Merhaba Sevgili Voleybol Aktüel takipçileri,
Dün hep beraber oturduk, yılın son derbisini izledik. Derbi diyorum ama sahada derbinin adı vardı, bir de Guidetti’nin VakıfBank’ı. Eczacıbaşı VitrA, başta Motta olmak üzere kenar yönetimi maça bir türlü gelemeyince, pardon, giremeyince ne umduk, ne bulduk! Bravo, VakıfBank tadında bir maç izledik.
Kaç gündür o kadar yoğunum ki (buna hafta sonları ayrıca gece yarılarına kadar çalışmak da dahil), Eczacıbaşı VitrA – VakıfBank maçı benim için küçük bir teneffüs oldu.
Maça geçmeden önce, bu maçla aktif hakemlik kariyerini noktalayan, Dünyanın 33 ülkesinde Türk Hakemliğini temsil eden Bülent Bozkurt, 35 yılın sonunda emekliye ayrıldı. Kendisine Türk Voleybolu ve Türk Hakemliğine verdiği hizmetler için teşekkür ederken; bundan sonraki yaşantısında başarılar diliyorum.
Geleyim maça;
Çayımı yaptım, açtım maçı: Aklımda;
“Bugün bloklar savaşı olabilir ya da en çok blokta kim topa değerse, rakibini file üstünde engellemeye çalışırsa o maçı alır.” “İyi servis atmak önemli ama bence iyi karşılamak ve bunu hücuma dönüştürmek daha önemli.” gibi birkaç maç öngörüsü ile oturdum maçı izlemeye… de daha ilk setten bu kadar mı öngörü engelli olunur.
Bir yanda taktik ‘maktik yok, bam bam bam’ vuran Ebrarlı VakıfBank, diğer tarafta taktik maktik yok öyle ne yapacağını anlamaya çalışan Eczacıbaşı VitrA’ lı oyuncular …
Bir sürü bahane buluruz belki de hiçbiri bu saatten sonra Motta’nın işine yaramayacağı için kendimizi yormayalım.
Kaç sezon, kaç maç oldu, Guidetti, nasıl dersine çalışıp geldiğini uygulamalı anlatmaktan bıktı, Motta ise “elektrik kesikti” bahanesinden bıkmadı.
Ha arada Motta’nın aldığı Şampiyonlar Kupalarını ve ligin bir bölümündeki galibiyetleri görmezden gelmiyorum tabii ki! Ama onlar da Guidetti’nin finalleri nasıl olsa kazandığı için dönem içi ders ekmeleri olsun. ;)
Eczacıbaşı VitrA’ ‘da birinci sorun pasör. Kore Milli Takımı’nda Kim eski ritmine büyük ölçüde dönüyor ve Eczacıbaşı VitrA’ da top öldüremiyorsa bunda ya aldığı paslar çok kötü ya da Kim’in enerjisi uzun lig ve Milli Takım sezonlarına yetmiyor demektir. Ayrıca pasör tek tip pas atan demek değildir. Oynadığı her oyuncuya, oyuncunun istediği pası atmaya gayret edendir. Gamze bunları bir yapıyor bir de aniden at topu havaya Tina bir yerlerden uçar gelire bağlıyor ki bunda da antrenörden habersiz yapıyorsa Motta’nın elinde Llyod var. Eczacıbaşı VitrA’ nın dünkü ilk altı dışındaki kadrosunu şu an hangi takımda olsa ilk altı oynar, hatta takım kursa ilk beşte sağlam yer edinirler kendilerine. Öyle güçlü bir yedek kadrosu varken bir antrenörün üçüncü sezonunda oyunu hâlâ tek oyuncu performansına bağlaması Barbolini ve Caprara neden gönderildi dedirtmekten öteye gidemiyor.
Ve VakıfBank ligin bu sezon da en büyük şampiyon adayı oldu. Benim için sezon başında Fenerbahçe bir adım önde gibiydi ama VakıfBank takım olurken, rakipleri her pasta Boskovic ve Mihajlovic’i arıyor. VakıfBank’ta bu sezon Rasiç biraz arazi gibi. Ama takım ligde o kadar güzel işliyor ki, o kırık diş, ortada olmasına rağmen sırıtmıyor.
Guidetti ve ekibi çok büyük bir iş başardı ve Motta’ya bu sezon daha erken ‘elektrik yoksa jeneratör al, mum yak bir şey yap ama dersine çalış, yoksa finallerde yine bütünlmeye kalabilirsin’ dedi.
Ve gelelim sezonun büyük bir bölümünde Eczacıbaşı VitrA’ teknik ekibinin klavyemize yapışan sakızlarına…
Rahmetli Cengiz Göllü ve Rahmetli Şakir Eczacıbaşı, bugünleri görse “zamane teknik ekibi canıımm” mı derdi, “çok samimi çocuklar” mı derdi, yoksa sakızın s’sini ağızlarına mı aldırmazlar bilemiyorum. Bildiğim ve gördüğüm şey; Eczacıbaşı VitrA ismine teknik kadronun top yekün bu sakız çiğnemenin yakışmadığı.
Sanırım sahada olmayan o eski Eczacıbaşı ruhu kenarda da yerini çak çuk sesleri arasında sakıza bırakmış.
E, devir değişince Çelik, pardon, Eczacıbaşı VitrA değişmesin mi ?
Ve Salı günü, 3-1 kaybettiği maçın rövanşına çıkacak Galatasaray’a şimdiden başarılar.
Umuyor ve diliyorum ki turu geçecekler.
Voleybolla kalın …
