Köşe YazarlarıManşet

2003 Yılı Çok Heyecanlı Bir Yıl Oldu

Merhaba sevgili takipçilerimiz,

2003 yılı benim için çok heyecanlı bir yıl oldu. Bu yazımda , farklı ve keyifli ,başka bir sohbeti sizlerle paylaşmak istiyorum.

O sene , hemen her hafta Türkiye Plaj Voleybolu serilerinin yanı sıra, Mayıs ayında Alanya’da Avrupa Plaj voleybolu şampiyonası var  ayrıca Beden Eğitimi Bölüm Başkanlığı ve Lise Müdür Başyardımcılığını yaptığım Oğuzkaan Kolej Kız Basketbol takımının Liseler arası Türkiye şampiyonası var.
Bizim okul takımı , İstanbul Üniversitesi Spor Birliği Kulübü İÜSBK’nın sporcularından oluşuyordu ve Şampiyonluğun en büyük adayıydı. O senenin bir diğer önemi de, Dünya Liseler Basketbol Şampiyonasının, o sene Brezilya’nın RİO de JANEİRO şehrinde yapılacak olmasıydı.
Okulun sahibi başta olmak üzere hepimizi tatlı bir heyecan sarmıştı. Düşünsenize COPACABANA PLAJI , OKYANUS kıyısı filan.  Yoksa RİO KARNAVALI  ve  GÜZEL KIZLAR falan umurumuzda değildi yani.

İstanbul‘da birinci olduk ve Balıkesir’e Türkiye Şampiyonasına gittik. En büyük rakibimiz, ŞEHREMİNİ LİSESİ . Onlar diğer grupta.
Gruplarında birinci olanlar Şampiyonluk maçı, ikinciler ise 3. lük maçı oynayacak.
Biz yarı finalde Antalya Kolejini zorlu bir mücadeleden sonra yenip finale çıktık ve diğer gruptaki ŞEHREMİNİ LİSESİ – DRAGOS KOLEJİ maçını izlemeye başladık.
O dönemde Dragos Koleji,  FENERBAHÇE kulübünün sporcularında oluşuyor ve o sene iki kere ligde İÜSBK’ ya yenilerek ligi dördüncü sırada bitirmişler.
ŞEHREMİNİ LİSESİ ise,  Yıldırım Bosna ve Beşiktaş kulübünün sporcularından oluşuyor.
Olmayacak şey oldu ve DRAGOS KOLEJİ 3 sayı farkla maçı kazanıp Finale çıkmasın mı? Haydi buyurun bakalım!

Biz ertesi günü beklemeden Şampiyonluğu kutlamaya başladık. J J J
Hatta Dragos Koleji Müdürü ve Beden Eğitimi Öğretmeni gelip bizim şampiyonluğumuzu kutladı.
Ertesi gün maçın başlamasını bekliyoruz, sahaya Pardösülü bir adam girdi.
Dragos Kolejinin Koçuna bir zarf verdi ve gitti. Koç zarfı açtı, okudu ve mosmor bir biçimde bizim yanımıza geldi. ‘Abi, ayıp olmuyor mu, bu maçtan önce bu ne şimdi? Biz zaten sizin şampiyonluğunuzu dün kutlamadık mı, bu günkü maç zaten formalite maçı olmayacak mıydı , Melike Bakırcıoğlu ‘ na ceza verdirmek neyin nesi?’ demez mi?
Haydaa, körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz.

Bizim takımın ilk beşinin tamamı Milli takım oyuncusu, Dragos Kolejinde iki tane Milli sporcu var, biri de Melike ve bizim maçta cezası nedeniyle oynamayacak.
Bizimle hiçbir ilgisi yok. Milli takım aday kampına katılmamış, federasyon da 1 resmi maç oynamama cezası vermiş ama ligler bittiği için en ağır cezayı nasıl veririm diye düşünüp, Final maçında tebliğ etmiş.

 

Maçı oynamaya bile gerek yok, hani derler ya ayakkabılarımızı koysak yeter. Anlayacağınız o durumda maç.
Arkadaşlar, maç başladı, bizim kızlarda bir rehavet, bir rehavet anlatamam. Attığımız hiçbir şut girmiyor, turnikeler kaçıyor, buna karşılık rakip kızlar coştukça coşuyor ve her attıkları giriyor.

Allah’ım, çıldıracağız. İstanbul’dan  bir otobüs taraftar gelmiş, düşünebiliyor musunuz rezaleti?

Okulun sahibi, kalp krizi geçirecek, dışarıda dolanıyor, sigara üstüne sigara içiyor.

Neyse, ilk yarı bitti, soyunma odasına girdik ama 19 sayı gerideyiz.
Soyunma odasında herkes ruh gibi, kızların yüzü kireç gibi olmuş. Hepimiz bir şeyler söylüyoruz ama duyan yok.

Antrenörümüz Ayhan AVCI , o tarihi konuşmayı yaptı. ‘’Arkadaşlar,  soyunma odasına, bu şekilde girip de, kaç maç kazandığımızı hatırlıyorsunuz değil mi? Biz bitti demeden bitmez. Ancak kendiniz gibi oynamıyorsunuz. Bu maçı kaybederseniz, hayatınızda bir kere elinize geçecek olan DÜNYA ŞAMPİYONASINA katılma hakkını kaybedeceksiniz ve dönüş yolculuğu acayip ıstıraplı olacak. Mola yerine geldiğimizde , karşınıza ak sakallı bir dede çıkıp size dese ki, 1 dilek hakkınız var, İstanbul’daki eviniz yanıyor, ya evinizi kurtaracağım , ya da Kaybettiğiniz Final maçını tekrar oynama şansını vereceğim, seçim sizin, dediğinde , hepiniz, evimiz yansın , o maçı tekrar oynayalım diyeceksiniz , haydi çıkın önünüzde 20 dakika var gösterin kendinizi ‘’ dedi.

Takım adeta şahlandı ve devreye IŞIL ALBEN faktörü girdi. Yıldız oyuncu nasıl olur herkese gösterdi. Resmen tek kişilik bir gösteri sundu tribünlere ve maçı 19 sayı geriden gelip 20 sayı farkla kazanarak TÜRKİYE ŞAMPİYONU olduk.

Selam olsun AYHAN AVCI ve IŞIL ALBEN ‘e

Bu yazımızda farklı bir branştan anılarda yolculuk ettik . BREZİLYA  anılarımız ve AVRUPA PLAJ VOLEYBOLU anıları ise gelecek bölümde.

KALIN SAĞLICAKLA

İlker Çeteci

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu