Köşe Yazarları

Büyükşehir ‘Efe’lenmeye başladı!

Kurulduğu gibi ilk yılında Efeler Ligi‘ne çıktı şube…

Aba altından sopa gösterenler ‘İyi takımdı zaten, çıkamazsa ayıptı!’ dediler…

‘Çıkamazsa ayıbı mı olurmuş’; karşı taraftakileri adam yerine saymamak ayıptı bir kere!..

Beşiktaş vardı, Sorgun Belediyesi vardı; çatır çatır oynayıp, ikisini de devirdi, sonra ver elini üst taraf… (Çıkınca erkek şubesini kapatan Beşiktaş‘ın yerine lige Sorgun Belediyesi davet edildi.)

Bir baktık ki sevinmek gerekirken, sallayanlar sıraya girmiş…

‘Hadi bakalım şimdi göstersinler kendilerini’…

Var, var böyle konuşanlar; ‘geldiği gibi döner’ diyenleri bile duyduk…

Efeler’in altı şehzade ise; yukarıda ‘padişah‘ olmak için para gerek, kıdem gerek; iyi organizasyon yapmak gerek…

Yıllarca en üst düzeyde erkek voleyboluna hasret kalan Bursa’nın yeni lideri, yeni umudu olmak da cabası…

Murat Mestan ne yapacak?‘ diye en çok ben merak ettim…

Voleybola adanmış bir ömürden hiç olmazsa bizi üzmeyen, eli yüzü bir kadro beklenirdi; ‘play-off filan’ rüya gibiydi, olursa da hayır demezdik…

Hocayı buluyorsun, takımı kuruyorsun, yabancıları seçiyorsun; ya kimya tutmazsa ne olacaktı?

Zor bir soru değil mi? adamı rezil de eder, vezir de…

Lig başladı; yüreklerimiz pır pır…

Çömeziyiz ya bu işin, yenilmeye razıydık, yeter ki yüzümüzü kızartmasınlar…

Rakipler ‘çata, pata, küte’ derken, hiç değilse setlerin sayılarına bakınca utanmayalım…

Vallahi hiç de öyle olmadı…

Bir baktık ki Büyükşehir; sanki yeni yerinde kırk yıldır oynar gibi..

Bırakın utandırmayı, bir sevindirdi ki hatta umut bile verdi ‘play-off’ için…

Halkbank maçını yol kazası sayarsak; sonraları her hafta biraz daha iyi, biraz daha istekli, biraz daha göze hoş gelmeye başladılar…

Tokat‘ı dışarıda 0-2‘den gelip tokatlamak işaret fişeği gibi oldu performansın yükseleceğine; hemen arkasından Arkas gibi filenin efesi bir rakibi İzmir’de 3-0′la denize döktüler ki ‘aboovv’ demesek ayıp olurdu…

Kendi bütçesinin en az üç misli fazlası paralara kurulmuş Fener‘le Galatasaray‘a son sayıya kadar direnip yenilmenin galibiyet kadar anlamı oldu voleybolseverler için…

Beni mest eden ise şampiyonluk adaylarından Ziraat Bankası’nı her istatistikte ders verircesine devirdikleri maç oldu.

Şahaneydiler o gün…

Blok, savunma, hücum, plase, servis aklınıza ne geliyorsa döktürdü de döktürdü takım, Ziraat parkeye saçılan paraları zor toplayıp evine döndü…

xxx

Pazartesi akşamı Sorgun Belediyespor‘u zorlanarak yenseler de Bursa BŞB erkek voleybolunun şehre getirdiği yeni heyecanla, tadı kimse yadsıyamaz…

‘Bayanlardan sonra biraz zor alışırız’ diyorduk tersine daha kolay oldu.

Kadınların narin smaçları yerine, taraflex zemini adeta sökecek şiddette sarsan erkek tokadı daha bir başka oluyormuş meğerse yıllar sonra yeniden tanıştık!..

Erkeklerle, kadın vücudunun fizyonomilerin farklı olunca; bloklar daha yükseklerde kuruluyor bu ligde…

Kanat takıp uçan smaçörlerle, servisleri makineli tüfek gibi seriye bağlayarak takır takır atanlar yok mu, ne yalan söyleyeyim gözümüz gönlümüz açılıverdi.

Bir voleybol eleştirisini, literatürüne uygun yapayım derseniz, millette zaten okuma gibi bir alışkanlık yok(!); yarısında çekip gitmesinler diye, mizah soslu yazdım, sanılmasın ki cahilliğimdendir(!), nabza göre şerbet vermeye çalıştım…

‘Peki de maçta ne oldu?’ diyenler olursa:

Antrenör Mehmet Bahadır Aksoy eski takımına karşı çok hırslandırmış oyuncularını, skorun 3-0 olduğuna bakmayın, son setin son sayıları dışında sonuna kadar asılıp, maçın içinde kaldı Sorgun Belediyesi…

Yabancıları Rosales’le Alfonso‘yu hücumda iyi kullanıp, sürekli bu ikili üzerinden skor üretti.

İlk set 35-33, ikinci set 25-23 bitti bitmesine de bu kadar çok servis kaçırmasalar belki de oyun karar setine kadar gidebilirdi.

Bursa BŞB bayağı zorlandığı maç içinde bulamadığı ritmini; 3 set boyunca arasa da kıyısına bile yaklaşamadı.

Sanırım Fazıl Hoca da sadece skora sevinmiştir, yoksa öyle doyurucu bir oyun izleyemedik.

Performansı oyun içinde aşağı yukarı sürekli dalgalansa da Ediz bu takım için önemli bir hücum silahı. Kullandığı topları yüksek yüzdeyle öldürünce; rakip de ikili üçlü bloklarla önlemini alıyor. İlk set sallanıp, sonradan açılınca işler kolaylaştı. İranlı Sharifi ile birlikte köşelerin yükselen prensi gibiydi…

Henüz hazır olmayan Kübalı Marshall da takıma monte olunca; bir tık daha yukarıya ivmelenecekleri kaçınılmaz.

Smaç servis gündeme oturduğundan beri; diğerlerinin pabucunu dama kaldırdılar.

Fiziğiyle, atletizmine güvenen sıçrayıp, sıçrayıp kullansa da kaçırmalar rekor düzeyde.

Bir ara fileye takılan toplardan resmen gına geldi.

Tabii ki antrenörlerin tercihi, oyuncunun da öz güvenidir lafımız olamaz da biz de izleyen birisi olarak söz hakkımızı kullandık…

10 haftanın sonunda 18 puanla 5. sıraya kurulan Bursa BŞB Voleybol tahminlerin ötesinde iyi gidiyor…

Düzen bozulmaz, büyük aksilikler yaşanmazsa seneye Avrupa kupalarında oynamak hiç uzak bir ihtimal değil.

Engin Aksöz – Bursa

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu