ManşetPlaj Voleybolu

Plaj Voleybolu – Geçmiş Zaman Olur Ki – 5

Merhaba Sevgili Voleybol Aktüel Takipçileri,

Türkiye’de Plaj Voleybolunun geçmişine yönelik hazırladığım anı-bilgilendirmelerinin beşincisi ile karşınızdayım.

Buyurun, hep birlikte 1993 yılında neler yaşamışız hep birlikte bakalım…

1993 yılına gelindiğinde, artık farklı spor branşlarındaki şöhretler ve sahne dünyasının tanıdık simaları da Plaj Voleyboluna ilgi göstermeye başlamıştı. Beşiktaş‘ın efsane futbolcularından Sarı Fırtına Metin Tekin, ünlü şovmen Cem Özer, sinema sanatçısı Tarık Tarcan, ses sanatçısı ve balerin Melis Sökmen, gibi yıldızlar turnuvalarımızda yer almaya başladılar. İstanbul’da Kadıköy Belediye Başkanı Cengiz Özyalçın, bugün Kalamış’ta hala kullanılan Plaj Voleybolu sahalarını yaptı ve orada çok güzel organizasyonlar yaptık.

O sene ilk defa, Şöhretler Turnuvası adı altında eski oyuncuların katıldığı bir turnuva düzenlendi. Hem faal oyuncular oynuyor hem de Şöhretler. Bu arada turnuva para ödülleri: 1. 4.000 TL,
2. 2.000 TL,
3. 1.000 TL,
Ben de eski bir şöhret olarak :)  ilk turnuvada birlikte oynadığımız Hüseyin Erdem ile birlikte katıldım.
Maçlar  iki yenilgili eleminasyon sistemi ile oynanıyor. Biz ilk maçımızı kaybettik ve Mağluplar grubuna düştük. Bu durum, her gün daha fazla maç yapmak demek. Ben tabii ki hem maç anlatıyorum, hem maç oynuyorum. Yarı finale kadar geldiğimizde 3. Günde 8. maçımıza çıkıyorduk.
Rakip, İsmet Kır – Burhan Dülger. Hüseyin’e dedim ki, ‘Oğlum, benim bir atımlık barutum kaldı, geberiyorum, bu maçı alamazsak, 3-4 maçına çıkacağız ve kesin kaybederiz. Doğal olarak para ödülü de alamayız, varımızı yoğumuzu bu maça koyalım, hiç değilse ikincilik garanti olsun ‘
Hesabımız tuttu zorlu bir mücadeleden sonra 2-1 kazandık ve FİNALE çıktık ama ikimizde bittik. Yaklaşık iki saat sonra büyük final geldi çattı.
İlker – Hüseyin ve Serdar Bileke- Ömer Altuncu. Bu geçen iki saat zarfında diğer oyuncular dinlenirken, ben üç tane maç anlattım.

Ben eski bir şöhret olduğum için, Serdar ve Ömer gayrı ihtiyari bizden çekiniyorlar.
Maç başlamadan yanlarına gittim ve onları nasıl kuma gömeceğim hakkında bilgilendirme yaptım :) iyice tırstılar, tam zamanıydı ve  o tarihi teklifi sundum. ‘Arkadaşlar, hepimiz aynı takımda oynuyoruz, birbirimize girmeyelim, hangi takım kazanırsa, 2 ödülü birleştirip dörde bölelim.’ Dolayısıyla herkes 1.500 TL alacaktı. Hemen kabul ettiler. Kaybedip 1.000 TL alacağına, garanti 1.500 TL alınacaktı. :)
Tarihin en kısa süren final maçı oldu. Kolumu dahi kaldıracak takatim olmadığı için 15-2 ve 15-4 ile maç bitti ama olsun herkes eşit ödül aldı :)

O sene VEFA ŞİMŞEK diye bir genç çıktı piyasaya ve inanılmaz işler yapıyordu. O’nu seyretmek ve O’nun maçlarını anlatmak, hepimize olağanüstü bir keyif veriyordu.
METİN GÖRGÜN ile her turnuvada 1. Oldular.  BALKAN PLAJ VOLEYBOLU  turnuvasında Türkiye’nin ilk Plaj Voleybolu Milli takım oyuncuları oldular.
Artık öyle bir hal olmuştu ki, Vefa kiminle eş olursa olsun, şampiyon oluyordu. Vefa-Metin, Vefa- Gürsel, Vefa-Kenan, Vefa-Hakan, Vefa-Şenol. Sonuç hiç değişmiyordu. Oynadığı süre zarfında, yaklaşık 50 kere turnuva şampiyonluğu ve 4 kez de KİNG OF THE BEACH ödülü alan gerçek bir EFSANE oldu.
O yıllarda çok iyi sponsorlarımız vardı. Eczacıbaşı ve Arçelik müthiş destek veriyordu. O sebeple iki yıl üst üste Plajın Kral ve Kraliçesine Ford ve Hyundai araba hediye etmiştik.

Artık ULUSLARARASI turnuvalar da bizim için çok önemliydi ve Alanya, Çeşme, Marmaris, İstanbul gibi şehirlerimizde Avrupa’nın ve dünyanın çok başarılı oyuncularını Türk seyircilerine izletebiliyorduk. Amerikalı Ribarich kardeşler, 1993 yılının yıldızları oldular. Her turnuvayı onlar kazandı. Avusturyalı Shorfaneger kardeşler, Çek Milan ve Marek  aklımda kalanlar.

Evet sevgili takipçilerimiz,

Bugünlük de bu kadar. Bir sonraki yazıda buluşuncaya dek sağlıcakla kalın.

Sevgi ve saygılarımla,

İlker Çeteci

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu