Köşe YazarlarıManşet

Başarının Anahtarı: Haydi Bir Daha!

Bugün gündemimizde şampiyonluk var!

Bugün gündemimiz Filenin Sultanları!

Ne desek az, ne desek fazla!
Avrupa’nın bağrında, Brüksel’deki geceye seyircimizle, bayraklarımızla, marşımızla ve yılların emeğinin son ve en olgun mahsulü olan altın madalyamızla “Şampiyon Türkiye” mührünü vurduk.
Bu sevinci hep birlikte yaşadık, yaşamaktayız…
Gene hafif uykusuz, gene çok mutluyuz!

Filenin Sultanları, dün gece hepimizi ekrana kilitlediler ve sonra da Avrupa Şampiyonu olarak bir fişek gibi yerimizden fırlattılar.
Ben de Bağdat Caddesi’nden gelen korna seslerini duyunca, ilk defa futbol dışında bir spor branşındaki başarıyı sokakta konvoyla kutlayan halkımıza dahil olmak için gece yarısı dışarı çıktım.
Konvoydakilerin bir kısmının evlerinden, bir kısmının da Kalamış’taki dev ekranlarda maç seyretmek için buluşan kalabalıkların arasından çıkıp geldiğini tahmin ediyorum. Parklarda maç izleme organizasyonları yapılmaya başladığından beri maçları o ortamlarda izleme konusunda hep tereddütlerim oldu. Bunun birkaç sebebi var ama en önemli sebeplerin başında etraftan gelecek muhtemel negatif yorumlar bulunuyor. Olur da birisi maç bitmeden “Geçmiş olsun, yapamadık!” tarzında bir şey söylerse fena halde sinirim bozuluyor, öfkeleniyorum.

Ben, maçları umut ve inanmışlıkla seyretmeyi seviyorum. Evet, arada kızıyorum ve üzülüyorum ama sonuçta maç bitmeden ne olacağını bilmiyoruz. Gerçekten bilmiyoruz! Bunun böyle olduğunu Filenin Sultanları, en son İtalya ve Sırbistan karşılaşmalarında gösterdiler. “Ne yapalım, buraya kadarmış” denilecek anlardan gayretle, inançla ve sabırla döndüler. Altın madalyanın yanı sıra, tecrübeyle kanıtlanmış bu ilkeyi bir kere de kendileri üzerinden sundular. Aslında bu, altın madalya kadar, belki altın madalyadan da değerli bir şey.

Bu şampiyonluk, yıllar süren çalışmalara ek olarak büyük bir inancın da sonucu. Adımınızı bir amaç doğrultusunda bir yola attığınız zaman, karşınıza çıkacak engeller nispetinde imkânlar da var. İnançsızlık, bu imkânları görmeye mani oluyor; inanç ise yeni seçenekleri ve yolları fark etmeyi sağlıyor. Asıl “kırılma anı”, zorluk karşısında korkusuzca, inançla ve sabırla gayret göstermek suretiyle oluşuyor.

Ülke olarak, toplum olarak, bireyler olarak zorlu dönemlerden geçiyor olabiliriz. Filenin Sultanları’nın son ve büyük zaferinden kendi hayatımıza ve bakış açımıza bir pay düşürelim. Maç bitmeden “geçmiş olsun, canımız sağ olsun” mu diyeceğiz, yoksa inançla “haydi, bir daha!” diyerek, gülümseyerek, yardımlaşarak, çözümcü bir yaklaşımla çalışmaya devam mı edeceğiz?

Madalya töreninde Milli Marşımız okunurken, oyuncularımızın hepimizi duygulandıran görüntülerinin arkasındaki büyük hikayeyi lütfen göz ardı etmeyelim. O hikaye, “geçmiş olsun”larla değil, “haydi, bir daha”larla yazıldı.

Sultanlarımızı içten teşekkürlerimizle kucaklıyoruz.

Sizi seviyoruz kızlar! Bize çok şey öğretiyorsunuz!

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu