Birkaç FIVB turnuvasına ve Asya Şampiyonasına katıldığınız oldukça yoğun bir uluslararası sezondu. Gümüş madalyanın başarı olduğunu ve Avustralya’nın Asya şampiyonu olması gerektiğini söyleyebilir misiniz?
“Asya Şampiyonasındaki gümüş madalya büyük bir başarıydı. 2007’den beri ilk defa madalya kazandık, bu yüzden altın olmasalar bile madalyalarımızı almak çok hoş oldu. İran’la karşılaştırıldığında en önemli oyuncularımız büyük anlarda biraz deneyimsiz. Ancak bu sonuç ve performans gelecekte bize çok yardımcı olacak. ”
Avustralya, ek elemeler oynamak yoluyla Olimpiyat bileti için mücadele edecek takımlardan biri. Avustralya’nın Uluslararası alandaki performansını nasıl gördünüz ve Ocak ayında oynanacak olan kıta elemelerinde şansınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
“İran’ın favori olacağını, ardından ev sahibi Çin’in geldiğini biliyoruz. Son iki yıl içerisinde tüm rakip takımları resmi yarışmalarda yendik, bu yüzden kalifiye olacağımıza eminiz. Çok zor olacak. Mesela Çin gibi hazırlanmak için çok zamanımız olmayacak. ”
Görünüşe göre Avustralya Milli Takımı dünya voleybolunun güçlü takımlarına karşı daha sert bir rakip haline geliyor. Dünya Kupası’nda Rusya’ya karşı elde edilen tarihi galibiyet bunu gösteriyor. Avustralya’nın dünya voleybolunun tepesine ulaşması için geliştirmesi gerekenler neler?
“Büyük voleybol uluslarının hepsinde yalnız önemli bir maçı kazanabilecek, herkesin kötü bir gün geçirdiği ya da rakip çok iyi oynadığı zaman fark yaratabilecek bir ya da iki oyuncu var. Bari’deki Olimpiyat elemelerinde, inanılmaz iyi oynadık ve Sırbistan ve İtalya’ya karşı kazanmaya çok yakındık. Sırbistan maçında Atanasijeviç’in 35 sayı ve 7 ace i var. İtalya’ya karşı Juantorena maçın gidişatını değiştirdi. Gücümüz ekibin gücüdür ve gücümüzün mükemmel olduğunu kanıtladık. Ama bazen bir yıldıza ihtiyacın var. ”
Dünyadaki pek çok insan, babalarının sizin gibi bir ülkede spor disiplininin temellerini attığı ile övünemez. Avustralya’daki voleybolun birkaç yıl daha hayata geçmesini beklemeden babanızın Valeriy’nin mirasını devam ettirmek bir yük oldu mu?
“Babamın ayak izlerini takip etmenin bir yük olduğunu asla hissetmemiştim çünkü beni oynamaya zorlamadı. Her şeye rağmen tek başıma voleybola geldim çünkü oyunu oynamayı çok severdim. Elbette, genç bir oyuncu olduğumda herkes onun oğlu olduğumu biliyordu ve bana farklı bir şekilde baktı, ama bunu hiçbir zaman kötü hissetmedim. Şimdi mirasını korumak benim için önemli. Avustralya’daki voleybol, dünyanın her yerinde olduğu gibi tarihine de bakmıyor. Artık neredeyse hiç kimse, voleybolun sporun öncülerinden nasıl geçtiğini bilmiyor, tıpkı kimsenin geçmişin en iyi oyuncularını ve antrenörlerini hatırlamadığı gibi. Bunu hayatta tutmak benim için önemli. ”
“At Home On the Court” adlı bloğunuz gerçekten eşsiz çünkü bir voleybol koçunun nasıl düşündüğü ve karar aldığı hakkında bir fikir veriyor, aynı zamanda hem antrenörler hem de oyuncular için faydalı birçok değerli ipucunu paylaşıyor. Böyle bir bloga başlama fikri nasıl ortaya çıktı?
“Blogu başlatmadaki ilk fikrim, deneyimlerimi Avustralya voleybol topluluğu ile paylaşmak, gözlerini voleybol dünyasına açmak ve ufkunu genişletmekti. Baştan başlarsak, ben koçluk hakkında değil, maç değerlendirmeleri yazıyordum. Zaman geçtikçe, voleybolun farklı bölümleri hakkında yazmaya başladım ve bazı insanların yazdıklarımdan hoşlandıklarını öğrendim. Yazmaktan zevk alıyorum ve bunun düşüncelerimi organize etmenin ve aynı zamanda bazı düşüncelerimden, özellikle de çılgın düşüncelerden geri bildirim almak için yararlı bir yol olduğunu düşünüyorum. Blog, voleybol deneyimimi ve hayatımı zenginleştiren gerçekten ilginç insanlarla tanışmamı sağladı. Örneğin, Voleybol Koçluğu Sihirbazları projesini birlikte başladıttığım John Forman ve koçluğumda yazdığım ve kullandığım tüm analizleri geliştiren Ben Raymond. Blog olmasaydı ikisiyle de tanışamazdım. ”
Uluslararası antrenörler sempozyumlarına katılıyorsunuz, bu yalnızca bilginizi paylaşmaya değil aynı zamanda meslektaşlarınızın bilgisini de kullanmaya hazır olduğunuzu gösteriyor. Bir voleybol antrenörü, hatta sizin gibi tecrübeli biri için bile diğer antrenörlerle fikir alışverişinde bulunmak ne kadar önemlidir?
“Her şeyin ötesinde ben bir voleybol hayranıyım ve ilk hedefim her zaman voleybolu daha iyi hale getirmek. Eğer voleybol daha iyi olursa daha fazla ilgi, daha fazla izleyici, daha fazla sponsor, daha fazla TV çekecektir. Voleybol daha iyiyse, hepimiz için daha iyidir. Sahip olduğum bilgi ve tecrübeyi paylaşarak, voleybolu herkes için daha iyi hale getirmeyi umuyorum. Tabii ki ben de profesyonelim ve kendimi ve takımlarımı da geliştirmek istiyorum. Ama ilk önce hayatımı, ailemi, her şeyi voleybola borçluyum ve geri vermek istiyorum. ”
Aluron Virtu ile ikinci sezona başladınız. kadrodan memnun musunuz ve takımınız Polonya gibi son derece rekabetçi bir şampiyonada ne kadar ileri gidebilir?
“Kadromuzdan çok memnunum. Ekibimizin geçen sezondan biraz daha iyi olduğunu hissediyorum, ancak bu hiçbir şeyin garantisi değil. Geçen sezon yaptığımız sonucu elde etmek için her şey yolunda gitti. Daha önce defalarca daha iyi bir sezon geçirebileceğimizi, daha iyi ve daha tutarlı oynayabileceğimizi ama aynı sonuca ulaşamayacağımızı söyledim. Bu diğer takımlara ve bunların nasıl geliştiğine de bağlı. Ancak taraftarlarımız nedeniyle ev sahibi avantajımız var, bu yüzden her şey mümkün. ”
