ManşetRöportaj

Ebrar Karakurt ”scoreboard” Özel Röportajı

Igor Gorgonzola Novara’da müthiş bir sezon yaşayan Ebrar Karakurt yeni sezonda Rusya’da forma giyecek. Filenin Sultanları’nın yıldız ismi İtalya’daki kariyeri, Vargas, milli takım ve Beşiktaş hakkında samimi açıklamalarda bulundu.

İtalya ekibi Igor Gorgonzola Novara’da müthiş bir sezon yaşayan Ebrar Karakurt, Scoreboard Dergisi’nin sorularını yanıtladı. Yıldız voleybolcu, oradaki hayatından kariyerine, İtalya’yı ne için seçtiğinden milli takımdaki yeni döneme birçok konuda açıklamalarda bulundu.

Öncelikle İtalya’dan bahsedelim. Performansını her dönemde artırıyorsun. Peki İtalya’daki hedeflerinin ne kadarını başardın, daha ilerisi için hedeflerin neler?
İtalya benim için çok güzel bir deneyimdi artık yavaş yavaş bu deneyimin sonuna yaklaşıyorum. Burada bulunduğum süre zarfında kendime ve takıma çok şey kattığıma eminim. İtalya’daki hedeflerimin ne kadarını başardığıma gelecek olursak altın madalyaya yaklaştığımız, gümüş madalyada takılı kaldığımız bir serüvendi. Ne yaşanırsa yaşansın Novara’nın bende ayrı bir yeri olacak.

Bir röportajında ‘10 yaşımda da hedefim İtalya’ydı’ diye bir sözün var. Peki bunun sebebi nedir?
Sebebi gerçekten renkler… Küçük bir çocukken İtalya’daki sahaların rengarenk olması çok dikkatimi çekmişti. Ve bir gün bende bu sahalarda oynayacağım dediğimi hatırlıyorum.

‘İTALYA DAHA FARKLI’
Türkiye ve İtalya en iyi takımların olduğu ligler. İki yerde de oynadın, farklar neler?
Aslında birçok konuda iki lig de aynı. Baskıyla başa çıkman gereken başarının istendiği ve beklenildiği ligler. Eğer bir farktan bahsedecek olursam; Türkiye liginde sahada belli başlı kurallar var… Antrenör sana neyi ne zaman ve nasıl yapman gerektiğini söylüyor ve bunların dışına çıkmak çok da doğru kabul edilmiyor. İtalya’da ise birçok şey oyuncunun inisiyatifiyle alakalı. Bir hareketinde onun doğru ya da yanlış olduğunu kendin anlayıp kendin çözüm bulman gerekiyor. Burada daha kuralsız daha serbest bir voleybol oynanıyor diyebilirim. Bence bu sebeple maçta ve antrenmanlarda çok komik senaryolar ortaya çıkabiliyor.

Oynadığın mevkiiye bakıldığında senden çok fazla şey bekleniyor. Baskıyı yönetmek zor mu? Yoksa hırsın her şeyin üstesinden geliyor mu?
Baskıyı yönetmek zor. Mental ve fiziksel hazırlık gerektiriyor, bunların ikisi bir arada olduğunda daha kolay hale geliyor. Hiç durmadan ara vermeden yazın milli takım, kışın kulüp sezonu oynuyoruz. Ve her maçta senden bir beklenti var. Zaman zaman bu beklentileri karşılayamamak çok da anormal olmasa gerek

Milli takıma dönecek olursak yeni bir dönem başladı. Bu size ne gibi değişiklikler getirecek?
Öncelikle eski Başantrenörümüz Giovanni’ye teşekkür etmek istiyorum, bana ve takıma kattığı birçok şey için. Benim için yeri çok ayrı bir hocadır, bu günlere gelmemde gerçekten emeği çok büyük insanların başındadır. Umarım yeni dönem bize çok güzel şeyler getirir. Vargas’ın da takıma dahil olmasıyla daha da güçlendiğimizi düşünüyorum. Yeni antrenörümüzle tanışmak ve çalışmak için sabırsızım. Umarım gelecek yıllarda çok güzel başarılara imza atacağız hep birlikte.

‘Sıkı Beşiktaş taraftarıyım’
Başka spor branşlarını takip ediyor musun? İlgiyle izlediğin ve örnek aldığın bir sporcu var mı?
Futbolu takip ediyorum ve fırsat buldukça maçları severek izliyorum. Beni sosyal medyadan takip edenler biliyor, paylaşımlarımdan da anlaşılacağı gibi çok sıkı bir Beşiktaş taraftarıyım. Örnek aldığım sporculara gelince, voleybola ilk başladığım dönemde tabii ki birçok ismi örnek aldım ama onlar şu anda voleybolu maalesef bıraktılar.

 

Türkiye’de futbolun konuşulduğu söylenir. Siz bunu değiştirdiğinizi düşünüyor musunuz?
Ben futbol ve voleybol diye kıyaslamak istemiyorum. Çünkü ikisi branş da ülkemizin değer verdiği sporlardan. Son yıllarda aldığımız başarılar sayesinde ön planda olduğumuz için tabii ki mutlu olduğumu söyleyebilirim

‘Adis ile en iyi olmak ayrı gurur’
Adis ve sen performansınızla İtalya’da gündem oluyorsunuz. Bu nasıl bir duygu?
İtalya liginde bir Türk olarak adımdan söz ettirmek çok gurur verici. Adis’i de takip ediyorum ve harikalar yarattığını görüyorum. İtalya liginde oynayıp en skorer olmak göründüğü kadar kolay değil. Bunu yapan ilk kadın Türk voleybolcu olduğum için ayrı gururluyum. Bunu her gün aynı azim ve hırsla çabalamama bağlıyorum.

‘Pembeden devam’
Saç renklerinle gündeme gelen birisisin. Yeni başarılardan sonra farklı renk görecek miyiz?
Evet eskiden birçok renk yaptım ama şu anda yeni bir renk denemeyi düşünmüyorum. Pembe renginin benimle bağdaştığını düşünüyorum ve sanırım pembeden devam edeceğim.

‘Beni ben yapan gücüm’
Peki Ebrar’ın buraya gelmesi kolay mı oldu. İlk voleybola başladığın dönemde çıkan zorluklarda pes etmeyi düşündün mü?
En üst seviyede oyun oynuyoruz. Bu seviyede spor yapan her sporcunun zorluklarla nasıl mücadele etmesi gerektiğini bildiğini düşünüyorum. Tabi ki zorlandığım anlar oluyor ama beni ben yapan zorluklarla başa çıkabilme gücümdür.

‘Umarım en iyisi kazanır”
Vakıfbank eski takımın, Eczacıbaşı’nın da yükselen bir grafiği var bu sezon. Türk takımlarını takip ediyor musun?
Türk takımlarını takip ediyorum, antrenman ve maçım yoksa hemen hemen her maçı izliyorum. Bu sene inanılmaz işler yapıyorlar ve bu bizim çok da işimize yaramıyor. Şampiyonlar Ligi’nde Eczacıbaşı Dynavit ve Vakıfbank finale kaldı. Öncelikle onları tebrik ediyorum. Umarım en iyi olanın kupaya ulaştığı bir Şampiyonlar Ligi finali.

Normal sezonun en skoreri
Bu sezon İtalya Ligi’nde takımı Igor Gorgonzola Novara’yı Ebrar Karakurt tek başına sırtladı desek abartmış olmayız. Milli voleybolcu, normal sezonun en skoreri olmayı başardı. Karakurt ayrıca 500 sayı barajını (510) geçen tek isim unvanını da alarak, Türk voleybolu adına ilke de imza attı.

Ituma’ya veda
Ebrar Karakurt, Eczacıbaşı Dynavit maçı için geldiği İstanbul’da hayatının belkide en kötü anlarından birini de yaşadı. Novara’daki takım arkadaşı Ituma’nın ölümü ile sarsılan milli voleybolcu, bu acı kaybın ardından “Aşkım Titu… Keşke sana bir kez daha sarılabilseydim. Her zaman kalbimde olacaksın. Huzur içinde yat” paylaşımıyla ona veda etti.

‘Akademi projesi her geçen gün büyüyor’
Ebrar Karakurt Akademi projen vardı. Bunda son durum nedir?
Ebrar Karakurt Akademiyi Nike ve SosyalBen Vakfı işbirliği ile hayata geçirdik. Ebrar Karakurt Akademi her çocuğun spora eşit bir şekilde erişim sağlamasını hedefliyor, her çocuğun hayatında anlatabileceği, deneyimleyebileceği güzel anıların birikmesini sağlıyor. Ebrar Karakurt Akademi her alanda eşitlik vadeden bir platform ve daha çok yeni bir oluşum. Tam gaz devam ediyoruz ve büyüyoruz. Onların gözlerindeki ışık sönmediği sürece beraber daha neler başarabileceğimizi görmek için sabırsızlanıyorum. Bu konuda herkes beni destekliyor ve takdir ediyor. Bu da ayrıca benim için bir gurur kaynağı. Şu an İtalya’da olduğum için çok bir arada olamıyoruz, fakat çocuklar gönüllü antrenörlerle düzenli antrenman yapıyor. Ben de ilk Türkiye’ye geldiğimde hemen antrenmana katılıyorum.

Tüm gözler üzerinizde. Örnek bir sporcu olmak, genç kızların seni izleyerek voleybolu sevmeleri nasıl bir duygu?
Çocukları çok seviyorum. Eğer yaptığım iş ile onları motive edebiliyorsam, onlara bir şey katabiliyorsam ne mutlu bana. Voleybol ülkemizin gözde sporu haline geldi. Bizim açtığımız yolda bizim yerimize geçeçek yeni neslin idolü olmak harika bir duygu. Onlar da başkalarının idolleri haline gelecekler. Bu da sporun güzel yanlarından sadece bir tanesi.

‘Instagram favorim’
Sosyal medyayı da aktif olarak kullanıyorsun. Instagram senin için hayranlarınla aranda bir köprü mü yoksa sadece stres mi atıyorsun? Instagram eğlendiğim bir platform, diğer sporcular gibi orayı ciddi anlamda kullanmayı sevmiyorum. Beni takip eden insanlara karşı daha şeffafım ve bu beni ben yapan özellik.

‘Bu yoğun takvim artık değişmeli’
Voleybol bir sezona bakıldığında en yoğun branşlardan biri. Peki Ebrar arta kalan zamanda neler yapar?
Gerçekten çok yoğun bir takvimimiz var ve bunun değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Evet herkes performans tarafını, bizim oyunumuzu görüyor ama perde arkasına baktığımızda sakatlıklar diz boyu. Ben evimde vakit geçirmeyi sevenlerdenim, antrenmanın olduğu günler özellikle.. İzin günlerimde yeni yerler keşfetmeyi seviyorum. 1-2 günlük izinde hemen Ayvalığa kaçarım orda ailem ve sevdiklerimle vakit geçiririm Türkiye’de olduğum zamanlarda. İtalya’da ise gezilecek ve görülecek yerler gerçekten çok fazla. Burada izinli olduğum zamanlarda o yerleri ziyaret etmeyi seviyorum.

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu