Köşe YazarlarıManşet

Voleybola Kavuşmak…

Merhaba sevgili voleybol severler,

Çok uzun aralardan sonra bir hafta sonu televizyondan da olsa iki maç izledim!

Sizleri bilemem de benim için bu bile büyük lüks!

İnşallah bir gün salondan da maç izlemek nasip olacak… İstanbul’dayım ve bu konuda umudum var… Olmayan vakti de ayarladım mı en azından VakıfBank – Galatasaray maçını izlemek istiyorum.  Neden VakıfBank ve Galatasaray derseniz de şu an Sultanlar Ligi’nde en takım gibi voleybol oynayan VakıfBank ve tabii ki Maja faktörleri de var. Galatasaray’ı ise özellikle çok görmeye alışık olmadığımız; takımın dünya yıldızını kenara alıp gencecik çocukları dört büyüklerdeki en cesurca oynatan Ataman Güneyligil’li bu takımı salonda da görmeyi, izlemeyi çok istiyorum. İnşallah nasip olur…

Gönül isterdi ki haftada iki maç değil de dört beş maçın yayını olsun da biz de salona gidemeyen voleybol severler olarak daha çok takımı izleme şansı bulabilelim… Ne yazık ki voleybola ayrılan yayın payı bu kadar olduğu için ancak belirli takımları görebiliyoruz, değerlendirmelerimizi ona göre yapıp oradan bir genellemeye ulaşmaya çalışıyoruz. Ben de bu hafta sonu oynanan ve televizyonda yayınlanan iki maçı gördüğüm kadarıyla yazmaya çalışacağım.

Cumartesi günü oynanan Aydın B.B. – Eczacıbaşı VitrA maçı aynı pozisyondaki iki oyuncusunun da sakat olması sebebiyle Eczacı için zor geçecekti ve öyle de oldu. Eczacı’nın en büyük gücü Tijana Boskovic yine sahneye çıktı ve tabiri caizse maçı Aydın’ın ellerinden aldı.

Sezon ortası Kim’in sakatlanması Eczacıbaşı için yabancı smaçör transferi yapma ‘zorunluluğu’ oluşturdu. Ha, bu Eczacı yönetimi için şarttı belki ama izlediğimiz iki maçta da gördük ki sezon başından beri ufak ufak takımda hazır hale getirilse idi Saliha, şimdi Eczacı için asıl transfer o olabilirdi. Aydın maçında yine oyuna girdiğinde savunmaya çok katkı sağladı ve Sonja’nın maç boyunca gösteremediği hücum katkısını o kısacık sürede verdi. Sonra tabii ki dışarı alındı ve oyuna bir daha giremedi. İnşallah Saliha’nın başına gelenler önümüzdeki sezon Yasemin’in başına gelmez de hem Eczacı hem de voleybolumuz çok önemli bir genç oyuncuyu daha antrenörlerin egolarına daha fazla kurban vermeye devam etmeyiz.

Eczacıbaşı VitrA’da işler Tijana Boskovic’in gücü yettiği ölçüde devam ediyor.

Aydın B.B. ise sezon başında çok şey beklediğim bir takım olmasına rağmen enerjisi henüz Sultanlar Ligi’nin uzun süreli mücadelesine yetecek seviyeye ulaşmadı.  Bunu Eczacıbaşı maçı özeli için değil, ligin bundan önceki dönemindeki aldığı sonuçlara göre söylüyorum.  Birkaç tık daha yukarıda voleybol oynayabilecek oyunculardan kurulu olmasına rağmen çok iyi oynadıkları setten sonra maalesef sahada başka bir takım oluveriyorlar.  Bu sezonu lige alışma sezonu olarak değerlendirdiklerini düşünerek, önümüzdeki sezon Aydın B.B.’nin bize istikrar adına daha net veriler vereceğini umut ediyorum..

PTT-Galatasaray HDI maçı ise en çok isteyenin kazandığı bir maç oldu.

Galatasaray oyuna iyi başlamaya çalışsa da sezon başından beri Çağla mı Nilay mı birinci pasör olsun, diğeri de gidişata göre oyuna girsin diyemediği için Ataman Güneyligil, iki pasörden de maksimum verimi almaya çalışırken set kayıpları hatta PTT maçında olduğu gibi puan kayıpları yaşıyor. PTT, maçı almak için yapması gereken ne varsa yaptı ve Galatasaray galibiyeti, o gün doğum günü olan Mehmet Bedestenlioğlu’na doğum günü hediyesi oldu. PTT’yi ve doğum günü olan Mehmet Bedestenlioğlu’nu bir kez daha tebrik ediyorum.

Bu sezon genel olarak önceki sezonların aksine çok daha sakin olan Ataman Güneyligil’in PTT maçında ayrıca çok sakin duruşu Ankara’nın havasından mıydı nedendi çözemedim. Öyle görmeye çok alışkın olmadığım için gerçekten Ataman Güneyligil midir diye birkaç kere bakmadım değil.

Ataman hoca, Alesia’yı geçtim Güldeniz’in bile iki üç kere beline atılan paslardan sonra oyuncunun sıçramadan, basketboldaki tabirle göz yaşı damlasıyla sayı aldığını görünce başta değiştirsem mi değiştirmesem mi diye tereddüt etse de pasör değişikliğine karar vermekte gecikmese de aynı refleksi nedense  libero değişiminde maçın sonunda gösterdi. Evet Gizem ligimizin çok iyi liberolarından biri ama dersine çok iyi çalışmış PTT’nin Galatasaray bloklarından arkaya düşen toplarda özellikle çok geç kaldı.

İki sezondur özellikle çok yoğun Milli Takım maçları izlediğim için de olabilir, bütün liberolar sahanın bir ucundan öbür ucuna uçacak değil ama biraz önündeki toplara da art arda geç kalınınca ister istemez bir kıyaslama yapılıyor ve çok iyi sezonlar geçiren, belki de tek eksiği Ankara’da oynuyor olması olan Derya gibi bir libero çok daha erken denenebilirdi.

Bir dahaki maç yayınlarından sonra görüşmek üzere…

Voleybolla kalın ama mutlaka salona gidip maç izleyin ve kamera açısı yerine tüm sahayı görerek, voleybolun gerçek keyfine varın…
Voleybol dolu günler diliyorum.

Fatma Madi Babuşcu

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu