Köşe YazarlarıManşet

M.E. Marmara Akademi İzmir’den Galibiyetle Döndü

Merhaba Voleybol Aktüel Takipçileri;
Kadınlar 1. Lig A Grubu Göztepe – M. E. Marmara Akademi maçı İzmir’de Alsancak Atatürk Spor Salonu’nda oynandı.

Maça seyirci alınmadı. İki hafta önce Göztepe-Karşıyaka maçında çıkan olaylar nedeniyle Göztepe’ye bir maç seyircisiz oynama cezası verildiğinden maç seyircisiz oynandı.

Göztepe; Aylin YALAZ, Selcan PARTAL, Aleyna BAŞAK, Melis KATİPOĞLU, Gizem BAYRAKTAR, Cansu HOAG, (Nehir KURTULAN – L) altısıyla maça başladı.

M. E. Marmara Akademi; Çağla SALİH, Sude HACIMUSTAFAOĞLU, Ece EKE, Pelin ÖZKILIÇÇI, Hatice Nur KIRIMLI, Sezen KEŞKEKOĞLU (Gülce GÜÇTEKİN – L) altısıyla maça başladı.

M. E. Marmara Akademi, Göztepe’yi kendi sahasında 3-0 yendi. Setler şöyle; 21-25 / 14-25/ 18-25

Setler üzerinden şu takım bunu yaptı, bu takım bunu yaptı diye yazmayacağım. Çünkü üç setin üçü de birbirinin kopyası.

Maça gelince;

Marmara Akademi, teknik ve fizik kondisyonu iyi olan bir takım. Genç, hırslı ve teknik oyunculardan kurulu bir takım. Voleybolu teknik ve taktik olarak nasıl oynanması gerekiyorsa öyle oynuyorlar. Voleybolun etkili servis, blok savunma, etkili hücum, geri savunma gibi teknik becerilerini başarıyla ortaya koydular. Çok az servis hatası yaptılar ve servisin nereye, ne şekilde atılacağını beyinlerine iyi yerleştirmişler. Rakipten gelen atakları organize bir şekilde blok savunma ile kesiyorlar ya da yumuşatıyorlar. Arka savunmada, çok hareketliler, top yere düşmüyor. Smaçörler ataklarını fileye çok yaklaşmadan yapıyorlar. Topu çapraza vuruyorlar.

Daha maçın başında Göztepe’nin direncini kırdılar. İlk sette 5-0 öne geçtiler. Teknik molaya 12-7 önde girdiler. Birinci setin sonuna kadar 4-5 sayılık farkı korudular. İkinci sette 12-7, üçüncü sette 12-9 teknik molaya önde girdiler.

Marmara Akademi, teknik yönden üstün bir oyun sergilemekle kalmadı. Oyun zekası ve oyun strateji bakımından da üstün bir oyun ortaya koydular. Blok yapan oyuncuları, rakip takımın pasörünün kime top atacağını seziyor ve çabuk önlem alıyorlar.

Marmara Akademi için daha önceki yazılarımda belirtmiştim. Karşısında gününde olmayan, formsuz olan, yavaş oynayan takımlar kaybeder demiştim. Voleybol, takım sporları içinde, bir takımın kendi oyununun yanında rakibe göre de oyun kurgusu geliştirilerek oynanan bir oyundur. İşte Marmara Akademi bunu çok iyi yapıyor, blok hücum yapması, havuza atılan toplar, smaçlarda bloktan kaçmalar, etkili servisler gibi…

Oyuncular senkronize bir şekilde birbirlerini çok iyi takip ediyorlar. Oyun içinde sanki her oyuncunun bir yedeği varmış gibi, topa vuranın ve topa hamle yapanın arkasında mutlaka bir oyuncu hazır ve nazır. Hele havuza atılan toplarda üç oyuncu atılıyor, biri kaldırıyor, ayaktakiler smaç yapıyor.

Göztepe, aslında çok kötü oynamadı. Daha öncede yazdım, Göztepe mücadele ediyor, hırslılar ve kazanmak için çaba sarf ediyorlar. Ancak, bütün bu gayretleri ve çabaları karşısında, teknik ve taktik bakımından daha üstün bir performans sergileyen bir takım vardı. Hücum etmediler mi ettiler, top rakipten geri geldi. Pasör top dağıttı mı dağıttı, ancak rakip oyuncuların müthiş bir görsel zekası var, çok çabuk pozisyon alıyorlar. Arka savunmayı da iyi yaptılar. Ancak, rakip takım topu boş alana kaçırıyor. Yalnız şunu belirtmek isterim. Daha öncede yazdım, Göztepe’nin orta oyuncuları daha fazla oyunda olmalılar. Ya da daha fazla oyunun içinde olmalılar. Rakibin smaçları genelde arkaya düştü.

Marmara Akademi’nin Liberosu Gülce GÜÇTEKİN için ayrı bir paragraf açıyorum.

İnanın çok keyif veriyor seyretmesi. Bir liberonun ötesinde tamir bakım ustası gibi. Arkaya, öne, dışarıya top nereye düşecekse Gülce orada, kendi düşüyor top düşmüyor… Ne kadar bozuk top, ayarsız top, yolunu şaşırmış top varsa Gülce ona bir ayar çekiyor, bakımını, tamiratını yapıyor pasörüne sapa sağlam teslim ediyor. Öyle, topu aldım, manşet aldım deyip yerinde çakılı kalmıyor, hemen farklı varyasyonlardan pozisyon alıyor. Sahada pır pır dolaşıyor, topu bir gölge, bir uydu gibi takip ediyor. Bir ara dedim ki, çaktırmadan maç öncesinde toplara cip takmış olabilir mi? Gülce nerede top oraya düşüyor… Top nerede Gülce orada…

Hele birinci sette, 23. sayıyı kazandıkları rallide, top üç kez Marmara Akademi’nin sahasına geçti. Birincisinde manşet aldı, pasörüne verdi; ikincisinde arkadaşından sekip yolculuğa çıkan topa arkadan yetişti, dur gitme dedi, yerde yüzerek topun altına girdi ve arka çizgiden 4-5 metre uzaklaşan topu kurtardı; üçüncüsünde çaprazdan arka bölgeye sert gelen topu ani bir refleksle kurtardı, kendi yere düştü, top rakip sahaya gitti, rakip hata yapınca Gülce’nin sayısı oldu.

Hele bir de rakip servis atarken, önce saçını bir sıkılaştırıyor, dizini büküyor, kollarını yere paralel yapıyor, avcının siper aldığı gibi kollarını ileri geri oynatıyor, sağa sola bir yaylanıyor, işaret parmağını açıyor, kapatıyor… Piyanist’in, piyanoya akort yaptığı gibi Gülce de kendi kendine akort yapıyor.  Gülce için oyunun içinde demek az bile, oyun onun içinde…

Bir paragraf açayım dedim, üç paragraf oldu. Böyle yetenekli ve özgün bir oyun stili olan bir oyuncuyu yazmak çok keyif verdi. Yıldız ve Genç Milli olan bu libero ötesi liberonun A Milli takımımızın libero mevkine emin adımlarla ilerliyor. A Milli takımımızın uzun süre libero ihtiyacı olmayacaktır.

Herkese iyi haftalar dilerim.

 

Atila İNCE

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu