Genel HaberlerManşet

Dünya Fair Play Konseyi’nden Şeref Diploması

Dünya Fair Play Konseyi'nden 'Fair Play Sohbetleri' programına Şeref Diploması Ödülü

Ülkemizde, TMOK Fair Play Komisyonu’nun “İyiye, doğruya, güzele” sloganı ile yaşatılan; sporun ruhunu ve adaletini yansıtan en önemli kavramına verilen hizmetler Avrupa ve Dünya tarafından takdirle takip edilip, ödüllendiriyor.

Dünya Fair Play Konseyi (CIFP), Türk Spor Ajansı’nın Youtube kanalında geçen yıl başlattığı Fair Play Sohbetleri programını, Tanıtım dalında Şeref Diploması ile ödüllendirildi.

Öncelikle, ülkemizde bu önemli kavramın hak ettiği değeri ve ilgili görmesi için çalışan Türk Spor Ajansı’nı, Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Arıpınar’ı, Yayın Danışmanı Remzi Yılmaz ve Editör Armağan Berkay Yılmaz ‘ı gönülden tebrik eder; başarılarının devamını dileriz.

Konuyla ilgili olarak Türk Spor Ajansı’nda Remzi Yılmaz’ın yazısını sizlerle paylaşıyoruz.

Voleybol Aktüel

BU ÖDÜL HEPİMİZİN!

Türk Spor Ajansı’nın Youtube kanalında geçen yıl başlattığımız Fair Play Sohbetleri programımız, Dünya Fair Play Konseyi CIFP tarafından Tanıtım dalında Şeref Diploması ile ödüllendirildi. Bu gurur hepimizin! Bakın bu ‘hepimiz’e kimler dahil?

Konuya böyle direkt girip bir çırpıda söyleyince, her şey çok normal görünüyor değil mi? Ama inanın öyle değil. Hani derler ya “kaybettiğinde değil vazgeçtiğinde yenilirsin!” bizimki de aynen öyle oldu..

Şimdi biraz geriye gidip bu programa başladığımız günlere dönelim.

Elektrik Elektronik Mühendisi olarak yeni mezun olmuş oğlum Armağan Berkay’la bir fair play programı üzerinde biraz konuştuktan sonra, yapabileceğimize karar verdik ve çalışmalara başladık. Bir taraftan sayfanın grafikleri hazırlanıyor, bir taraftan teknik olarak hangi sistemle yapacağımız, videoları, fotoğrafları nasıl vereceğimizi tartışıyoruz. Çünkü programın amacı her gün sosyal medyada görünüp kaybolan, duygulandıran, tebessüm ettiren, iyilik güzellik içeren video ve fotoğrafları değerlendirmek. Yoksa bizi kim, niye dinlesin? O kadar çok konuşma üzerine kurulu Youtube yayını var ki.

Anlatma üzerine bir programı yürütmeye ne benim bilgi dağarcığım yeter, ne de ben konuşma yeteneği o kadar gelişmiş bir insanım. Ama inanıyordum ki bu videolar, TMOK Fair Play Komisyonu olarak bizim Üniversitelere yaptığımız seyahatler ve oralarda anlattığımız öyküler, mutlaka birileri tarafından izlenir diye düşündük.

Zaten amacımız bu alanda reyting rekorları kırmak, birileri ile yarışmak değildi. Sabahattin Ali’nin dediği gibi biz ‘Kimseyle hiçbir konuda yarış halinde değildik. Kimseden akıllı, kimseden güzel, kimseden iyi olma gibi bir iddiamız yoktu. Kimse için en değildik, daha değildik. Biz özgürlüğün hastasıydık.’

Nirvana Tanıtım’ın sahibi sevgili dostum Mustafa Üçbaş, grafikleri, Berkay teknik altyapıyı hazırladı, yayınlayacağımız sistemi netleştirdi. İlk denememizi, Türk Spor Ajansı’nda yazan Yoga eğitmeni yeğenim Yıldız Yılmaz’ı programa bağlayarak yaptık. Havadan sudan konuşarak yaptığımız ilk denemede olabilirliğine karar verdik.

Ardından hazırlıklarımızı ilerletip tamamladık ve ilk yayın tarihini belirledik. İlk konuk kim olacaktı? Bu konuda da yayıncılık konusunda son derece tecrübeli gazeteci dostum, Fair Play Komisyonumuzun üyelerinden Hasan Sarıçiçek’e teklif ettik. Çünkü, canlı yayında onun bilgisi, tecrübesi programı alıp götürür, bana fazla iş düşmez, böylece ilk acemiliğimizi kazasız belasız atlatırdık. Hasan teklifimizi tereddütsüz kabul etti. Denemek için onunla da bir bağlantı kurduk ve yayındaymış gibi ama bu defa daha ciddi şekilde provamızı yaptık. Sevgili Mustafa Üçbaş afişimizi hazırladı, tanıtımlar yapıldı ve ilk yayın günü geldi çattı.

Heyecandan akşamı zor ettik. Vee yayın saati geldiğinde; o da ne, Hasan Sarıçiçek bağlanamıyor.. Halbuki provada hiçbir sorun yoktu. Daha başlarken bu sorun her şeyi mahvedecekti. Düşünecek zaman yok, telefonlar susmuyor, mesajlar art arda geliyor: Ne oldu?, Neredesiniz?, Neden başlamıyor?

Baktık olmuyor, ben 10-15 dakikalık gecikmeyle yayını açtım ve durumu o sırada izleyen ve mesaj gönderen dostlara anlatarak yalnız başıma sürdürdüm. Berkay hazırladığımız fotoları, videoları ekrana verdi. Ben tek başıma yorumladım. Yayın bittiğinde, ringde abandone olmuş boksör gibi kalmıştık.

Ancak bizi seven dostlarımızın olumlu eleştirileri gelmeye devam ediyordu. Bunların arasında bizim bu şoku üstümüzden atmamızı sağlayan, yerine sıcak bir teselli veren bir mesaj vardı ki, bu mesaj Gazi Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi, bütün Fair Play akademisyenlerinin hocası Prof. Dr. İbrahim Yıldıran’dan geliyordu.

Hasan Sarıçiçek sürekli arıyor, “hakkını helal et” diyerek beni programda yalnız bırakmanın üzüntüsünü dile getiriyordu. Halbuki aksaklığın nedeni teknik idi. Onun yapabileceği bir şey yoktu.

Başkanımız Erdoğan Arıpınar da olumlu sözleriyle desteğini gösterdi. Diğer moral mesajı gönderen dostlarımızı da unutmadığımı buradan belirtmek isterim. Ama ilk yayın şokuna rağmen devam etmemizi sağlayan mesajı gönderen Sayın İbrahim Yıldıran hocama minnettarlığımı belirtmeden geçemeyeceğim.

Devamında birkaç hafta daha bazı yayınlarımız bağlantı sorunu nedeniyle aksayınca, bant yayınına karar verdik ve devam ettik. Arada bize destek olacağından emin olduğumuz bazı dostlarımızdan olumsuz yanıt almamıza rağmen, umutsuzca aradığımız çok önemli yazar, akademisyen, gazeteci isimler, niyetimizi anladılar, samimiyetimizi gördüler ve programa katılmayı kabul ettiler, moralimizi yükselttiler. Bu konuda başta 2. Başkanımız İÜ Cerrahpaşa Spor Bilimleri Dekanı Prof. Dr. Bilge Donuk ve Doç. Dr. Sevim Güllü olmak üzere, Fair Play Komisyonu üyelerine teşekkür etmeliyim.

Berkay, iş hayatına başlayınca yoğun iş temposu nedeniyle yayın frekansımızı ayda bire çevirdik.

Bir yılımızı tamamladığımızda program başına binin üzerinde izleyici ortalaması tutturmuştuk. Evet rakamsal hedef koymamıştık, kimseyle yarışmıyorduk, kimseden daha iyi olmak gibi bir amacımız yoktu ama kabul görmek mutlu ediyordu. 3 binin üzerine çıkan yayınımız oldu.

Sonrasında başkanımız Arıpınar’a CIFP (Dünya Fair Play Konseyi) Başkanı Dr. Jenö Kamuti’den bir tebrik maili geldi. Bir Macar spor adamı Türkçe olan programımızı izlemiş, etkilenmiş ve bizi takdir eden bir mail atmıştı.

Evet yanlış okumadınız. Dünya Fair Play Konseyi Başkanı, 2 Olimpiyat madalyalı sporcu Dr. Jenö Kamuti, Türkçe yayınlanan bir programı izlemiş ve takdir etmişti. Bu bize bir anlamda ödül etkisi yarattı. Çok mutluyduk…

Başkanımız Erdoğan Arıpınar bu programın dosyasını hazırlamamı istedi. Programı CIFP Awards’a (Dünya Fair Play Ödülleri) aday gösterilecekti.

Daha önce Sporda ve Yaşamda Fair Play kitabı ile EFPM’den tanıtım dalında ödül kazanmıştım. Bu defa hedef daha büyüktü. Dünya Fair Play ödüllerine adaydık.

18 Haziran 2022 Cumartesi akşam üzeri telefonum çaldı. Başkan Arıpınar Budapeşte’den arıyordu. Telefonu açtığımda “Hangi Remzi ile görüşüyorum, Fair Play ödüllü Remzi Yılmaz’la mı?” diyerek müjdeyi verdi.

Ödülün mutluluğunu hissetmeden aklıma ve gözlerimin önüne Sevgili Hasan Sarıçiçek’in bağlanamadığı ve çaresiz yalnız başıma sunmak zorunda kaldığım ilk yayındaki hislerim, hemen ardından da vatani görevini yapmakta olan oğlum Berkay’a bu haberi verdiğimde neler hissedeceği ve ona nasıl moral olacağı geldi.

Fair Play ödülü kazanan sporcular, şampiyonlar, “hayatımda aldığım en anlamlı ödül” ifadesini kullanırlar. Çünkü fair play ödülünün çok çalışmakla, antrenman yapmakla, şampiyon olmakla, yani başarmakla bir ilgisi yoktur. Tamamen iyi insan olmakla ve insanları iyiliğe davet eden çalışmalarla ilgilidir o ödül.

Bu yüzden benim hayatımdaki bu iki ödül, ne kadar anlamlı bir hayat yaşadığımın da kendime kanıtıdır.

Her türlü olumsuzluğa rağmen doğru bildiğiniz yolda ilerleyerek başardığınız şeyleri anlatmak zordur. Ama tam bir amatör ruhla, yola en yakınlarınızla çıktığınız, gerçek dostlarınızdan büyük destek görerek başardığınız bir program, CIFP gibi bir uluslararası kuruluştan ödül alıyorsa, bunu önce kendinize, sonra gerçek dostlarınıza anlatabilmelisiniz ki, herkes duysun!

Kaynak: BU ÖDÜL HEPİMİZİN! | TÜRK SPOR AJANSI (turksporajansi.com)

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu