Merhaba Sevgili Voleybol Severler,
Öncelikle tüm dünyayı etkisi altına alan Coronavirüs Covid19 pandemisinin bir önce an önce sona ermesini ve hepimizin sağlıklı, huzurlu günlere kavuşmasını temenni ederek başlamak istiyorum.
Ülkemiz ve dünya son yüzyılın en kötü salgınını yaşıyor. Teknolojinin son derece geliştiği bir dönemde insanlığa musallat olan covid-19 virüsünün hakkından nasıl gelineceği çalışmaları henüz somut bir sonuca ulaşamadı. Ulaşıncaya kadar da maalesef kayıplar olmaya devam edecek gibi görünüyor. Uzmanların ortak görüşü ise bulunacak aşının kesin çözüm olacağı yönünde. Bu da uzun bir süre gerektiriyor.
İnsan sağlığının her şeyden değerli olduğu herkesçe bilinen bir gerçek olmasına rağmen bu musibet salgın ile karşı karşıya kaldığımız bugünlerde yaşadığımız korku, bu gerçeği yüzümüze şiddetle çarptı ve başkaca her şey ama her şey bir anda önemini yitirdi. Hayatımızın değerleri olan birçok şeyden mahrum kaldık. Bunların neler olduğu hepimizin malumudur.
Bizim bu yazıda işleyeceğimiz mahrumiyet konusu spor ve tabii ki voleybol olacak. Herkes tarafından sorulan soru şu: “Salgın yüzünden dünya genelinde kesintiye uğrayan sporun bundan sonraki durumu ne olacak? Uluslararası programlı yarışmalar sağlıklı olarak ne zaman düzene girecek? Yarım kalan yarışmalar, ligler tamamlanabilecek mi? Belirlenen ve ya belirlenecek tarihlerde salgın bize izin verecek mi?”
Dünya spor ailesi öngörülerle programlar, planlamalar yapmaya devam ediyor. Ülkemizde de Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Federasyonlar ortak akıl ile özellikle yarım kalan ligler ve önümüzdeki sezonla ilgili çalışmalar yapmaya devam ediyor; ‘önce sağlık’ diyerek çözümler üretmeye çalışıyorlar.
Takım sporlarında her federasyon yarım kalan kendi ligleriyle ilgili kararlar alma aşamasında uluslararası federasyonlar ile irtibat halinde çalışıyorlar ve muhtemelen A, B, C planları yapıyorlar.
Konumuz olan Türk Voleyboluna dönersek sorulan soruların başında “Yarım kalan liglerimizin durumu ne olacak?” geliyor.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki; diğer branşlara göre en şanslı durumda olan branş voleybol olarak görülüyor. Federasyonumuz, FIVB tarafından belirlenen “liglerinizi Mayıs ayı başında bitirin” talimatına uygun yaptığı planlama sayesinde henüz bitmeyen ama gelinen aşamada ligleri sonuçlandırabilecek şansa sahip. Şöyle ki; Sultanlar ve Efeler liginin birinci ayağı bitirildi ve sıralama belli oldu. Sadece statü gereği şampiyon takımın belirleneceği play-off etabı ile düşecek iki takımın belirleneceği play-out etapları kaldı. Play-off etabında elenen takımın birinci etap sıralamasındaki yeri değişmeyeceğinden dolayı bir sıkıntı olmayacaktır düşüncesindeyim. Play-out yani düşme hattındaki dört takımın kendi aralarında yapacakları müsabakalar sonucu en az galibiyet ve puanı olan iki takımın bir alt lige düşeceği aşamada lige ara verildi. Birinci ligde ise kadın ve erkek tarafında yükselme müsabakalarının final ayağına kadar gelindi. Yani dörder takım belli oldu. Final ayağında oynanacak müsabakalar sonunda birinci ve ikinci olan takımların bir üst lige çıkacağının belirlenmesi aşamasında ligler durduruldu.
İkinci ligde ise ligler sağlıklı bir şekilde bitirildi.
Durum böyle iken, zaman zaman duyduğum “ligler iptal edilsin” önerisine kesinlikle katılmadığımı söylemeliyim.
Kulüplerimizin bunca yatırımı, emeği ve sporcularımızın alın teri bu aşamada heba edilemez.
Peki ne yapılabilir?
Öncelikle Sultanlar ve Efeler ligin biten birinci ayakta 22 maç sonunda ortaya çıkan sıralamaya göre ligler tescil edilebilir. Bu konuda tüm kulüplerin oy birliği ile onayının alınması oldukça destekleyici olur.
CEV’in alacağı kararlar doğrultusunda sıralamaya göre Avrupa Şampiyonalarına kulüplerimiz katılır.
Son 4 takım ise play-out oynayamayacağı için bir alt lige düşürülmez. 1. Ligden de kadın ve erkek tarafından final grubuna yükselen dörder takım Sultanlar ve Efeler ligine alınır. Böylelikle 2020-2021 sezonu ligden çekilen takım olmazsa 16’şar takımla olursa da mevcut sayı ile oynanır. Buradan ligin maç sayısı fazlalığından dolayı uzayabileceği endişesi, üretilecek çözümlerle ortadan kaldırılabilir. 2.ligden 1.lige çıkan takım sayısı, 1.ligdeki azalmaya uygun olarak arttırılır.
“Peki Voleybol Federasyonu neyi bekliyor?” denilebilir.
İhtimalen FIVB, CEV ile Gençlik ve Spor Bakanlığımızın kararları beklenmektedir. Bakanlık tüm takım sporlarında benzer çözümlerin daha sağlıklı olacağını değerlendiriyor olabilir. Ancak, salgının devamından dolayı süre aleyhte işliyor. Voleybola baktığımızda, bazı yabancı sporcular ülkelerine döndüler, bazı sporcular yeni sezonla ilgili transfer görüşmelerine başladılar, hatta anlaştılar. Mayıs ayı başında bitmesi gereken ligi yeniden, kalan yerden itibaren oynatmaya kalktığınızda bu sporcuları tekrar toplayıp en az bir ay antrenmana almanız gerekir. Bu da Temmuzdan önce bunun mümkün olmadığını gösterir. Sonuç olarak bana göre bu sezon bitmiş gibi görünüyor.
Federasyonumuzun, Bakanlığımız, CEV ve FIVB ile görüşmeler yaparak 2019-2020 liglerinin yukarıdaki gibi tescilini yaptırmasının çok akılcı bir yol olacağını değerlendiriyorum.
Böyle olması halinde 2020-2021 sezonu hazırlıklarının hem federasyon hem kulüpler ve hem de sporcular açısından çok doğru ve sağlıklı olacağını düşünüyorum.
Burada gözden kaçırılmaması gereken bir hususu da belirtmek istiyorum. Bu salgının dünyada yaratacağı ekonomik problemlerden spor camiasının da payına düşeni alacağını değerlendirmek ve tedbir almak zorundayız. Katılım payları, sicil lisans vb. diğer konularda elde edilen federasyon gelirlerinin bir bölümü ertelenmeli bir bölümü alınmamalı düşüncesindeyim. Bu da kulüplerimize dolaylı finans katkısı sağlayacaktır. İşler düzelinceye kadar federasyonumuz kulüplerimize, bakanlığımız ve Spor Toto teşkilatı da federasyonumuza destek olmalıdır.
Bakanlığımızın gereğini yapacağını umut ediyorum.
Son olarak başka bir konu ile ilgili düşüncelerimi paylaşarak bitirmek istiyorum.
CEV’in önümüzdeki aylarda yapılacak seçimlerinde ülkemizi kurullarda temsil edecek adayların belirlenmesinde federasyon başkanı ve yönetiminin adil davranacağından, liyakat sahibi, becerikli ve yönetici vasıflı arkadaşlarımızı aday göstereceğinden hiç kimsenin kuşku duymaması gerekir. Voleybol federasyonunun diğer federasyonlara göre yıllardır daha başarılı olmasının en önemli sebebi duygusallığın değil, realitenin şiar edinilmiş olmasıdır.
Sevgiyle kalın, “EVDE KALIN”
