Yıllardır, spor kulüplerinin yapısı, maddi durumu ve borçları gündemden düşmüyor.
Taraftara yönelik yapılan yasalardan sonra, uzun zamandır hükümet tarafından kulüplerle ilgili yasa çalışması ve toplantıları devam ediyor.
Dönem dönem, çalışma gruplarının ve bakanların verdiği başlıklar ile yasaya dair bilgi sahibi oluyoruz.
Mevcut hükümet, kulüplerin sürdürülebilir bir finansal durumunun olmasına, popülizmden uzak, gerçekçi bütçeler ile takımların rekabet etmesine çok önem veriyor.
Özellikle Ziraat Bankası önderliğinde yapılan dört büyüklerin borç yapılandırması ile birlikte kulüplerin tekrar aynı borç sarmalına girmemesi için yasa çalışmaları tekrar hızlandı.
Sabah Gazetesi’nden Eda Işık, bugün spor yasası ile ilgili yeni bir haber paylaştı.
Söz konusu habere göre, yasa çıktıktan sonra o tarih milat kabul edilecek ve bu dönemden sonra yapılan her borçtan, kulüp başkanı doğrudan sorumlu olacak. Yeminli Mali Müşavirden, borcun olmadığına dair yazı alınacak ve bu durum resmi olarak kontrol edilecek.
Yine habere göre, futbolcuların sözleşmeleri de artık noter huzurunda imzalanacak ve çift sözleşme yapılması engellenmeye çalışılacak. Çift sözleşme yapan futbolcuların lisansı ise bir yıllığına askıya alınacak.
Haberi okumak için tıklayınız.
Futbol odaklı olsa da gelelim bu yasanın voleybol ve basketbolu ilgilendiren taraflarına.
Her spor branşında muhakkak öne çıkan kurumsal firmalar var ama bu sporları cazibe haline getiren yine taraftarı olan dört büyük camia.
Bu yasanın çıkması ile birlikte dört büyük camianın, zaten kıstığı “amatör şubeler” bütçesi iyice kısılacak. Eğer kulüpler sponsor ile denk bütçe bulamazsa, rekabetçi bir takım yerine sadece isminin göründüğü bir takım hüviyetine bürünecek ve belki de şubelerini kapatacak.
Geçtiğimiz günlerde vefat eden Galatasaray Spor Kulübü başkanı Mustafa Cengiz, sürekli futbolda ödenen primlerin amatör şubelere aktarılmasının faydalarından bahsetmişti. Hatta bu durumun iptal olması ile birlikte ciddi bir gelir kalemini kaybederek sıkıntı yaşadıklarından bahsetmişti.
Beşiktaş, borçlarından dolayı erkek voleybol şubesini kapattı. Kadın voleybolunda ise bütçe küçülmesi nedeni ile alt lige düştü ve burada gençlerden kurulu bir takım ile mücadele ediyor.
Galatasaray, yıllardır bütçe küçültme politikası uyguluyor. Sponsor desteğine rağmen kadın voleybolunda her sene yaklaşık 10.000.000 TL civarında bir gelir gider farkı bulunuyor.
Erkek voleybol ve basket şubelerini de benzer fark olarak eklediğimizde sadece Galatasaray, en az 40.000.000 TL gibi bir borcu basketbol ve voleybol şubesinden yaratıyor.
Daha iddialı ve yüksek bütçeli bir takıma sahip olan Fenerbahçe’nin gelir gider farkını, yukarıdaki örnekten tahmin edebilirsiniz.
Mevcut ekonomik durumu göze aldığımızda, sponsor bulmanın güçleştiği, gelen sponsorların ise sadece yaraya merhem olduğunu söylemek gerek.
Taraftar ve camia baskısından dolayı, şubeleri bu halleri ile yüzdürmeye çalışan kulüpler, spor yasasının çıkması ile birlikte yasayı da öne sürerek şubeleri tamamen kapatacağı öngörmek hiç de zor değil.
Umarız bir an önce ekonomik durum düzelir en azından markaların kulüplere daha yüksek maddi desteği ile kulüplerimiz bu sporların içinde kalmaya devam eder.
