Söyleşi bölümü konuğumuz Yunan antrenör Dimitra Lykogianni.
- Dimitra Lykogianni kimdir?
İki çocuk annesiyim ve uzun yıllar sporculuk yaptım ve ülkemde 1. lige kadar çeşitli seviyelerde oynadım. Fransa ve İtalya’da da gerek sporcu gerekse antrenör olarak bazı deneyimlerim oldu. 18 yaşımdan beri çok küçük çocuklardan başlayarak koçluk yapmaya başladım. 14 yıl önce İtalya’dan ülkeme döndüğümde profesyonel kadın takımları da çalıştırmaya başladım. Bu dönemde Yunanistan 2. liginde profesyonel voleybol antrenörü idim. Tüm bu yıllar boyunca beden eğitimi, spor yönetimi, olimpiyat çalışmaları, spor psikolojisi ve felsefesi okudum.
- Voleybol kariyerinize ne zaman başladınız?
12 yaşında başladım.
- Voleybol kariyerinizde unutamadığınız anılarınız var mı?
Antrenör olarak 2016 yılında Sakız adasında Ilioupolis takımı ile Süper Kupa’nın son 4’üne kalmak.
- Gördüğünüz en güzel spor salonu hangisi?
Olimpiyat Oyunları sırasında Sidney’de.
- Voleyboldaki en beğendiğiniz pozisyon hangisi ve neden?
Bir sporcu olarak eskiden bir pasör çaprazı idim ve yapması gerçekten zor bir işti ama aynı zamanda benim için tatmin ediciydi. Bir pasör çaprazı, bence bir takımdaki en eksiksiz ve en karmaşık pozisyondaki oyuncudur. Pasörün oyun kurmasına veya orta oyuncuya blok için yardımcı olur. Ayrıca rakibin smaçörüne karşı hücum ettiğinden sahadaki tüm zor işi yapan oyuncudur. Fiziksel ve zihinsel becerilere sahip olmalı, karşılamada çok kaliteli olmalı, savunmada ve tabii ki her türlü ortamda hücum edebilmeli, farklı tempolarda ve mutlaka blok yapmada çok iyi olmalıdır. Bu yüzden kesinlikle pasör çaprazının benim favori pozisyonum olduğunu söyleyebilirim.
- Dünyada en beğendiğiniz oyuncu kim ve neden?
Şu anda en sevdiğim oyuncu Gabi, VakıfBank’tan Gabriela Guimaraes. Son 2 yıldır gittikçe daha iyi hale geliyor. Çok uzun olmamasına rağmen sahada harika şeyler yapabiliyor, çok iyi top karşılıyor ve çok zor durumlarda harika şekilde hücum edebiliyor.
- Görüntülü Değerlendirme Sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Özellikle maç sırasında kritik anlarda doğru kararlar alabilmek için her takım için çok faydalı ve faydalı bir sistem olduğunu düşünüyorum.
- Voleybolun geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Voleybol, tüm dünyada birçok sporcunun oynadığı olağanüstü bir spordur; bu da bu sporun çok büyük miktarda ortalama sporcunun kalbinde olduğu anlamına gelir. Son yıllarda büyük potansiyele sahip voleybolcular ve giderek daha iyi hale gelen antrenörlerimiz var. Bence sporun bir evrimini görebiliriz, bu da bugünümüz ve geleceğimiz olduğu anlamına gelir.
- Yunan voleybol seyircisi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yunanistan’da futbol ve basketbol kadar olmasa da voleybolu destekleyen çok tutkulu taraftarlar var ama özellikle Atina dışındaki bölgelerde de çok taraftar var.
- Yunanistan’daki voleybol hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yunanistan’da bu sporu yapan bir sürü genç kız var ama artık çok fazla erkek yok ve bu gelişim için iyi değil. Çok yetenekli genç oyuncularımız var ama okulun yapısı ve okul sonrası yapılan çalışmalar onlara hem büyümek hem de profesyonel olmak için ne imkan ne de çözüm sunmuyor. Birkaç kelimeyle, onlara üst düzey durumlarda voleybol antrenmanlarına devam etme imkanı vermek için sporcularımıza daha fazla özen göstermemiz gerekiyor. Okul sistemi bu yönde yardımcı olmuyor ve birçok sporcu üniversitelerde okumak için antrenmanları bırakmak zorunda kalıyor.
- Dünya Şampiyonası için ne düşünüyorsunuz?
Çok yetenekli sporcular ve antrenörler görüyoruz. Voleybol oyununun büyük bir gelişimi söz konusu ve şampiyonluk adayı takımlar çok büyük bir kaliteye sahip.
- Gıovanni Guidetti hakkında ne düşünüyorsunuz?
Koç Guidetti benim akıl hocam ve bence bu dönem dünyanın en yetenekli koçlarından biri. Kendisiyle tanışma ve tartışma şansım oldu. O’nun sadece bir koç olarak çok profesyonel değil, aynı zamanda bir lider olduğunu da söylemeliyim. Bir antrenörün teknik ve taktik konularda hem lider hem de çok yetenekli olması çok önemlidir. ona çok hayranım.