Genel HaberlerManşet

Akın İra ile Dünden Bugüne

Sevgili Voleybol Aktüel takipçileri,
Bugün sizlere voleybolumuzun unutulmaz hakemlerinden Akın İra ile merhaba demek istiyorum.
Ben voleybol oynadım diyenlerin bir çoğunun tanıdığı, Akın İra, filede 26 senesini geçirmiş ve halen CEV de Supervisorlık görevini devam ettirmektedir.

Hocam hoş geldiniz sefalar getirdiniz.
Biliyorum Türk Silahlı Kuvvetlerinde yıllarca görev yaptınız sporla tanışmanız nasıl oldu?

Spor esasında gençlik yıllarımdan beri yaşantımın ayrılmaz bir parçası. Ortaokul yıllarında futbol branşında Göztepe genç takımında başlayan spor yaşantım,Askeri Hava Lisesine girmem ile birlikte yoğunluk kazandı ve gerek Askeri Hava Lisesinde gerekse Hava Harp Okulunda ağırlıklı olarak Basketbol’a kaydı. Basketbolda, Teğmen olduktan sonrada uzun yıllar Havagücünde Kaptan ve Anrenör olarak görev yaptım. Bu branşta Ordu Milli takımında hem oyuncu hemde antrenör olarak görev yapma onuruna eriştim.1975 yılında TSK Savaş Spor Okulunu birincilikle bitirip,aynı yıl Genel Kurmay tarafından Almanyanın Santhofen kentinde bulunan Askeri Spor Akademisine gönderildim. Bu görevden döndükten sonra 3 yıl Hava Kuvvetleri Spor Şube Müdürü olarak görev yaptım.1982 yılında Hava Harp Okuluna Savaş Beden Eğitimi Bölüm Başkanı olarak tayin edildim ve kendi isteğim ile 1987 yılında Hava Kuvvetlerinden istifa edinceye kadar bu onurlu görevi yönettim.

Voleybol ile tanışmanız ve hakemliğe başvurmanızı bize anlatır mısınız?

1970 yılında Harp Okulunda arkadaşlarımın ısrarları sonucu İzmir’de açılan kursa katıldım. Kurs hocam rahmetli Özer AYDINOL’du. Kurs süresince pek ilgimi çekmeyen ancak arkadaşlarımı kırmamak adına (3 gün) devam ettiğim kursta imtihan kağıdımı hiç doldurmadan(çünkü hiçbir şey anlamamıştım) hocama verdim. Ancak aynı zamanda Basketbol hakemi de olan sevgili hocam benim Havagücü’nde çok maçımı idare ettiğinden tanıyordu ve “Komutan bu kağıdı ben dolduracağım ve sen çok iyi bir Voleybol hakemi olacaksın” diyerek beni bu camiaya sokmuş oldu. Burada bir kişiden daha bahsetmeden geçemeyeceğim.o dönem ve uzun yıllar İzmir Voleyboluna İl Temsilcisi olarak ( o dönemde Voleybol Ajanı deniyordu) hizmet etmiş olan rahmetli Fikret Cem abim ilk günden itibaren benim elimden tutarak yaklaşık 2 ay gibi çok kısa sürede beni Baş Hakem olarak kullanmaya başladı. O dönemde kendisinden çok yeni olduğumu ve korktuğumu beni çizgi hakemliğinde tecrübe kazandırmasını istememe karşın Fikret abim” Akın seni herkes yukarıda görmeye alışsın,ve ilk günden itibaren tanısınlar”diyerek bu isteğimi geri çevirdi.. Bu düşüncesi ve cesaretli uygulaması benim bugünlere gelmemde ve erken klasman terfileri almamda,henüz bölge ve Ulusal hakem ( o dönem Milli Hakem deniyordu) iken Türkiye Liglerinin zorlu müsabakalarının hakemi olmamda, büyük rol oynadı. Bende Hakemlik kariyerimi tamamladıktan sonra İzmir’de İzmir Hakemleri ve Gözlemcilerinin onuruma verdikleri bir yemekte kendisine, yıllarca göğsümde onurla taşıdığım, Uluslararası Kokartımı hediye ettim. Her iki hocamı da bu vesile ile bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum.

Görev aldığınız ilk maçı hatırlıyor musunuz?

İlk maçım titreye titreye çıktığım İzmir Mahalli Küme’nin iki şampiyonluk adayı İzmirspor-Karantina maçıydı.

Ve bir gün geldi uluslararası hakemlik sınavına girdiniz. O süreci bizimle paylaşır mısınız?

1980 yılında Sayın Naci BAYAMLIOĞLU Federasyonunda ben ve değerli arkadaşım Tuncer ORHAN Uluslararası kurs için Roma’ya(İTA) gönderildik. Biz yurt dışında kursa katılıp Uluslararası olan ilk Türk hakemleriyiz.

26 yıl hakemlik yaptınız nasıl geçti çeyrek asır?

Geriye dönüp baktığımda çok şükür tüm Dünya Voleybol Ailesinin takdir ettiği bir kariyer yakaladığım için kendimi şanslı ve onurlu hissediyorum. Tabii ki bu çeyrek asırlık dönemde çok zorluklarla da karşılaştım. Zirvede olmak kolay değil. Gerek profesyonel gerekse aile yaşantınızda çok özveri istiyor. Burada bir parantez açıp, Hava Kuvvetlerinde ve özel sektörde çalıştığım dönemlerde komutanlarımın ve Yöneticilerimin bana gösterdikleri anlayış ve toleransı hiç bir zaman unutamam. Tabii ki en büyük anlayış ve desteği sevgili ailemden gördüğümü belirtmeliyim.

Hiç unutamadığınız bir maç var mı?

Genelde hep final niteliği taşıyan maçların hakemi olduğum için her maçın kariyerimde unutulmaz bir yeri var. Ancak bir seçim yapmam gerekirse, 1995’te Rio de Jenerio’da (BRA) 35.000 kişi önünde idare ettiğim World Ligin İTALYA ile BREZİLYA arasında oynan maç rüyalarımı ve hayallerimi süsleyen maçtı diyebilirim. Tabii birde hakemlik kariyerime son verme isteğimi belirttiğimde dönemin FIVB Başkanı sayın Dr. Ruben ACOSTA’nın 5 hafta süren Dünyanın en iyi 8 Bayan takımının katıldığı Grand Prix müsabalarında Jübile yaptırması benim için unutulmaz bir onur ve anı olarak kaldı. Bildiğim kadarı ile bu güne kadar hiçbir hakeme 5 haftada 5 ayrı ülkede bir jübile organizasyonu yapılmamıştır.

Daha sonrasında Federasyonda görev aldınız. Hangi görevlerde bulundunuz?

Hakemlik kariyerim sona erdikten sonra sayın Ahmet GÜLÜM Federasyonunda MHK başkanlığı görevini üstlendim. Aynı dönemde Avrupa Voleybol Konfederasyonunda (CEV) Hakem Kurulu üyeliği ve aynı kurumda(CEV) Eğitim Kurulu Başkanlığı görevlerinde bulundum.

Ve şimdi CEV de en kıdemli Supervisor olarak görev alıyorsunuz. Halen salonlarda bu spora hizmet etmek nasıl bir duygu?

Başta da ifade ettiğim gibi spor benim için bir yaşam şekli. Konu birde Voleybol olunca kopmak biraz zor oluyor. Şu anda aldığım görevlerde genç hakem arkadaşlarıma bir şeyler verebilmek,ayrıca gittiğim ülkelerde eski hakem arkadaşlarımla tekrar beraber olabilmek anlatılmaz güzel bir duygu.

Bu spora yeni başlayacak hakemlere tavsiyeleriniz nelerdir?

Her konuda olduğu gibi bu konuda da hakemliği çok sevmeleri,bunu bir hobi olarak değil yaşantılarının ayrılmaz bir parçası olarak görmeleri ve bu görüş açısından kendi hedeflerini belirlemeleri. Şartlar ve bulundukları konum itibarıyla herkes Uluslararası hakem olamaz belki ama taşıdıkları kokartın en iyisi olabilirler. Bunun içinde kendi maçlarının dışında çok bol sayıda önemli önemsiz ayırımı yapmadan maç izlemeleri.

Voleybola yıllarca hizmet eden ve hala en üst gözlemci görevlerinde bulunmaya devam eden Akın İRA bugünkü konuğumdu. Kendilerine bu spora emekleri için çok teşekkür ediyor hayatının geri kalanında ailesi ve sevenleri ile sağlıklı mutlu yıllar diliyorum.

Akın hocam,

Gelişiniz güle güle, Gidişiniz güle güle ,

Her işiniz güle güle olsun.

Kalın sağlıcakla….

Ufuk Günesen

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu