Sene 1998. Plajdan sonra salonda da bir ilk gerçekleşiyor

Merhaba sevgili voleybol severler,
Öncelikle, hiç yenilgi almadan Dünya Şampiyonu olan İşitme Engelliler Kadın Voleybol Takımımızı kutlayarak başlamak istiyorum. Bravo kızlar!
Voleybol olarak biraz çok mu oluyoruz acaba? :)
Antrenörleri, Osman Çarkçı hoca, benim Gazi Eğitim Beden Eğitimi bölümünden sınıf arkadaşımdır. 2017’de Samsun’da yapılan İşitme Engelliler Olimpiyat Oyunlarında Erkeklerde şampiyon olmuşlardı, Kadınlarda da şampiyonluk gelince süper oldu. Tebrikler Sevgili hocam.

1998 yılına geldiğimizde, 8. yılımızda pek çok uluslararası turnuvayı ve Türkiye şampiyonalarını başarıyla gerçekleştirmiş, tecrübeli bir ekip olmuştuk. O sene Dünya Şampiyonasına tekrar talip olduk.
1996 yılını, yüzümüzün akıyla başardığımız için FIVB bize bir turnuva daha vermişti. Bu seferki Supervisor çok sempatik bir adamdı, yalnız bunda da toplantı takıntısı vardı.
Ha bire ‘’ Let’s meeting gentilemens ‘diyip duruyor; abiyle toplantı yapmadan tuvalete dahi gidemiyorduk.
Neyse, kazasız, belasız, çeyrek finale kadar geldik. 32 takımla başladığımız turnuvada son 8 takıma kalmıştık.
Akşam otellerimize gitmeden hoop meeting!!!
Son 8 de 4 tane Brezilyalı var. Her şeyi konuştuk, en son ulusal marşlar, kupalar, şiltler, madalyalar ve Bayraklar…
Ödül töreninde ilk üçe giren takımların bayrakları üçü bir arada göndere çekilecek.
– 8 takımın ülke bayrakları hazır ?
– EVET

O esnada ben Dünya’nın kulağına eğilip , ‘Ya 3 Brezilya takımı ilk üçe girerse, 3 Brezilya bayrağımız var mı?’ dedim.
Dünya bana döndü ve ‘’ Umarım şom ağzın yanılır’ dedi.

Ama adam bunu duydu.’’ Ne konuştunuz ‘’ dedi .Meğerse adam Bayrağın Türkçesini biliyormuş :

O sene ilk üç sıra  Brezilyalıların oldu ve biz 3. Bayrağı bulamadık. :)
Otelin birinden kapı önündeki küçük tanıtım bayrağını 3. lük bayrağı olarak çektik. :)

1998 yılı, plaj voleybolu olduğu kadar salon voleybolunda da çok aktif bir sezon yaşıyordu. Tokyo’ da yapılacak olan Erkekler  Dünya Voleybol şampiyonası elemelerinin ilk ayağı, dönemin federasyon başkanı Ahmet Gülüm‘ ün ve ekibinin çabaları ile Bursa‘ ya alınmıştı.
Belarus, Hırvatistan ve İsrail ile oynayacaktık. Grup birincileri  İtalya’ ya, ikincileri ise Hollanda‘ya gidecekti.
Ahmet Gülüm beni çağırdı ve Plaj Voleybolunda yaptığım şovu salonda da yapmamı istedi.  Bu Türkiye‘ de bir ilk olacaktı.

İlk gün Belarus’u 3-0  yendik ve seyircilerle sporcular acayip mutlu. oldular.
Oyuncular yanıma geliyor ve ‘’ Abi kendimizden bahsedilmesini duymak, performansımızı % 20 arttırdı, ağzına sağlık’ diyorlar.
Ben de coştukça coşuyorum.
Ertesi gün sırada grubun zayıf  takımı İsrail var.
Ahmet Gülüm, ısrarla son gün oynayacağımız Hırvatistan maçının öneminden bahsetmemi ve seyirciyi o maça konsantre etmemi istiyor.
Maç başladı. İsrail 2-0 önde! Eyvah, hayaller suya düşüyor.
Saha komiseri Bulgar oyuna çok müdahale ettiğim için beni sahadan çıkardı.
Son set 12-8 , maç gidiyor.
Antrenörümüz Nedim Özbey, oyuna Bülent Ütün‘ ü aldı, nam-ı diğer Pisi Bülent.
Kenardan oyuna girip, oyunu çeviren oyuncu olarak tarihe geçmiştir Bülent Ütün :)
Bülent coştu , takım coştu, ben coştum, seyirci coştu ve maçın son setini 15-2 alarak 3-2 galip geldik.
Sıra geldi son maça. Kazanan grup birincisi olarak İtalya’ya gidecek.
Hırvatlarda Enver Mariç diye bir oyuncu var, tabiri caizse tam bir baş belası. (Yıllar sonra SSK takımında oynadı , oradaki anımızı daha sonra anlatacağım)
Enver feci bir oyuncu, bizim Gürsel karşısında çaresiz kalıyor. Bu adamın oyundan çıkması lazım. Bursa seyircisi ile öyle bir yüklendik ki, ilk setin sonlarına doğru antrenör Enver Mariç’i  oyundan almak zorunda kaldı.
Maçı 3-0 kazandık ve grubu 1. olarak tamamladık. Oradan ver elini İtalya.

Ertesi gün bu durum, gazetelerde şu şekilde yer aldı:

İtalya gittik. Grupta Belçika, Finlandiya, İtalya ve Türkiye var.
İlk iki takım finallere gidecek.
Hesaplarımız tuttu, Belçika ve Finlandiya’yı 3-0 mağlup edince İtalya maçı formalite olmuştu. O maçı 3-2 kaybettik ama Türkiye Cumhuriyeti tarihinde eleme kazanarak Dünya Finallerine gitmeye hak kazanan ilk takım sporu olarak tarihe geçtik.

Evet salonda da fırtınalar estirmeye devam ediyoruz.

Evet sevgili Voleybol Severler,

Bugünlük de bu kadar.

Kalın sağlıcakla.

İlker Çeteci