Genel HaberlerManşet

Plaj Voleybolu – Geçmiş Zaman Olur Ki – 6

Merhaba Sevgili Takipçilerimiz,

Öncelikle Olimpiyat Oyunlarında beşinci olarak göğsümüzü kabartan Filenin Sultanları’na Avrupa Voleybol Şampiyonası’nda başarılar dilemek istiyorum.

Bugün, pehlivan tefrikasının 6. bölümü ile sizlerle birlikte olacağım.

1994 yılına geldiğimizde, artık tüm Türkiye bizi takip ediyordu. Bizim ekip G&B Net  (Görgün, Gülüm- Baltacıoğlu, Bengü) diye bir şirket kurdular ve her yere yetişiyorlar.
Bu arada ekibin PR sorumlusu Ahmet Gülüm.
Kendisi her ne kadar inkar etse de biz onun Hitler ile bir akrabalığı olduğunu düşünüyoruz. :)
Hepimize kan kusturuyor ama O’nun bu katı disiplini, bizim hata yapmamamızı sağlıyordu.

Kadınlar tarafına gelince, Arzu – Hamiyet, Gülnur-Sinem, Özlem-Çiğdem, Carolina- Ebru, Berat-Ebru, Fatma-Fatma, Filiz-Ayşe  ilk aklıma gelenler.
Arzu ve Hamiyet tartışmasız ilk yılların en favori oyuncuları oldular. O zamanlar Milli Takımlarımızın programları bu kadar yoğun olmadığı için, her yaz bana çok malzeme çıkıyordu. :)
Kadın –  Erkek bütün güncel şöhretler Plaj Voleyboluna katılıyordu.
Eee beni bilirsiniz; abartmayı severim, her gittiğimiz yerde seyirciyi cezbetmek için, oyuncuların Milli takım kariyerlerinin üstüne, bire bin katarak anlatıyorum. :)

Bir önceki turnuvada Kenan Bengü’ye 215 kere Milli formayı giymiş ( Böyle de spesifik rakamlar veririm :) ) diyorsam, bir hafta sonraki turnuvada , öyle coşuyorum ki,  Kenan Bengü Voleybol Milli Takımımızın kaptanı, 243 kez Milli formayı giymiş diye ortalığı inletiyorum, seyirci çığlık çığlığa, Kenan yanıma geliyor ‘’ oğlum geçen haftadan bu haftaya Milli maç yoktu,  ben ne ara 30 maç daha yaptım?’ :D

O sezon, Marmaris turnuvası çok çekişmeli geçti. Uluslararası turnuvalardaki yabancı oyuncuları gören bizim çocuklar, Plaj Voleyboluna iyice ısındılar. Eskiden sahada boş yer kalmasın diye, blok yapmayan oyuncular, artık birbirleri ile anlaşıp, Blok – Defans taktiklerini geliştirmeye başlamışlardı.
Marmaris turnuvasında Ali Peçen – Muhammet Görken ikilisi finalde iki pasörden oluşan Ediz Lik – Kenan Bengü ikilisini 2-0 yenerek turnuvada şampiyon olurken, Ali Peçen bir maçta en fazla Blok oyuncu olarak ( Tam 8 Blok ) plaj voleybolu tarihine geçiyordu.

Ediz ve Kenan ikilisi ise 1994 yılında yapılan 10 turnuvada, hiç şampiyon olamamalarına rağmen, her turnuvada, ilk 3 takım arasında yer alarak, toplam puanda bütün rakiplerini geçip TÜRKİYE ŞAMPİYONU oldular. :)

1994 benim için çok verimli geçti.
Maltepe’de yaptığımız, Türkiye Serisi ve Şöhretler Kupası, MUHTEŞEM geçti. Türkiye’de ilk defa gece maçı oynandı. İlk defa havai fişek gösterisi yapıldı ve olağanüstü bir ilgi gördü Maltepe’ de PLAJ VOLEYBOLU. Akşam maçlarında 1.000 kişilik tribünler, her maç dolup taşıyordu.

Ahmet Gülüm beni aradı. ( Hayırdır :D )
– İlker’ciğim
(Allahım, kesin dünya batıyor yoksa Ahmet Gülüm kimseye, hele bana kesinlikle İlker’ciğim demez :D)
– Alanya ‘dayım, Müfit Kaptanoğlu ile birlikteyim. Plaj Voleybolu anlaşmasını yaptık, seni Triathlon turnuvasının sunuculuğuna da bekliyorlar, ben 1.000 $ uygun olur dedim kabul ettiler.
***
Dört senedir bana plaj voleybolunda 1 kuruş bile vermedikleri için, ben bu işlerin gönüllülük esasına göre yapıldığını zannediyordum :D meğerse öyle değilmiş!
Triathlon sunuculuğu benim hayatımın dönüm noktası oldu. Artık hiçbir şey bedava olmayacaktı :D

Triathlon ile ilgili hoş bir anımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Ekim ayında Alanya’ya gittim, ilk defa triathlon sunacağım.
Eurosport kanalının sunucusu Hollandalı bir arkadaş, kuralları anlattı. Atletler, 1.500 metre yüzerek geliyor, denizden çıkan ,bisiklete biniyor 40 km pedal çeviriyor, sonra gelip bisikletini bırakıyor, 10 km koşuya gidiyor.
Bütün bunlar 2,5 saat gibi bir süre içinde oluyor. Bisikletliler gidince yaklaşık 1 saat hiçbir aksiyon yok. O arayı biz dolduracağız.
Benim ortak başladı İngilizce anlatmaya, ben de tercüme ediyorum.
Dedi ki;
– Triathlon turnuvalarında Kırmızı renk t-shirtleri Hakemler giyer, ben tercüme ediyorum. – — Yeşil olanları organizasyon yetkilileri giyer, örnek sen ve ben. Tamam.
– Sarı olanları Basın mensupları tamam
– Ama beyaz renkli olanı yalnızca bir kişi giyer.
Oooo, bende meraklandım.
– MİSS TRİATHLON. Yani Triathlon Güzeli.

Aman aman bir genç kız geliyor ama gerçekten çok güzel ve havalı bir kız.
Ben hemen görevim gereği kızı tuttum sahneye aldım, elini öptüm :)
Sorulara başladım.
Kızımız 19 yaşında , Avusturyalı, Avusturya meclisinde sekreter.
Dedim ki ‘kaç yarışmacı vardı?’
Kız dedi ki ’71 ülkeden 247 kişi’
Aynı triathlon yarışmacıları gibi.
Ben dedim her halde, her ülke gelirken yanında bir güzel getirdi, onların arasından seçtiler :)

Bunları düşünüyor ve mikrofonda da seyirciye anlatıyorum. Bu arada Alanya Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü Nazım Bey, ha bire arkamdan bağırıyor, ‘İlker abi o konulara girme’ diye!
‘Neden ki yarışma hakkında neden soru soramıyorum?’ dedim.
Cevap yeterinde açıktı:
– Yahu abi, yarışma filan olmadı, ben bu kızı sahilde annesi ile güneşlenirken buldum, bu akşam, içkili bir yemek karşılığında bu görev için ikna ettim fazla kurcalama, demez mi!!!

Kalın sağlıcakla.

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu