Genel Haberler

Kinezyolojik Bantlama

Bu çalışmada adolesan voleybolcularda kuadriseps femoris kasına uygulanan kinezyolojik bantlamanın denge, endurans ve propriosepsion üzerine etkilerini araştırmak amaçlanmıştır.

Voleybol dünya çapında en çok oynanan spor branşlarından biridir. Alt yapıdan başlayıp profesyonellik seviyesine kadar birçok yaş grubunun oynadığı voleybol sporu; koşma, çeviklik, sıçrama ve iniş gibi kas iskelet sistemi ile bağlantılı spesifik hareketler içerir (Verhagen, 2004). Voleybolda ayak bileği yaralanmalarının mekanizması düşünüldüğünde; özellikle smaçör, pasör ve orta oyuncuların blok mücadelesinden sonra yere düşmelerinde birbirlerinin veya rakip sporcunun ayağına basması sonucu görülen yaralanmalar çoğunluktadır. Diğer bir mekanizma ise sıçramanın düşme fazında sensoriomotor kontrolün sağlanamaması ve ayağın yere temas etmesi sırasında ayak bileğinde dorsifleksiyon hareketinin azalmasıdır (Kondradsen ve Voigt, 2002). Ayak bileği instabilitesi yaşayan voleybolcularda oyun içinde çok önemli parametreler olan denge, propriosepsiyon ve sıçrama gibi fonksiyonel hareketlerinin etkilendiği düşünülmüştür. İnsan vücudu ve fonksiyonel hareketleri bir bütün olarak düşünüldüğünde bir eklemdeki yaralanma ve disfonksiyonun o ekleme komşu eklemlerdeki etkisi oldukça önemlidir. Proksimal eklemlerde stabilizasyon eksikliği distal eklemlerdeki hareketin kalitesini azaltır. Sıçrama gibi fonksiyonel hareketlerde yer reaksiyon kuvvetinin artması gibi problemlere neden olurken; proksimaldeki eklem ve yapılardaki fonksiyonel yetersizliklere bağlı olarak reseptörlerden santral sinir sistemine iletilen sinyallerin yorumlanması ve motor yolla cevap oluşumunda disfonksiyona neden olabilir. Bu sebeple voleybol oyuncularında stabilizasyon ve hareketlerin düzgün yapılabilmesi için alt ekstremite ekstansör kasların önemi büyüktür. Diz ektansörü olan kuadriseps kasının fonksiyonu birçok atletik oyunda yürüme ve spor performansının önemli bir bileşenidir ve dinamik aktiviteler esnasında endurans, denge ve diz propriyosepsiyonunu etkileyebilir. Bantlama eklemi desteklemek ve tekrarlanan yaralanmalardan korumak amaçlı sporcularda sık tercih edilen bir yöntemdir. Sporcularda yıllardır tercih edilen rijit atletik bantların sporcu performansını etkilediği düşünülerek kinezyolojik bant ve dinamik bant gibi elastik bantlar kullanılmaya başlanmıştır. Kinezyolojik bant ve dinamik bant esneyebilen yapıları, suya dayanıklı olmaları, günlük hayatı etkilememe gibi özellikleriyle sık kullanılmaya başlanmıştır. Kinezyolojik bant uygulandığında cildi kaldırarak doku altı interstiyel boşluğu arttırarak dolaşımı arttırdığı ve dolaşım arttığı için inflamasyonun azalmasına yardımcı olarak ağrı, ödem, doku zedelenmelerini de azalttığı düşünülmektedir (Osborn, 2009). Farklı uygulama teknikleriyle kas inhibisyon, fasilitasyon, proprioseptif duyu girdisi sağlamak, zayıf kas gruplarını desteklemek, lenf drenajını uyararak ödemin azalmasını sağlamak, fasyanın düzgün konumlanmasını sağlamak amaçlarıyla uygulanır (Halseth ve ark., 2004; Williams ve ark., 2012). Literatürde kinezyolojik bant ile yapılan araştırmaların sonuçları tartışmalıdır. Kinezyolojik bantlamanın fonksiyonel performansa etkisini inceleyen çalışmaların yetersiz sayıda olduğu görülmektedir. Bu araştırma adolesan voleybolcularda kineziyolojik bantlama öncesi ve sonrası statik denge, endurans ve propriosepsiyon parametrelerinin değerlendirildiği deneysel bir çalışmadır. Bu çalışmada, 14-18 yaş arası voleybolcularda kuadriseps kasının fasilitasyonu amacıyla uygulanan kinezyolojik bantlamanın denge, propriosepsiyon ve kas enduransı üzerine etkileri incelenmiştir. Araştırmanın bulgularına göre; denge parametresi açısından, tek ayak üstünde durma testinde gözler kapalı düşme sayısı açısından sağ alt ekstremite ve sağ alt ekstremite bantlaması sonrası anlamlı olarak azalma gösterdi. Lunge testi ölçümlerine göre endurans parametresi sağ alt ekstremite ve sağ alt ekstremite bantlama sonrasında istatistiksel olarak anlamlı artış gözlendi. Ayrıca single leg testi sonuçlarında hem sağ alt ekstremite ve sağ alt ekstremite bantlama sonrası istatistiksel anlamlı artış gözlendi. Propriosepsiyon, açı reprodüksiyon testi ile ölçüldüğünde hem sağ hem sol alt ekstremitede bantlama sonrası istatistiksel olarak anlamlı bir artış görülmüştür. Kullandığımız yöntemin denge, endurans ve propriyosepsiyon üzerine etkisi yaralanma riski bulunan adölasan voleybolcularda koruyucu rehabiltasyon ve müsabaka öncesi hazırlık açısından spor profesyonellerine yol gösterebilir. Denge Başarılı olarak yapılan sportif aktivitelerin çoğunun gerçekleşebilmesi, uygun postürün sağlanması ve bu pozisyonda dengenin kurulabilmesine bağlıdır (Turtopu ve ark.,2014). Denge sık sık alt eksterimite fonksiyonunun bir ölçümü olarak kullanılır ve vücut destek yüzeyi içerisinde yerçekimi merkezini sürdürme süreci olarak tanımlanır. Voleybol dinamik bir oyun olduğundan özellikle sporcuların sıçradıktan sonra tekrar yere iniş aşamalarında dengelerini koruyabilmeleri oyunun devamlılığı, kalitesi ve sporcunun sağlığı açısından oldukça önemlidir. Çalışmamızda ise KB’nın voleybolcularda statik dengeyi arttırdığı görülmüştür. Bu sonucun voleybolcularda uygulanan antrenman türünün üst ekstremite hareketinin daha düzgün olabilmesi adına, statik alt ekstremite eklem stabilitesini arttırıcı kasları uyaracak türden alıştırmalar içerdiğinden kaynakladığını düşünmekteyiz. Yine bu çalışmada KB’nin sağlıklı yetişkinlerde kas gücü, güç ve dayanıklılık ile algılanan yorgunluk düzeyi üzerinde anlamlı bir etkisi olmadığını görülmüştür. Diğer bir yandan yapılmış olan plasebo bantlama uygulamasının da endurans üzerinde ki pozitif etkileri göz önünde bulundurulmalıdır.

Propriosepsiyon iyileşmesinin yaralanmaları önlemede hayati bir rolü vardır. Çünkü yaralanmalar sıklıkla, tendon, ligamen veya eklem kapsüllerinin gerilim sınırı aşıldığında meydana gelmektedir. Maksimum performans ile yaralanma arasındaki bu ince çizgi, genellikle mükemmel işlev görev bir propriosepsiyon kaynaklıdır. Bu şekilde vücut ya farklı kokontraksiyonlar ya da pozisyon değişikliği ile yaralanma oluşmadan önce ekstremiteyi korur. Araştırmaları sonucunda KB’nin ağrı veya pozisyon hissini anlamlı ölçüde değiştirmediğini ancak kuvvet ile statik ve dinamik dengeyi değiştirdiğini bulmuştur. Bu sonuçlar KBnin etkisi hakkında iyi bir göstergedir ve iliotibial bant ve Patellofemoral sendromu yakınması olan hastalar için araştırmamızın aksine farklı yönde uygulanarak kası inhibe etmeyi amaçlamıştır. Bulguları göstermektedir ki kuadriseps kasına KB uygulaması sağlıklı kadınlarda eklem pozisyon hissinde iyileşme sağlamamaktadır. Kinesio® Tape bantlama pratikte daha çok rehabilitasyona yönelik kullanılmakla birlikte sinirsel mekanizmaların ve bandın çalışma şekli düşünüldüğünde teorik olarak kas uyarımını sağlaması mümkündür. Ancak pratikte bir kası dışarıdan uyaracak mekanizmalar ve teknikler bilimsel olarak kabul gören tanımlanmış teknikler dışında yeterliliğini kanıtlamak durumundadır. Bu konudaki çalışmalar da Kinesio® Tape bantlamanın diğer etkilerine yönelik olan çalışmalar gibi devam etmektedir. Her ne kadar tartışmalar sürse de bandın kas uyarımında ve kasılmanın fizyolojik gidişatını değiştirdiğini ortaya koyan çalışmalar da çokça vardır. Bir çalışmada inmeli hastalarda KB uygulamasının propriyosepsiyon duyusunu anlamlı bir şekilde arttırdığı, dolayısıyla yürüme dengesine katkıda bulunduğu görülmüştür (Park ve Lee, 2016). Diz osteoartritli hastalarda yapılan başka bir çalışmada KB uygulaması, propriyosepsiyonu anlamlı bir şekilde arttırmıştır (Cho ve Yoon, 2015). Sonuç olarak; kuadriseps kasına fasilitasyon amacı ile uygulanan kineziyolojik bantlamanın 48 saat sonrası adolesan voleybolcularda statik denge, endurans ve propriyosepsiyon üzerinde olumlu etkileri olduğu gözlemlenmiştir. Çalışmamızda karşılaştığımız limitasyonlar; bu çalışmaya güç analizini yapılmamış ve evrendeki bütün voleybolcular alınmıştır. İmkanlar dahilinde daha büyük bir evren ve örneklem sayısı çalışmanın gücünü arttıracaktır. Bu açıdan düşünüldüğünde voleybol gibi salon sporları dışında atletizm, futbol ve benzeri spor branşları ele alındığında antrenman programı ve yaş ve cinsiyet faktörlerinin etkinliği elimine edilerek daha büyük gözlem gruplarıyla çalışmak mümkündür. Bunun yanında bandın bireysel olarak etki mekanizmasının araştırılması ve hangi vücut tipinde, hangi cinsiyette ve hangi tip egzersizlerle etki mekanizmasının en yüksek düzeyde kullanılabildiği de araştırılmalıdır. Çalışmamızda dinamik denge parametresi bakılmamıştır. İleriki çalışmalara dahil edilebilir.

ADOLESAN VOLEYBOLCULARDA KUADRİSEPS FEMORİS KASINA UYGULANAN KİNEZYOLOJİK BANTLAMANIN STATİK DENGE, ENDURANS VE PROPRİOSEPSİYON ÜZERİNE ETKİLERİ

Mehmet Serhat SEYFİOĞLU Özel Yeni Terapi Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi, Erdemli /MERSİN
Emine ATICI  İstanbul Okan Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, İSTANBUL

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu