Genel HaberlerManşetPlaj Voleybolu

‘Plaj’da 1996 yılı acayip olaylara sahne olmuştu’

Merhaba sevgili voleybol severler,
Bugünkü yazıma Filenin Sultanlarının Avrupa Üçüncülüğünü kutlayıp, Filenin Efelerine de Avrupa Şampiyonasında başarı dileklerimle başlamak istiyorum.
Plaj Voleybolunda büyük kalabalıklarla yıllarca plajda yaratılan coşkunun bu kez salon voleybolu ile açık alanlarda, halkımızın büyük bir coşku ile büyük kalabalıklar halinde izlenmesini görmek bizler için büyük keyif. Emeği geçen herkesi tebrik ederim.

Geleyim pehlivan tefrikasının 7. bölümüne…

1996 Yılı çekirdek ailemiz için çok daha heyecanlı bir yıl oldu.  Çünkü aramıza bir kişi daha katılacaktı. Sevgili eşim Pınar, ikinci bebeğimize hamileydi ve o haliyle turnuvalarda beni yalnız bırakmıyordu.

Erkeklerde ve kadınlarda müthiş çekişmeli maçlar oynanıyordu. Kızlarda Arzu Savaş ve Hamiyet Demiroğlu,  tartışmasız favoriydiler ama 2 tane minik oyuncu Ebru ve Berat her turnuvada ablalarına kök söktürüyordu. Çok genç ve tecrübesiz olmaları nedeniyle son sayılarda,  kazanacaklarına inanmadıkları için bir türlü şampiyonluk kürsüsüne çıkamıyorlardı. Bu iki minik voleybolcu, her turnuvada,  benim de desteğimle J seyircilerin sevgilisi oluyordu. Sonunda beklenen an geldi ve Ebru- Berat o sene İstanbul Kalamış turnuvasında Şampiyon oldular. Heyecandan kürsüye çıkamadılar.

O yıl, Türkiye Plaj Voleybolu için imtihan yılı olacaktı. Dünya Şampiyonasının bir ayağı Alanya’ da yapılacaktı. Olağanüstü hal ilan edilmişti. Dünya Baltacıoğlu ,  bizleri topladı ve ‘’ Arkadaşlar bu işi en iyi şekilde başaracağımızdan yana hiç şüphem yok ama turnuva sonunda turnuva sorumlusunun vereceği rapor çok önemli. Eğer olumsuz rapor alırsak bir daha böyle büyük bir organizasyon yapamayız  ‘’ dedi.
Sonra bana döndü ve ‘esas görev sende’ dedi. Senin İngilizcenin iyi derece de ve sunumlarda hata yapmaman gerek’ dedi.
Haydi buyurun bakalım, aldık mı , büyük sorumluluğu.
O zaman Oğuzkaan Koleji ‘ nde Beden Eğitimi Öğretmeniyim. Önce yabancı sporcularla yapacağım söyleşilerin Türkçelerini yazdım. Onları , okuldaki İngilizce öğretmelerine İngilizceye çevirttim ve her gün onlara çalıştım. He heeeyt, İngilizce işini çözmüştüm.

O gün geldi çattı! Acayip çalıştı ekip ama daha turnuva başlamadan ilk golü yedik!!!
O yılın Dünya şampiyonları Tom Lasica ve Paul Lasica kardeşler de geliyor ve biz Alanya‘nın en güzel otelinin Kral dairesini ayarladık. Bekliyoruz ki turnuva direktörü sorsun, ‘Lasica kardeşlerin oteli hangisi?’ diye.
Adam Hitler ‘in torunu, adı Rudy . Yüzü hiç gülmüyor.
Odaya baktı,’’ tamam güzel, diğer kardeş nerede kalacak ‘’ dedi.
Anaa… Yahu bunlar kardeş değil mi? Üstelik odalar, her takım için ikişerli olarak ayarlandı. Meğerse bunlar, 3 sene önce bir mevzudan dolayı küsmüşler.
Çok uyumlu bir çift oldukları için her turnuvaya birlikte katılıyorlar ama aynı uçakla seyahat etmiyor ve aynı otelde kalmıyorlarmış.
Enteresan bir çift!
Neyse, başka bir güzel otelde daha Kral dairesi ayarlandı ve işi çözdük.
Çok beddua ettik her halde adamlar Alanya’da ilk üçe giremedi

Bir gün Rudy beni çağırdı, yanında tercümanı.
Bana dedi ki.’’ Maçlar oynanırken konuşuyorsun. Bunu yapma ama seyirciyi coştur ‘’
Yahu hem sus, hem coştur nasıl olacak bu?
Tercümana döndüm ve ‘’Söyle kendisine , dört sene önce de bu durumu yaşadım sonunda ben kazandım. Beni rahat bıraksın, sonra konuşalım’ dedim.
Turnuvanın sonunda O da bana teşekkür etti J
Geldik finale. Avrupa Şampiyonu Norveç ve Dünya serilerinde her zaman ilk 3 e giren Brezilya’dan Paolo Paolo ve Paolo Franco.
Olay taze iken bir anı ile birleştirmek istiyorum.
Tam 20 yıl sonra 2016 yılında Antalya‘da World Tour oynandı ve İtalyanlar Şampiyon oldu. Sahada kutlamalar sürerken, İtalyanların dev gibi Brezilyalı antrenörü yanıma geldi ve ‘’ Beni hatırladın mı ‘’ dedi
Ben ‘hatırlamadım’ dediğimde,  ‘’20 yıl öne Alanya‘ da benim maçımı anlatmıştın. Ben Paolo Franko ‘’ Dünya küçük….

Evet, final maçı oynanacak. Norveç takımı geldi ama Brezilya takımından sadece 1 oyuncu var.
Adamın İngilizcesi yok, el kol işareti ile anlaşmaya çalışıyoruz ama adam çok rahat ‘’ Arkamdan geliyordu, şimdi nerede bilmiyorum ‘’ diyor.
Allah Allah, tamam biz bu konularda acemiyiz ama Dünya tarihinde de bir ilk yaşanıyor. J J

Norveçliler diyor ki, ‘Biz hazırız, rakip yok, biz turnuvanın galibiyiz’.
Rudy yanıma geldi ve seyirciyi oyalamamı istedi. Çünkü Rudy dahil kimse ne yapacağını bilmiyor.
O turnuva da 1992 Plaj Voleybolu Olimpiyat Şampiyonu ve eski Dünya Şampiyonu, efsane voleybolcu Sinjin Smith de oyuncu ve Danışman olarak Alanya’da.
Ben seyirciyi oyalarken, Smith de FIVB’yi ( Uluslararası Voleybol Federasyonu ) arıyor. Bu durumda ne olacak diye.
Neyse otele gidildi, adam uyuyor
Kaldırdılar ve korta geldi. Bu sefer Norveçliler ‘Biz kabul etmiyoruz’ diye arıza çıkarttılar. Norveçliler ısrarla ‘Maçın başlama saati belli; o saatte gelmezlerse şampiyon biziz’
Sinjin dedi ki. ‘’ Arkadaşlar, iki takım da sıralarına otursun. Brezilya 1 dakikalık 2 molasını kullanacak, sonra geçen her 1 dakika için Norveç’in hanesine 1 sayı yazılacak. Brezilya takımı hazır olduğunda, sayılar kaldığı yerden devam edilecek. Brezilya takımı tamamlandığında durum 8-0 Norveç lehineydi. O seti Norveç 15-13 aldı ama Brezilya sonraki setleri kazanıp, hem şampiyon oldular hem de tarihe geçtiler. 96 yılının geri kalan kısmını ikinci bölümde anlatacağım.

Kalın sağlıcakla…

İlker Çeteci.

 

 

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu