Köşe YazarlarıManşet

Karşıyaka Muhteşem Taraftarıyla Ege Derbisinde Rövanşı Aldı

Merhaba Sevgili Voleybol Aktüel Takipçileri;

Kadınlar 1. Lig A Grubu Karşıyaka – Göztepe maçı İzmir Karşıyaka Mustafa Kemal Atatürk Spor Salonu’nda oynandı.

Hakemler: Başhakem; Yavuz Akdemir ve yardımcı hakem; Serhat Semiz

Karşıyaka; Ayşegül Girgin, Ezgi Uludağ, Yaren Işık, Liray Akpınar, Buket Yılmaz, Ece Kozdere (K) ve (Lara Uyar – L) altısıyla maça başladı.

Göztepe; Gizem Koçak, Sevinç Özgüler (K), İlayda Alkan, Aleyna Başak, Melis Katipoğlu ve Selcan Partal (Nehir Kurtulan – L) altısıyla maça başladı.

Karşıyaka ezeli rakibi Göztepe’yi, 3-0 yenerek büyük ege derbisinde rövanşı aldı; 25-10 / 25-18 /  25-13

Bu maçta yazılacak çok şey var. Uzun süre hafızalarda yerini koruyacak çok şeylere tanık olundu.

Bir yazı, kadınlar 1. Lig maçını dört bine yakın taraftarın izlemiş olması, sanırım bu bir rekor.

Bir yazı, Karşıyaka taraftarının muhteşem tezahüratları ve şova dönüşen görsel hareketleri. Sanırım, Kadınlar 1. Ligde böyle muhteşem taraftar Karşıyaka ile Göztepe’de var.

Bir yazı, Karşıyaka’nın her mevkiinin makine düzenindeki oyunu, rakibi bunaltan atakları, kazanma azmi ve hırsı. Sanırım, Karşıyaka bu sezon en iyi oyununu oynadı.

Bir yazı, Salonda alınan güvenlik tedbirleri ve başarılı bir şekilde taraftarın salona alınmasından salon dışına çıkarılmasına kadar geçen süreç. Resmi rakamlar, 915 emniyet görevlisinin bu maçın güvenliğini sağladığı yönde bilgiler var. Sanırım, 1. Lig Kadınlar voleybol maçında bu kadar emniyet görevlisi, hiç görevlendirilmemişti. Naçizane bir düşüncemi belirtmek isterim. 915 seyirci, 1. Ligde çok az maçta seyircinin tribünlerde yer aldığı ve hatta çok az süper lig maçında seyircinin tribünlerde yer aldığına çok az tanık olmuşuzdur.

Salonda dört bin civarında Karşıyaka taraftarı vardı. Saatler öncesinden taraftar salona alınmaya başlandı. Bir saat öncesinden iki bin taraftar salondaydı. Maç başladığında Karşıyaka taraftarına ayrılan bölge tamamen dolmuştu. Yüzlerce insan ayakta maçı izledi. Salonda ayrıca iki yüz civarında Göztepe taraftarı vardı.

Muhteşem bir maç izledik. Muhteşem bir taraftar vardı salonda. Maçın başından sonuna kadar şarkılar söylendi, türküler söylendi. Taraftarın gösteri şovu her dakika ve maçın her anında hiç durmadan sürdü. Hiç susmayan bir taraftar. Karşıyaka sayı alınca tribünler ayağa kalkıyor. Fark biraz açılınca gösteri şovu başlıyor. Latin Amerika’da başlayan ve tüm dünyaya yayılan, tribünün bir başından diğer başına dalga halinde taraftar şovu vardı. O muhteşem eller ve kollarla yapılan ritmli şovlar salonu süsledi.

Önemli bir duruma daha tanıklık ettim. Çok da fazla tribün lideri yoktu. Hani bu kadar büyük salonda en az 7-8 tribün lideri olurdu. Tribün liderleri, tezahüratı önce yaparlar sonra taraftara yaptırırlar, ritim verirler ve tribünü şova dönüştürürler. Taraftarın büyük çoğunluğu neredeyse tribün lideri gibiydi. Sanki daha önceden, tezahüratlar, şarkılar, ritimlere çalışılmış gibi hep bir ağızdan aynı şarkı, aynı tezahürat, aynı ritmler. Karşıyaka taraftarı salonda, sanki kocaman tek bir kişinin ağzından çıkıyor gibi aynı şarkılar ve tezahüratlarla salonu adeta inletiyordu.

Taraftar, marka olmuş “Kaf Kaf Kaf Sin Sin Sin Kaf Sin Kaf Sin Kaf” diyerek salonu inletmesi bir ses gösterisine dönüşüyordu. Karşıyaka taraftarı yedinci oyuncudur. Bu maçı Karşıyaka, muhteşem taraftarıyla kazandı.

Salona en ufak bir yabancı madde atılmadı, sahaya oyuna katılanların haricinde hiçbir müdahale olmadı ve istenmeyen fiziki bir durum hiç yaşanmadı. Bir iki kez az da olsa istenmeyen tezahürat yapılınca, Karşıyaka kulüp yöneticilerinin tribünlere dönüp el işaretiyle taraftarı sükûnete davet etmesiyle son buldu.

Tebrikler Karşıyaka taraftarı, tebrikler tüm seyirciler. Tebrikler Karşıyaka kulübü yöneticileri. Bu maçın sükunet içinde geçmesinde büyük gayret ve çabaları olmuştur. Muhteşem Kaf Kaf’lı taraftarlar maçı eğlenceye ve şova dönüştürerek Türk sporuna ve Türk voleyboluna rol model taraftar davranışı ortaya koymuşlardır.

Karşıyaka nasıl oynadı?

Bu maçtan önce bu sezon Karşıyaka’yı 6 lig maçında 2 sezon öncesi hazırlık maçı olmak üzere 8 kez izledim. Sezonun en iyi maçını oynadılar. Voleybolun gereği neyse onu yaptılar. File önü savunma ve geri savunma başarılıydı. Servisler etkiliydi, manşetler iyi alındı. Oyun takibi, moral ve motivasyon üst düzeydeydi. Muhteşem taraftarıyla maça damgasını vurdular. Ancak, özellikle hücum oyuncuları bir adım daha iyiydiler. Müthiş atak yaptılar. Smaçlarını bloklara takmadan rakibin sahasında boş gördüğü yere vurdular.

Karşıyaka’lı oyuncuların her mevkiisi önceki maçlardan daha üst performans göstererek oynadılar. Bu takım manşet alamıyor diye yazıyordum, o da ne, neredeyse sıfır manşet hatasıyla maçı tamamladılar. Önden smaç vuran oyuncu geriye geldiğinde, aynı başarıyı manşet alarak gösterdi.

Tamer hoca, bu maçta, şimdiye kadar maçlarda görev almış tüm oyuncuları oynattı. Bu muhteşem taraftar önünde tüm oyuncularına maçın keyfini ve zevkini tattırdı. Maça ilk altıda başladığı kadroyu, set başlarında ve set içinde değiştirdi.

Daha önceden de yazdım, Karşıyaka takımı oyun esnasında çok senkronize oluyor. Yani oyuncular eşzamanlı bir şekilde oyun başarısı ortaya koyuyor. Ya hepsi çok iyi oynuyor, ya hepsi çok kötü oynuyor. Bu maçta sözleşmiş ve anlaşmışlar gibi hep birlikte çok iyi oynadılar.

Takımın hepsi muhteşem oynadı, ancak pasör Ayşegül Girgin’e ayrı bir paragraf açıyorum. Son dört yıldır takip ediyorum. Bir yıl Beylikdüzü’nde kiralık oynadı. Bu maçta takımı elektronik beyin gibi hiç takılmadan otomatik oynattı. Topla iyi buluştu. Akıl dolu paslar verdi smaçörlere. Orta oyuncuları ortadan ve kenardan hücum ettirdi. Geriden hücum edecek oyuncuları çok iyi zamanlama ile buldu, topu ona attı. Rakibin blok yapacak oyuncularını çok iyi gözlemledi. En az güç ve en az sürede nasıl hücum edilmesi gerekiyorsa, onun bir yolunu buldu, en elverişli olan takım arkadaşını hücuma soktu.

Göztepe nasıl oynadı?

Göztepe’li iki yüz taraftar takımlarını deplasmanda yalnız bırakmadı. Tezahüratlarla ve tribün şovlarıyla takımlarına destek olmaya çalıştılar. Karşılıklı tezahüratlar yapıldı. Ozanların atışması gibi, tezahürat atışması yaptılar.

Göztepe aslında bu maçta kötü değildi. Hatta kazandığı birkaç maçtan dahi, daha iyi oyuna girerek ve mücadele ederek oynadı. Aradaki fark, Karşıyaka’nın bu sezonun en iyi performansını ortaya koymasıydı. Takımlar çok az hata yaptılar. Sayılar daha çok hücum eden oyunculardan geldi. Göztepe’de her mevki iyi çalıştı. İşini ve görevini yaptılar. Mesela, orta oyuncular blok defans yaptı, ancak rakibin köşe oyuncuları çapraza ve paralele vurarak topu kaçırmasını bildiler.

Birinci sette 12-7 gerideyken önemli bir fark yoktu. Bu sayıdan sonra fark açıldı. İkinci sette, rakip sayı farkını açsa da rakibi 22-18’de yakaladılar, ancak seti verdiler. Üçüncü sette, rakip setin başından sonuna kadar farklı bir şekilde önde gitti.

Göztepe antrenörü İlker Hoca üçüncü sette 18-8 gerideyken, genç pasörü Yeşim Aktan’ı oyuna aldı. Doğru bir oyuncu değişikliğiydi. Antrenörlük sadece takımı yönetmek değil, oyuncunun gelişimine katma değer yaratmaktır. Bu atmosferde genç pasör Yeşim’in ne oynadığına ve nasıl oynadığına bakmadan oynatılması, gelişimine katkı sağlamıştır.

Ben hiçbir zaman hakemlerle ilgili bir şey yazmadım. Ama bu maçta yazacağım. Başhakem ve yardımcı hakemler bu maçın hakkını verdiler. Başarılı bir maç yönettiler. Her iki hakemi ve çizgi hakemlerini başarılı bir maç yönettikleri için tebrik ediyorum.

Başarılı hakem sadece maçı doğru yöneten değil. Başarılı hakem; maçı, oyuna katılanları ve tribünü doğru yönetendir.

Uluslararası hakem Yavuz Akdemir, maçın ağırlığını ve önemini iyi etüd ederek yönetti. Neredeyse, hiç hata yapmadı. Maçı, oyuna katılanları ve tribünü çok iyi yönetti. Bakın ne yaptı? Tribünlerde bir kaç kez bir şeyin patlamasına benzer bir ses duyuldu. Oyunu durdurdu, Karşıyaka takım kaptanını görüşmeye davet etti. O esnada pasör Ayşegül Girgin oyun kaptanıydı, yanına gitti. Sakin bir konuşma süreci geçti, herkes hakem ile Ayşegül’e odaklandı. Sonra Ayşegül, tribünlerin önüne geldi, taraftarlarına el işaretiyle sükûnetli olmaya davet etti. Sonra bu olumsuz durum bir daha yaşanmadı.

Hakem Yavuz Akdemir, bu hareketiyle tribüne dedi ki, sizi görüyorum ve takip ediyorum. Maçın gidişatını hep birlikte güzelleştirelim. Tribünlere, oyuna katılanlara, kulüp yöneticilerine; ben oyundayım, maçın kontrolü bende, maçın gidişatını olumsuz bir şekilde engelleyecek durumların önüne geçmesini de bilirim, dedi.

Maçta ne Tamer Hoca, ne İlker Hoca’nın hakemlere itirazını görmedim. Oyuncularında hakeme yönelik tepkisi ve itirazı olmadı.

Karşıyaka Göztepe maçı, seyirci rekoruyla, tribün şovlarıyla, çok temiz maç yönetimiyle, alınan başarılı güvenlik önlemleriyle hafızalarda uzun süre yer edinecek bir maç oldu.

Her iki takım da üstün performans ortaya koyarak, oyunu güzelleştirerek, seyir zevkini artırarak muhteşem bir maç ortaya koydular.

Her iki takımı da bu başarılı oyunlarıyla tebrik ediyorum.

Her iki güzide camiaya saygılarımla.

Atila İNCE

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu