İçeriğin girişini her zamanki gibi skor, set, salon, hakem ve istatistiki bilgiler vererek yapmak istemedim bu kez. İnisiyatif alarak, acı günümüzün 3. akşamında gerçekleşen bu galibiyetin mental detaylarına, manevi boyutuna da değinmek istiyorum naçizane. Öncelikle ülkemizde yaşanan depremin öğrendiğim gerçeklerinden bahsetmek istiyorum biraz…
Dünkü 2 depremin aslında kaydedilen 7.7/7.6 değil, şiddet/enerji boşalımı parametresine göre 11 şiddetinde olduğunu öğrendim. 9 saat gibi çok kısa bir zaman aralığında 7’nin üzerinde aynı bölgede deprem olduğu bugüne kadar dünyada hiç görülmemiş ve yaşanmamış bir olaymış. Dünkü yaşanan iki deprem birbirine (30 km) yan yana sayılabilecek bir lokasyonda olmuş ve bu da bugüne kadar görülmüş bir şey değilmiş. Japonya’daki yaşanan 9 şiddetinde ki depremle bunu ölçülmesi yanlışmış çünkü Japonya’daki deprem; kıyıdan 110 km. açıkta, okyanusun 28 km. altında yaşanmış.
Bizim depremimiz ise yeryüzüne sadece 7 km gibi oldukça yakın mesafede olmuş. 2. önemli aradaki fark ise, iki depremin arasındaki süreymiş.
Japonya’daki deprem 36 saniye, dünkü yaşanan depremler ise toplamda 103 saniye gibi bugüne kadar yaşanmamış bir uzunlukta sürmüş. Bu o kadar büyük ve şiddetli bir depremmiş ki Trabzon’dan Hatay’a (885 km) Eskişehir’den Kars’a kadar (1340 km) büyük bir coğrafyada çok ciddi şekilde hissedilmiş.
Peki bu depremin yıkım gücü ne miymiş?
8 şiddetindeki bir deprem 60 megatonluk bir atom bombası kadar enerji üretirmiş. Dünkü 2 deprem 7.7 ve 7.6 şiddetindeymiş.
Şu an dünyadaki en güçlü nükleer savaş başlığı sadece 2 megatonmuş!!!
işte bu kadar büyük coğrafyada, bu kadar etkili olmasının sebebi yere yakınlığı ve çok uzun sürmesindenmiş. Yani dünkü deprem; 120 megaton güç çıkışı ile tarihte görülmemiş bir enerji boşalmasına sebep olmuş.
(60 en güçlü nükleer bomba gücünde)
”2 megaton ne demek, yıkıcı güç olarak ne yapar sorarsanız; Japonya Nagazaki’ye atılan atom bombası 1.2 megaton gücündeydi. İşte biz dün arka arkaya tarihte eşi benzeri yasanmamış devasa büyüklükte iki deprem yaşadık. Bunları bilelim ve “lütfen paylaşalım” ki insanlar bilgi kirliliğinde dezerformasyona maruz kalmasınlar.” diyor bu bilgileri öğrendiğim Yerbilimci/Prof. Dr. Cenk Yaltırak.
Son 200 senede Türkiye’de 13 tane 7’nin üzerinde deprem yaşanmış. İlk defa 9 saat arayla bu kadar şiddetli 2 deprem bu coğrafyada meydana gelmiş..
Daha önce böylesi hiç olmamış, görülmemiş! Bu bir ilk. İtalya Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü Başkanı/Carlo Doglioni:
“Türkiye, 30-40 saniye içinde üç metre hareket etti! Bu daha önce yaşanmış, görülmüş bir durum değil. Bu o kadar güçlü ve şiddetli bir deprem ki yıkılan binaların hepsi depremin enerji dalga boyunun gittiği yöne doğru yıkılmış. Maraş’ın dağ silsilesinde yaklaşık 40 km’lik bir yarık oluştu. Bu olağanüstü bir durum.Türkiye 3 metre Arap Yarımadası’na doğru kaydı.Kahramanmaraş’taki depremler o kadar şiddetliydi ki Grönland ve Danimarka’da da hissedildi.”
Gelelim Avrupadaki yarışımız Şampiyonlar Ligi’ndeki istatistiki bilgilerine;
Sizinle Gurur Duyuyoruz…
Grupa Azoty Chemik POLICE: 1 – Eczacıbaşı Dynavit: 3
Salon: Netto Arena SZCZECIN (Polonya)
Hakemler: Dominga Lot (İtalya), Mykhaylo Medvid (Ukrayna)
Setler: 28-26, 18-25, 23-25, 22-25
Süreler: 29′-23′-25′-27′
Maçın istatistiği için tıklayınız
Eczacıbaşı Dynavit: 3
srv. krş. %59 pozitif / %38 mük. , Toplam: 10 blok, 4 servis sayısı, 64/124 %52 hücum
+18 Tijana Boskovic (28 sayı): 25/47 hücum sayısı %53, 2 blok, 1 servis sayısı
+9 Sinead Jack Kisal (13 sayı): 10/18 hücum sayısı %56, 3 blok
+4 Irina Voronkova (11 sayı): 8/18 hücum sayısı %44, 2 blok, 1 servis sayısı, srv. krş. %66 pozitif / %36 mük.
+7 Laura Heyrman (11 sayı): 11/18 hücum sayısı %61
-1 Saliha Şahin (7 sayı): 6/15 hücum sayısı %40, 1 blok, srv. krş. %50 pozitif / %33 mük.
+7 Maja Ognjenovic (7 sayı): 4/7 hücum sayısı %57, 2 blok, 1 servis sayısı
+1 Yaprak Erkek (1 sayı): 1 servis sayısı
-4 Simge Aköz: srv. krş. %50 pozitif / %42 mük.
Grupa Azoty Chemik POLICE: 1
srv. krş. %48 pozitif / %31 mük. , Toplam: 11 blok, 8 servis sayısı, 52/120 %43 hücum
Jovana Brakocevic: 19 sayı, %39 hücum
Martyna Lukasik: 14 sayı, 2 servis sayısı, srv. krş. %32 pozitif / %24 mük. , %44 hücum
Agnieszka Korneluk: 12 sayı 2 blok, %50 hücum
Iga Wasilewska: 11 sayı, 3 blok, %57 hücum
Martyna Czyrnianska: 11 sayı, srv. krş. %27 pozitif / %33 mük. , 1 blok, 1 servis sayısı, %38 hücum
Maria Stenzel: srv. krş. %68 pozitif / %39 mük.
CEV; ülkemizi yasa boğan deprem felaketi sebebiyle şu ana kadar olan süreçte global anlamda yankı bulan dayanışma faaliyetlerine sosyal medya paylaşımlarıyla destek verdi. Önce bu paylaşıyla;
Daha sonra bu paylaşımlarıyla;
Daha sonra Erkekler Şampiyonlar Ligi’ndeki temsilcimiz Ziraat Bankkart için Almanya deplasmanını; çeyrek final bileti için tek maça çekti.
Biz voleybolseverler tüm bu paylaşımların altında CEV’e teşekkürlerimizi ve minnetlerimizi iletirken, kırıldığımız bir nokta vardı.
Eczacıbaşı Dynavit oyuncuları deplasmana gitmek zorunda mıydı?
Bu maç ertelenemez miydi?
Bizim ülkemizde bir felaketin yaşanıyor olması bütün dünyayı ayaklandırıp 4. seviye alarm verilmesine sebep olmuşken, bu turnuvada can ve ulusal yas bu kadar göz ardı edilmeli miydi?
Eczacıbaşı Dynavit oyuncularının; arkadaşları, yakınları, akrabaları, kardeş bildiği meslektaşları o enkazların altında can verdi ve dahası; can kaybı devam ederken CEV; alınması gereken kararı almayıp üstüne ”dünya çapında” voleybolseverlerden gelen binlerce ”maçı iptal edin” çağrısına duyarsız kaldı…
AMA…
Eczacıbaşı Dynavit oyuncuları tüm güçlerini toplayarak deplasmanda sahaya çıktı ve gururlu bir galibiyet aldı.
Biz voleybolseverler olarak umarız ki CEV bundan sonra daha duyarlı bir tavırda olur.
