Köşe Yazarları

Koca Yürekli, İyiliksever Voleybolcu: Adlin Kaymaz

Merhaba Voleybol Aktüel Takipçileri;

Bugün genç bir voleybolcunun örnek davranışını yazacağım. Çok kanıksadığımız sevgi, iyilik, yardımseverlik içeren; hepimize ders olan güzel bir davranıştan bahsedeceğim.

Yazılarımda hep vurgu yaparım, “Spor kişilik eğitimidir, voleybol kişiliğe asalet katar” derim.

Bugünkü konumuz;

Paylaşmayı,

Mutlu olmayı,

Asalet örneğini,

İnsanlık dersini,

İyiliğin hikayesini,

yazacağım..!

Adlin Kaymaz, Kadınlar Voleybol 1. Lig A grubu takımlarından Edremit Belediyesi Altınoluk Spor oyuncusu. Sezon başında Samsun BŞB Anakent’ten transfer oldu.

Adlin Kaymaz, hepimize bir ders verdi. O bir iyiliksever aktivisti. İyilik nasıl yapılır, onu bize öğretti.

İki yıl önce Samsun BŞB Anakent oyuncusu iken, ilk maaşı ile bedensel engelli bir vatandaşımıza tekerlekli sandalye alır.

Adlin, bu iyiliği yaptığında henüz on altı yaşındadır. İlk maaşı ile kendisine kıyafet alabilirdi, kişisel ihtiyacını karşılayabilirdi…

Engelli bir vatandaşın yaşamını kolaylaştıracak sıcak ve merhamet dolu bir dokunuşta bulunmuştur.

İBA Kimya TED Ankara Kolejliler-Samsun BŞB Anakent maçı öncesinde Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Sayın Akif ÜSTÜNDAĞ, tekerlekli sandalyeyi Adlin ile birlikte engelli vatandaşımıza takdim ederler.

Bu örnek davranış, salonda anons edildiğinde voleybol severler Adlin’i alkışlar ve sevgi gösterisinde bulunurlar.

Daha sonra “Sporun Devleri Buluşuyor” ödül yarışmasında, engelli vatandaşın hayatına dokunduğundan, ona yardım eli uzattığından jüri özel ödülüne layık görülür. Ödül, bir törende kendisine takdim edilir.

Bu sezon öncesi, Edremit Belediyesi Altınoluk Spor’a transfer olur.

Ama bu Adlin, durmaz. Bir kere yüreğindeki sevgi tohumları, fidana dönüşmüştür. Bu kez ilk maaşıyla, köy çocuklarına dokunmak ister.

Ben bir geç kızım,

Bana çeyizlikler lazım,

Bana hayat lazım,

Bana yaşamak lazım,

Ben gezeceğim, eğleneceğim,

Makyaj malzemesi alacağım,

Cafelerde, ışıltılı mekanlarda para harcayacağım,

demez…

Edremit’teki köy okulu öğrencilerine çanta, defter, kalem, silgi gibi kırtasiye malzemesi alır. Köy okulunun yoluna düşer. Köye varır, çocuklar bahçede karşılar, çocukların göz hizasına kadar eğilir, gözlerinin içine bakarak sıcak ve sevgi dolu sözlerle onlara dokunur.

Sonra köy çocuklarına çanta, defter, kitap ve kalemler dağıtır. Hepsinin yanaklarından öper. Yanında getirdiği, meyve sularını ve çikolataları kendi elleriyle tek tek dağıtır.

 

Ceyhun Atıf KANSU’nun dizelerindeki;

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum

Bütün çiçekleri getirin buraya,

Öğrencilerimi getirin, getirin buraya,

Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer,

….

Kır ve dağ çiçeklerini istiyorum,

Kaderleri bana benzeyen,

Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları,

Geniş ovalarda kaybolmuş kokuları…

Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri,

 

Sevgili Adlin;

Sen şairin, şiirinin ruhunu yaşattın..!

Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzeyen,

Köy çocuklarının yüzünü güldürdün,

Şairin köy çocuklarının kaybolmuş kokularını,

Avuç içinde onlara koklattın.

Son günlerde hayata dokunan, yüreğimizi ısıtan, yüzümüzü güldüren güzel haberlere hasret kalmıştık.

Sevgili Adlin, bu hasretimize derman oldun.

Adlin, köy çocuklarına eğitim gereçleri dağıttıktan sonra şöyle konuşur;

Ben zaten üç yıldır devamlı olarak böyle şeyleri yapıyorum. İki yıl önce de kazandığım ilk maaşımla engelli bir vatandaşa tekerlekli sandalye almıştım. Bu senede köy okulu çocuklarına bağış yapmak istedim. Eğitim hayatına ufak bir dokunuşla yardım etmek istedim. Amacım, insanları mutlu etmek, insanlara yardım etmek. İnşallah herkeste bir farkındalık uyandırırım. Herkes böyle şeyler yapmaya başlar. Umarım mutlu olmuşlardır. Ben yardım etmeyi çok severim. İnsanlar mutlu olsunlar ki, ben de mutlu olayım. Çocukların yüzünde bir gülümseme veya engelli bir vatandaşımızın yüzündeki gülümseme bana yetiyor.”

Sevgili Adlin, sen bir ışık oldun, bir iyilik meşalesi oldun. Bir yardımınla, bin ders verdin bize…

Sevgi pınarlarının can suyu, sıcak kalpli, gönlünü iyiliğe adamış sevgili Adlin, seni çok tebrik ediyorum.

Mutlu olma pintisi olanlara, nasıl cömertce mutlu olunmasını öğrettin.

Çook büyük farkındalık uyandırdın,

İyilik yapmanın mutluluk getirdiğini fark ettik.

Merhamet duygusunun hala işe yaradığını fark ettik.

İyilik etmenin mutluluk getireceğini fark ettik.

Kısaca bize hayatı fark ettirdin.

Bu topluma iyi bir ders verdin.

Hepimiz bir Adlin olmalıyız..!

Hepimiz Adlin’in yolundan ilerlemeliyiz..!

Hepimiz Adlin gibi insana el uzatmalıyız..!

Bu bir pozitif psikoloji örneğidir.

Bu bir iyiliksever davranıştır.

Adlinleri çoğaltmalıyız,

Adlinleri büyütmeliyiz,

Yaşasın Adlin’in insanlık dersi…

Seni alkışlıyorum, koca yürekli kız..!

 

Atila İNCE

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu