Genel HaberlerKöşe YazarlarıManşet

Cem Zeren: Voleybolun ve TVF’nin neden başarılı olduğunu daha iyi anladım!

Aydınlık Gazetesi’nde beraber köşe yazarlığı yaptığım, olimpik spor üzerine bilgilerini takdir edip, yazılarını beğeni ile takip ettiğim arkadaşım Cem Zeren, son bir kaç gündeki izlenimi ile Türkiye’de voleybolun ve Türkiye Voleybol Federasyonu’nun neden başarılı olduğuna dair çok farklı bir açıdan tespit etti.
Sitemizde 1 ve 6 Haziran tarihlerindeki haberlerimizde paylaştığımız bilgilerde okuyacağınız gibi sevgili Cem Zeren de 7 Haziran Salı günkü köşe yazısında harika noktaları kaleme almış.
Eline sağlık Cem Zeren, teşekkürler Aydınlık Gazetesi.

Savaş Eskigülek
Voleybol Aktüel Genel Yayın Yönetmeni
Aydınlık Gazetesi Köşe Yazarı

Aydınlık Gazetesi Yazarı Cem Zeren’in 7 Haziran Salı günkü paylaşımından alıntılar aşağıdadır:

Turkey değil Türkiye!

Cem Zeren

Cem Zeren

GAZETE YAZARI

SADECE son birkaç gün, futbolda neden başarısız ve voleybolda neden başarılı olduğumuzu kanıtlıyor. Beş gün önce; Birleşmiş Milletler, ülkemizin resmi adının “Turkey” yerine “Türkiye” olarak değiştiğini duyurdu. Bunun üzerine ülkemizde devam eden FIVB Milletler Ligi’nde salondaki Turkey yazıları Türkiye olarak değiştirildi, FIVB resmî sitesindeki haberlerde Turkey yerine Türkiye kullanılmaya başlandı. TVF, bu değişikliği anında yaptı, yaptırdı.

UEFA ve FIFA sitelerinde ülkemizin adını kontrol ettiğimde bir şey değişmemiş. TFF’nin üyesi olduğu uluslararası organizasyonların sitelerini geçtim, TFF’nin kendi sitesindeki bazı haberlerde bile “Türkiye” adını değil “Turkey” adını görüyoruz. U17 ve U19 Kadın Milli Futbol Takımımızın ve Akdeniz Oyunları’nda futbol takımlarımızın gruplarının açıklandığı haberlerde görsellerde “Turkey” ismini görüyoruz. İlgili haberde bir kez bile “Türkiye” adı kullanılmamış. Sırf bu konuda iki federasyonun özeni bile, başarının nasıl geldiğini kanıtlıyor.

EFE’NİN ESAS DURUŞU

Erkek Voleybol Milli Takımımız geçen hafta Portekiz ile iki karşılaşma oynadı. Her iki karşılaşmada Filenin Efeleri, İstiklal Marşı okunurken dimdik durdular. Mimikleri tavizsizdi, tam Türk gibilerdi. Öyle elini kalbine götürüp Amerikan selamı veren yoktu; hepsi Türk selamı veriyordu esas duruşlarıyla. Halbuki geçen hafta şampiyon olan bazı karatecilerimiz tıpkı eski şampiyonluklarında olduğu gibi Amerikan selamı vermişti.

Filenin Efeleri’nin göz yaşartan dik duruşunu gördüğümde kürsüde Amerikan selamı veren sporcularımızı ve onların yöneticilerini az eleştirdiğimi anladım. Kürsüye çıkana kadar sporcunuzun başarısıyla gururdan ağlıyorsunuz, bir de bakıyorsunuz kürsünün en tepesinde Amerikan selamı veriyor, bu sefer de utançtan ağlıyorsunuz. Tatamide rakiplerini geçenlerle gurur duyuyoruz, ama kürsüde Amerikan Senatosu’nun 1998’de çıkardığı yasaya uyumlu duranlarla utanç duyuyoruz. Hangi öğretmen ya da antrenör, gencecik sporcularımıza kürsüde Amerikan özentiliğini öğretir? Bir şampiyonumuz Amerikan dizilerinden gördüğünü bir defa yapar, peki neden 2 sene sonra yine şampiyon olduğunda bu özenti duruşu tekrarlar? O zaman sorumlu Federasyon Başkanı’dır, yönetimidir. Spor Bakanlığı’nın federasyonlara İstiklal Marşı’nın nasıl söyleneceğini hatırlatması gerekir. Bilmeyenler Filenin Efeleri’ni izlesin. Şampiyon zor yetişir, hepsini kazanmalıyız. Ama, kürsünün en üst basamağında uyarılmasına rağmen ısrarla İstiklal Marşı’nda nasıl durulması gerektiğini bilmeyenler, bir daha Milli Takım’a alınmamalıdır.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız.

 

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu