Köşe YazarlarıManşet

Bu Ailenin Genlerinde Voleybol Var

Genel Yayın Yönetmenimiz Savaş Eskigülek, Aydınlık Gazetesi'ndeki köşesinde voleybol geni taşıdığına inandığı bir ailenin enerji dolu yaşam öyküsünü paylaştı.

Merhaba Kıymetli Okurlarımız,
Hafta sonu ‘Voleybolun Aslan Yürekleri’ yazısı ile Osmaniye Düziçi’ndeydik, bugün ise İstanbul’da başlayan, nesilden nesile sürüp, Almanya’ya oradan da okyanusu aşarak ABD’ye ulaşan bir voleybol aşkından bilgiler vereceğim sizlere.

1976 – 1981 Yılları arasında Eczacıbaşı, 1985’de Milangaz formaları giyen 56 kez Milli Takımımızda yer almış, 1986 yılında okul arkadaşı, voleybol antrenörü Süha Sami Yağlıoğlu ile evlendiğinin 2. günü Almanya Düsseldorf’a giden Yurdagül Işıkçı Yağlıoğlu ve çocuklarının azim dolu hikayesinden ‘Haberiniz Olsun’ istiyorum.

Bu Ailenin Genlerinde Voleybol Var

Fotoğraf: Enver Bağlarbaşı

Yurdagül Yağlıoğlu, Almanya’da üç yıl oynadıktan sonra voleybolu bırakırken, Süha Hoca Almanya’da antrenörlük kariyerine devam ediyor.
Çiftimizin 1991 yılında erkek, 1996 yılında da kız çocukları dünya geliyor. Voleybolcu Yurdagül, öğretmen Yurdagül olarak yaşantısına devam ederken tabii ki evde sürekli spor konuşuluyor.

Yağcıoğlu ailesinin ilk evladı Tigin, küçük yaşta futbola merak salınca, babası O’nu, futbol okuluna yazdırıyor. Yetenekli anne babanın, yetenekli evladı kendini kabul ettiriyor ve minik takımda çalışmalarını sürdürüyor. Antrenman ve maçlardaki hırsı ve azmi Tigin’e Almanya Milli Minik Futbol Takımı’nın kapılarını açıyor. Tigin, kaptanlığını yaptığı takımla katıldığı ilk Avrupa Şampiyonası’nda En Değerli Oyuncu (MVP) seçilirken, 2015 ve 2018 yıllarında da halı saha Dünya Şampiyonluğunu elde etme başarısı gösteriyor.
Tigin futbolla bu kadar ilgiliyken, kız kardeşi Tilbe ise anne ve basının izinden giderek voleybola kendini kabul ettirmeye başlamış.
Tigin başarılı futbol geçmişini üniversiteye başladığı sene terk ederek, genlerinden gelen voleybol sevgisiyle voleybol antrenörü olma yolunu seçince ailede tüm fertleri yeniden voleybol konuşmaya başlamış.

Okyanusu Aşan Voleybol Aşkı

Bu arada Tilbe, 2014-2015 yıllarında ülkemizde Sarıyer Belediyespor’da Sultanlar Ligi deneyimi yaşadıktan sonra voleybol bursu ile eğitim ve spor kariyerine ABD’de devam etmeye başlayınca Yağcıoğlu ailesinin karşı konulmaz voleybol sevgisi okyanusu aşmış oldu.

Tigin, üniversiteyi tamamlayıp Bundesliga 2. Ligi’ndeki Bayern Leverkusen’i çalıştırmaya başladı. 30 yaşındaki başarılı çalıştırıcı, iki sezon içinde tamamı Alman oyunculardan oluşan takımının 1. Lig’e çıkmasını sağlayarak önemli bir başarıya imza attı. Giovanni Guidetti ve Ferhat Akbaş’ı örnek alan başarılı koç, ülkemizde Altyapı Milli Takımlarında ve 2018 yılında Filenin Sultanları’yla hazırlık kampına da katıldı. Tigin’in başarılı çalışmaları geçtiğimiz hafta daha da güzel bir imza ile taçlandı. Tigin artık Bundesliga 1. Kadınlar Ligi’nde VC Neuwied’in Başantrenörü olarak görev yapacak.

Ailenin en uzağa giden bireyi Tilbe, Amerika’da James Madison Üniversitesi İletişim Bölümünde okurken voleybol oynamaya devam etti. Eastern Washington Üniversitesi’ne transfer olup sonra yeniden mezun olduğu okula döndü. Oyunculuğun ardından iki yıl 2. ve 3. Liglerde Yardımcı Antrenörlük yapan Tilbe, babası ve ağabeyi gibi antrenörlük yeteneği ile dikkatleri çekti. 2021 yılında AVCA Coaches 4 Coaches Bursu ve AVCA Sue Enquist Bursu’nu kazandı. Eastern Mennonite Üniversitesi’nde İletişim masteri yapan Tilbe’nin eğitimini aldığı iletişim konusundaki inanılmaz yeteneği, kurduğu insan ilişiklerindeki başarısı önceki gün kendisini çok farklı bir noktaya getirdi. Tilbe Yağlıoğlu artık Robert Morris Üniversitesi’nde Yardımcı Antrenör olarak görev yapacak.

Gönlüm, Tilbe gibi Türkiye, daha doğrusu İstanbul aşığı bir genç kadının, ülkemiz genç kızlarına liderlik yapmasını ve örnek olmasını istiyor.

Kıymetli Okurlarımız,

Gördüğünüz gibi voleybol sadece bir oyun değil! Bir yaşam şekli.
Anne Yurdagül, lise yıllarından babasından gizli katıldığı Türkiye Şampiyonası’nda, regl döneminde olduğu için çok da rahat yarışamadığı bir ortamda yüksek atlamada 1,56 m ile Türkiye rekoru kırmasına rağmen o branşa devam etmek yerine rahmetli Cengiz Göllü’nün sözünü dinleyip voleybola geçmeseydi, hayatının aşkını bulup evleneceğini, dünyaya getirecekleri iki evladının okyanus ötesine kadar voleybol sevgilerini başarılarıyla taşıyacağını nereden bilebilirdi?

Örnek bir yaşam hikayesi, başarılı evlatlarıyla Yurdagül Ailesini gönülden tebrik ediyorum. Tigin’e Almanya’da, Tilbe’ye ABD’deki kariyerlerinde başarılar dilerken, yazımdaki kronolojik hayat hikayeleri ve görsellere ulaşma imkanı veren Voleybolun Unutulmazları Ansiklopedisi’nin müellifi Gülnur Özfer Görgün’e şükranlarımı sunuyorum.
Birkaç yazımda fark etmişsinizdir;  ‘Voleybolun Unutulmazları Ansiklopedisi’ olarak kısaca değindiğim bu muhteşem eser bile aslında voleybolun sadece bir spor olmadığının en güzel örneği değil mi?
Sıra bu konuya da gelecek.
Kalın sağlıcakla…

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu