Hande Baladın: Kötü yorumlara kulaklarım tıkalı, başarı kadar başarısızlık da normaldir

Posta Magazin: ”Türkiye Kadın Milli Voleybol Takımı’mız göğsümüzü bir kez daha kabarttı. İsteyince neler yapılabileceğini tüm dünyaya gösterdiler. Büyük şampiyonluk sonrası takımın önemli isimlerinden Hande Baladın ile buluştuk. Hem bu büyük başarıyı konuştuk hem de hayatı. Söz, başarılı sporcumuzda.

Sizi ne kadar tebrik etsek az. Milli gururumuzsunuz. Şampiyonluğa giden yolu sizden dinleyebilir miyiz?

Hepimiz için zor bir süreçti. Liglerimiz bittikten kısa bir süre sonra milli takıma katıldık. Özellikle şampiyonlar ligi oynayan takımların dinlenmeye çok vakti olmadı. Yeni bir antrenörle milli takım sezonuna başladık. İlk olarak Antalya’da turnuvaya başladık. Çok güzel bir ortam vardı, organizasyon harikaydı ama açılışı evimizde yapıyor olmak hem heyecanlı hem de stresliydi. Sonrasında 25 günlük Asya seyahatimiz oldu. Önce Hong Kong’a sonra Tayland’a geçtik. Ülkeden, aileden, arkadaşlarımızdan, onların güzel desteklerinden uzakta olmamıza rağmen takım olarak çok iyi bir hava yakaladık.

“Ya kaybedersek” korkusu yaşadınız mı hiç?

Kazanacağımıza inanıyorduk. Ya kaybedersek endişesi yenilgiyi baştan kabul etmek olur. Biz hep kazanacağız diye yola çıkarız. Yıllardır bu turnuvada İkincilik ve üçüncülüklerimiz oldu ama bir türlü şampiyonluğa erişememiştik. Bu sene çok iyi kenetlendik ve başarıya ulaştık.

MUTLU VE GURURLUYUZ

Dünya sizi konuşuyor. Bu zafer karşısında nasıl hissediyorsunuz?

Çok mutlu ve gururluyuz. Büyük emeklerin ve çabanın getirdiği bir sonuç bu. Aslında ülkeye dönene kadar bunu çok idrak edememiştik ama döndüğümüz andan itibaren yaşadığımız duyguları anlatmak mümkün değil.

Bu karşılaşmalar öncesi takım arkadaşlarınızla hiç dertleşir misiniz? Korkularınızı, endişelerinizi paylaşır mısınız?

Tabii ki. Ailelerimizden çok birbirimizle vakit geçiriyoruz. Her iyi ve kötü anda yan yanayız. Çok şey paylaşıyoruz. Aynı hisleri paylaştığımız için birbirimize yardım etmek daha kolay.

Bu noktalara geleceğinizi düşünüyor muydunuz?

Hedeflerinizin peşinden koşmak bence çok önemli. Bu noktalara geleceğimi düşünüyordum diyemem ancak hayallerimin peşinden koşmak için çok çalıştım.

BÜYÜK FEDAKARLIK VE EMEK VAR

Voleybolcu olmak stresli mi?

Kesinlikle evet! Sadece voleybolcu değil; sporcu olmak, bunu bu seviyede profesyonel olarak yapmak hiç kolay değil. Dışarıdan hissettiğimiz stres ve kendi içimizde oluşturduklarımızla başa çıkmak zor. Bunu bazen iyi yönetebiliyoruz, bazen de yardım almak gerekiyor. Dışarıdan bakıldığında tüm dünyayı geziyoruz, eğlenceli bir iş yapıyoruz, üstüne para kazanıyoruz gibi duruyor ama öyle değil. Büyük fedakarlık, çaba, ve emek var.

DÜZENLİ OLARAK PSİKOLOJİK DESTEK ALIYORUM

Diyetisyen ve psikologlarla çalışan birçok sporcu görüyoruz. Siz de bu şekilde mi çalışıyorsunuz?

Sportif performansıma destek olması amacıyla düzenli psikolojik destek alıyorum. Oldukça da faydasını görüyorum.

‘Hande Gibi Smaçla’ projesi sizin için ne ifade ediyor?

İlk defa Türk bir voleybol oyuncusu için bir oyun yapıldı. Red Bull sporcusuyum ve bu tarz bir oyun yapılması beni çok mutlu etti. Bu tarz işlerin voleybola olan ilgiyi artırdığını düşünüyorum.

Sizin için zirve neresi?

Olimpiyatta madalya almak.

Bu kadar yoğun tempoda enerjinizi ve motivasyonunuzu nasıl koruyorsunuz?

Üç günde bir maç yaptığımız bir tempo içindeyiz, bu sebeple motivasyonumuzu sürekli üst seviyede tutmamız gerekiyor. Buna alıştım.

Sizi en çok neler rahatsız eder?

Başarısızlık rahatsız eder. k Kadın voleybolunun bu kadar başarılı olmasının sebebi ne? Doğru bir altyapı, sporcu yetiştirme sistemi olması.

SPORCU OLMASAM MÜZİKLE YA DA MODAYLA İLGİLENİRDİM

Voleybol, hayatınıza nasıl girdi?

Spora ilgim hep vardı, ağabeyim ve kuzenlerimle birlikte iki ağacın arasına ip gerip voleybol oynamaya başladım. İlkokulda beden eğitimi öğretmenim yeteneğimi keşfetti ve kulüplere yönlendirdi.

Filenin sultanlarından biri olmasanız bugün hangi işi yapıyor olurdunuz?

Müzik veya modayla ilgilenirdim.

Başarınızı neye borçlusunuz?

Disiplinli çalışmama ve kendime olan inancıma.

Voleybol, hayatınızda neleri değiştirdi?

Takım sporu olduğu için çok daha disiplinli yaşamayı ve birlikte paylaşmayı öğretti.

Yeni nesle, geleceğin sporcu kadınlarına ne öğütler vermek istersiniz?

Çok çalışmak ve hedeflerinizin peşinden koşmak bence çok önemli. Eleştirilere kulak asmayın ve pes etmeyin, inandığınız şeyin peşinden gidin.

Gençler için, kadınlar için müthiş bir rol modelsiniz. Kadınlara, ne mesaj vermek istersiniz?

Çok çalışmak ve hedeflerinizin peşinden koşmak bence çok önemli. Eleştirilere kulak asmayın ve pes etmeyin, inandığınız şeyin peşinden gidin. İnanmak başarmanın gerçekten yarısı. Bu sadece bir laf değil.

BUNDAN SONRAKİ HEDEFİM OLİMPİYAT MADALYASI

I‘Hangi başarıyı getirirseniz getirin insanların gözünde futbol hep bir adım önde’ algısı sanki voleybolla kırıldı mı? Bana mı öyle geliyor?

Branş bazlı kıyaslar bence çok doğru bir yaklaşım değil. Voleybola olan ilgi ve bu ilgi paralelinde artan bir başarı var. Benim tek odaklandığım konu, voleybolda başarılı olmak ve bu ilginin karşılığını verebilmek.

Geleceğe yönelik hedefleriniz neler?

Hedefimde Olimpiyat madalyası var.

Sosyal medyada sizi hem destekleyen hem de eleştiren pek çok yorum var. Oradaki linç kültürü sizi rahatsız ediyor mu?

Dış etkenlere karşı oldukça kapalıyım. Başarıyı kutlamayı bildiğim gibi başarısızlıkta da kendimi eleştiriyorum. O sebeple dış etkenleri pek değerlendirmeye almıyorum.

‘DÜNYAYI GEZEREK PARA KAZANIYORLAR’ DİYORLAR AMA BİZ ORALARA ÇALIŞMAYA GİDİYORUZ

Sizi en çok zorlayan voleybolcu kim oldu?

Ağabeyim.

Sizce kariyerinizin dönüm noktası neresi?

Galatasaray’da oynadığım sezon.

Bazıları sporu meslek olarak görmez. Böyle düşünenlere ne söylemek istersiniz?

Profesyonel olarak yapılan her iş bir meslektir. Dışarıdan baktıkları zaman yaptığımız iş çok kolay görünüyor. “Çok para kazanıyorlar, çok mutlular, dünyayı geziyorlar” diyorlar ama biz oralara gezmeye değil, çalışmaya gidiyoruz.

Kaç yaşına kadar aktif oyuncu olabilirsiniz?

Mental ve fiziksel olarak kendime inandığım sürece olabilirim. Yolum daha uzun.

En büyük tutkunuz nedir?

Müzik…”

Kaynak: Posta Magazin