Kulüpler düzeyinde Eczacıbaşı ve Türk Hava Yolları’nda, milli takımlar bazında ise Türkiye ile Yunanistan’da yardımcı antrenörlük yapan Yunus Öçal, 2022 Kasım ayında başladığı ilk başantrenörlük deneyiminde kısa sürede önemli bir başarıya imza attı.
Yunus Öçal yönetimindeki AEK, Yunanistan Kupası finalinde Panathinaikos’a 3-1 üstünlük kurarak bu organizasyondaki ilk şampiyonluğunu elde etti. Bu başarının ardından dikkat çeken genç çalıştırıcı Yunanistan Kadın Voleybol Milli Takımı’nın başantrenörlük görevine getirildi.
Kupada başarısını, milli takıma geliş sürecini ve geleceğine dair önemli açıklamalarda bulunan Öçal, FANATİK’e süreci ve yaşadıklarını aktardı.
İşte Yunus Öçal ile gerçekleştirilen röportaj…
‘ABBONDANZA BENİ ÖNERDİ’
Yunanistan Kadın Voleybol Milli Takımı’nda başantrenörü görevine getirildiniz. Süreç nasıl gelişti? Detaylarını sizden dinleyelim.
“Yunanistan Kadın Voleybol Milli Takımı’ndaki başantrenörlük görevi mevcut başantrenör Marcello Abbondanza’nın Kore takımı ile anlaşmasıyla gerçekleşti. Kore’de uzun bir sezon olduğu için yaz dönemi milli takımda beraber olamayacaktı. Daha sonra bunu tabi ki milli takıma beyan etti. Ve milli takımda antrenör aramaya başladı. O süreçte tabi milli takımın mevcut antrenörü Marcello Abbondanza’ya da sordular. Sağ olsun o da beni önerdi. Diğer antrenörlerle de görüştüler ama sonunda bana karar kıldılar. Durum budur.”
‘GENÇ OYUNCULARIMA YER VERİP GELİŞTİRMEK İSTİYORUM’
Yunanistan Milli Takımı’nda ilk değişimleriniz neler olacak?
“Esasında çok ciddi bir oyuncu skalamız yok. Yani ilk değişimlerimiz neler olacak derken oyuncu bazlı çok fazla bir şey değiştirebileceğimizi düşünmüyorum. Genç oyuncu çok koymak istemiyorum çünkü önümüzde Avrupa Şampiyonası var ve sonuç odaklı bir şeyler yapmamız lazım. Daha sonraki süreçlerde eğer birliktelik devam ederse tabii ki genç oyunculara yer verip takımı gençleştirmek istiyorum. Ama şu aşamada takımın tecrübeli oyuncularla beraber sonuç alma odaklı kurgulanması yönünde düşüncelerim var.”
‘VOLEYBOL KALİTESİ GİDEREK ARTIYOR’
Yakın zaman önce AEK Kadın Voleybol Takımı ile tarihte ilk kez Yunanistan Kupasını kazanmıştınız. Yunanistan voleybolunu yakından gözlemleme fırsatınız oldu. Yunan voleybolu hakkında neler söylersiniz?
“Evet AEK Kadın Voleybol Takımı’nın tarihinde ilk kez kazandığı kupa çok değerliydi. Çok güzel bir süreç geçirdik. Sonrasında lig şampiyonluğu içinde ciddi savaş verdik ama başaramadık. Fakat aldığımız kupa gerçekten çok değerli bir kupaydı. Ligi nasıl değerlendiririm? Derseniz de şöyle söyleyebilirim. Gerçekten üst düzey mücadelenin olduğu voleybol kalitesinin gün geçtikçe arttığı bir lig. Tabii ki saha ve zemin şartlarının daha da iyi olması gerekiyor. Yani daha da kaliteli hale gelmesi gerekiyor ama onun dışında voleybol kalitesi olarak gerçekten iyi oyuncuların mücadele ettiği ve Avrupa’da yükselen bir değer olmaya başlayan bir lig diye görüyorum.”
‘NEDEN OLMASIN’
Gelecek planlarınız arasında Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımını çalıştırmak bulunuyor mu?
“Gelecek planı evet tabii ki neden olmasın? Türk Milli Takımı’nın başında zamanı geldiğinde çalışmak tabii ki de isterim. Ama her şeyin zamanı olduğunu düşünüyorum. Yavaş yavaş hareket etmenin, adım adım ilerlemenin doğru olduğunu düşünüyorum. Öncelikle tabii ki yardımcı antrenörlükten sonra kulüp çalıştırdım. Çalıştırmaya devam ediyorum. Buradan edineceğim tecrübelere ek burada şimdi milli takım çalıştıracağım. Burada yapabileceğim güzel şeyler ekstra belki ilerde Türk Milli Takımı’nı çalıştırmama da vesile olacaktır. Tabii ki de gelecek planlarımın arasında var. Neden olmasın?”
‘CİDDİ FARK VAR’
Eczacıbaşı ve Türk Hava Yolları Spor Kulübü’nde yardımcı antrenörlüklerinizden sonra Kasım 2022’den beri AEK takımının başantrenörlüğünü yapıyorsunuz. Sizin deneyimlerinizden yola çıkacak olursak yardımcı antrenörlük ve başantrenörlük arasındaki farklar neler?
“Bana kalırsa ciddi fark var. Yardımcı antrenör, başantrenörün talimatlarına ayak uydurması gereken ve bu doğrultuda hareket etmesi gereken, kendi fikirlerini daha çok oyuncuya değil de antrenöre vermesi gereken bir pozisyon. Çünkü takım içinde farklı düşüncelerin oluşmasına engel olması gerekiyor yardımcı antrenörün. Eğer ki kendi fikrini, düşüncesini oyuncuya ‘ya işte şu şöyle olmalı, hoca böyle söylüyor ama bu böyle olmalı şeklinde’ sunarsa tabii ki de ikilem yaratır ve bu hoş bir durum oluşturmaz. Bu yüzden yardımcı antrenör çok ciddi bir göreve sahip takım içinde. Takımın iç dinamiğiyle alakalı oyunculara yakınlıkla alakalı fazlaca bilgi edinebilir. Bence yardımcı antrenörün başantrenörden en büyük farkı bu. Antrenör olarak düşündüğümüzde de antrenör takımın beyni. Bütün sistemini belirleyen kişi. Tabii ki oyuncuların elindeki oyunculara göre bunu yapana kişi. Bu doğrultuda da tabii ki de yanındaki insanların ona destek olması ve kendi fikrine ayak uyduruyor olması önemli. Bence başantrenörlük çok çok daha tabii ki de zor yardımcı antrenörlüğe göre. Sorumluluğu çok daha fazla. Karşılaştığı sorunlar çok daha büyük. Ama yardımcı antrenörlüğünde dediğim gibi başantrenöre olan yüzde yüz fikir birliği önemli.”
‘SÜRPRİZ YAPACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM’
Çok kısa bir süre önce eski kulübünüz Türk Hava Yolları Spor Kulübü dünyanın en önemli başantenörleri arasında gösterilen Brezilyalı Ze Roberto ile anlaştı. Ze Roberto’nun Türkiye’ye gelişi hakkında neler söylersiniz?
“Evet Türk Hava Yolları bence kendi voleybol tarihinin Türk Hava Yolları voleybol tarihinin en önemli hamlesini yaptı. Yani şu anda belki de dünyanın en iyilerinden bir tanesi Ze Roberto’yu getirdi. Ze Roberto gençlerle de çok uyumlu çalışabilen, tecrübelilerle de uyumlu çalışabilen iki grupla da ciddi başarılar elde edebilen bir antrenör. Yani bende keşke bir sene bile olsa yarım sezon bile olsa onunla çalışabilseydim. Bence çok büyük bir iş yaptılar. Takımı da bu doğrultuda kuracaklarına inanıyorum. Ve önümüzdeki sene Türk Hava Yolları’nın ciddi bir başarı elde edebileceğini düşünüyorum. Yani farklı bir sürpriz yapabileceğini düşünüyorum açıkçası.”
Hatice Merve Mutlu – FANATİK ÖZEL HABER
