birçok şampiyonluklar yaşadı ve halen Ziraat Bankası 2.lig takımı kadrosunda bulunmaktadır.

Yine 2002 doğumlu Mehmet KÖMÜÇ isimli oyuncumuzu Arkas Spor Kulübüne gönderdik. Oyuncumuz burada küçük erkekler Türkiye 2.liği gibi çok başarılı sonuçlar alarak Saint Joseph kulübüyle 2.Lig şampiyonluğu yaşadı. Halen Arkas Spor Yıldız takımı oyuncusu olan Mehmet; kulübümüzde kiralık olarak 2.ligde oynamaktadır.
Okul takımıyla Türkiye Finallerine yükselerek tarihi başarıları beraber yaşadığımız 2004 doğumlu Ertuğ Bekir KAYIRICI; 2005 doğumlu Emirhan ŞEHİTOĞLU ve Ömer Doğan ÇAM isimli oyuncularımızı Ziraat Bankası Spor Kulübüne gönderdik. Bu üç oyuncumuz halen Ziraat Bankası küçük takımında devam etmektedir.

Yola çıktığımızda bir hayalimiz daha vardı. Her yıl en az bir oyuncumuzu çok iyi bir kulübün altyapısına göndermekti. Bunu fazlasıyla başarmış durumdayım. Bundan dolayı ayrıca çok mutluyum. Ben olaya antrenör gözüyle değil öğretmen gözüyle bakıyorum. Bir oyuncumuzun geleceği bizim yaşayacağımız en büyük başarıdan daha önemli. Düşünebiliyor musunuz şu an U-20 Milli Takımında 50 bin nüfuslu bir ilçeden 2 tane oyuncumuz ( Cafer Kirkit ve Eray Kursav) bulunmaktadır. Bundan daha büyük gurur ne olabilir ki?

Şu an halen 2006, 2007, 2008 ve 2009 doğumlu erkek çocuklarımızla çalışmalarımızı devam ettirmekteyim.
Bu çocukları yetiştirirken en büyük desteği anne ve babalardan alıyorum. Bizde maddi çıkar ilişkisi olmadığı için aslında çok fazla sıkıntı yaşamıyoruz anne ve baba ile. Çünkü en başından oyuncularımızın anne ve babaları ile konuşup ortak kararla hareket etmeye çalışıyorum. Bu iş aynı zamanda çok ciddi bir sorumluluk istiyor. Buradan tekrar bize güvenerek çocuklarını teslim eden velilerime bir kez daha teşekkür ediyorum

Bu sene ilk kez milli takım kampına davet edildiniz nasıl buldunuz deneyimlerinizi paylaşır mısınız?

Federasyonumuz bazı illeri kapsayan bir proje başlattı ve bu projede bizlere de görev verildi. Federasyon başkanımız sayın Mehmet Akif ÜSTÜNDAĞ beye ve Milli Takımlar Altyapı koordinatörümüz sayın Ali Kazım HİDAYETOĞLU hocama çok teşekkür ediyorum. Tabi ki yaşayacağımız önemli gurur verici olaylardan biri bu. Çalışan, emek veren insanlara değer vermek önemli bir kavram. Ayrıca benim milli takım altyapı antrenörü olarak Osmaniye ve Düziçini temsil etmem burada bize karşı bakış açısını da değiştirdi. Çok olumlu tepkiler aldım ve açıkçası hoşumuza gitti tabi ki (Oradaki atmosfer doğal olarak çok farklı.) Değişik bölge ve kültürlerden insanlarla bir arada olmak, farklı tecrübeleri yaşamak benim motivasyonumu arttırdı. En azından daha heyecan verici yeni hayaller kuruyorum.
Bu projeyle önümüzdeki yıllarda voleybola ciddi katkılar verecek oyuncuların yetişeceğine inancım tam. Çünkü proje sağlam temeller üzerine kurulu ve her şeyden önemlisi hak eden, çalışan, emek veren, sağlam bir ekip görev başında. Aslında birde itirafta bulunayım: çok geç kalınmış bir proje.
Buradaki çalışmalardan, paylaşımlardan ve tecrübe aktarımından sonra şu sonuç çıkıyor bence. Türk Voleybolunun; fiziği uygun, uzun boylu, yetenekli ve zeki çocuklara ihtiyacı var.

Osmaniye’de voleybola ilgi ve destek nasıl sponsor veya devlet destekleri bulabiliyor musunuz?

Gerçekçi olmak gerekirse cevaplamakta en çok zorlanacağım soru maalesef bu. Biz doğal olarak biraz daha kırsal alanlarda yaşamaktayız. Ekonomik ve kültürel sorunlar en başta olmak şartıyla diğer sıkıntılarla baş etmek gerçekten çok zor. İşte böyle yerlerde ilin yada ilçenin seçilmiş ve atanmış idarecilerine çok önemli görevler düşmektedir. Bir çok idarecimiz maalesef akademik başarı gösteren öğrencilerimizi daha önemli görüyor. Önemsiz değiller tabi ki onlar. Spor, müzik, resim vb. dallar maalesef ikinci hatta üçüncü sırayı alıyor. Doğal olarak bizde bundan nasipleniyoruz. Bu zamana kadar çok üzülerek söylüyorum çok anlatıp yalvarmamıza rağmen ciddi bir destek görmedik. Hatta zaman zaman engelleyici tavırlarla bile karşılaştık. Bizi hiç tanımayan, dışardan takip edenler aslında bize daha çok destek ve güç veriyor. Şimdiye kadar 4 oyuncumuz yaş kategorilerinde Milli Takımlarda görev almalarına rağmen ilçemizin Belediye başkanı dışında ne arayan oldu, ne de soran. Buna üzülerek belirtmem gerekiyor ki; gençlik spor müdürlüğü dahil.
Bize destek olan öğretmen arkadaşlarıma, azda olsa esnaflarımıza ve idarecilerimize yine de teşekkür ediyorum.

Kendinize ve sporcularınıza bir hedef belirlediniz mi önümüzdeki 3-5 yıl içinde neler planlıyorsunuz?

Tabi ki hedeflerimiz ve aslında hayallerimiz bitmedi. Altyapı çalışmalarına devam edeceğiz. Çünkü her yıl elimize yeni yeni çocuklar gelmektedir. Bu çocuklar bizi heyecanlandırıyor ve doğal olarak ta yeni yeni hayaller kurmamıza sebep oluyor. İnşallah her yıl olduğu gibi bundan sonraki yıllarda da en az bir oyuncumuzu büyük kulüplerimizin alt yapısına göndermek olacaktır. Daha iyi olanaklarla kendilerini daha iyi geliştirip Türk Voleyboluna hizmet etmeleri, kendisinden sonra gelenlere de iyi örnekler olmalarını istiyoruz.
Gönderdiğimiz hiçbir oyuncumuzla ilişiğimizi asla kesmiyoruz. Her zaman iletişim halindeyiz. Zaman zaman onların maçlarını canlı izlemeye gidiyoruz. Gelecekte voleybol adına daha sağlam ayak basmaları adına hayat tecrübelerimizi onlara aktarmaya ve yollarını doğru çizmeye yardımcı oluyoruz. İnşallah bizi şimdiye kadar mahcup etmediler; bundan sonrada etmezler. Kendilerinden görev aldıklarında Milli Takımlarla ülkemizi en iyi şekilde temsil etmelerini diliyorum

Buradan Osmaniye’deki ve Türkiye’nin diğer illerindeki meslektaşlarınıza ve sporculara tavsiyeleriniz nelerdir?

Baştan şunu belirtmem gerekiyor ki hayallerinin peşinden gitmek ve bunları gerçekleştirmek insanı mutlu ediyor. Zorluk yok mu? Elbette var. Ben kendimi düşünüyorum şimdi. Eşimden, çocuklarımdan, işimden, sağlığımdan, zamanımdan ve cebimden fedakarlık yapıyorum. Bu iş gönül ve aşk işi. Ama bütün zorluklara ve sıkıntılara karşı mutlu musun? Evet. Çok mutluyum. Sevdiğim ve en iyi bildiğim işimi yapıyorum. Sonuçlarını da yaşayarak görüyorum.

Bize, bizi tanıtma fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. İlk defa bu kadar uzun uzadıya bir söyleşi oldu kendi adıma. Oyuncularıma sakatlık olmadan sınırsız başarılar diliyorum…

Hocam, öncelikle sizi tanımaktan ne kadar mutlu olduğumu bilmenizi isterim.
Yapmış olduklarınız bir başarı hikayesi olup ayakta alkışlıyorum.
Sizi ve ayrıca sporcularınızı tebrik ediyorum .
Başarılarınızın takipçisi olmaya devam edeceğiz.
Misafirim olduğunuz için çok teşekkürler.
Başarı yoldaşınız olsun.

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu