Mardinlinin yüreğini aydınlatan meşale: Yeni Kızıltepe Spor

Kızıltepemizde Cevhertepe köyü vardır. Bu köyde yaşayan gençlerin voleybola olan tutkularını yıllar öncesinden bilirim. Ancak bu tutkunun bir kıvılcıma ve bu kıvılcımın kocaman bir meşaleye dönüşebileceğini itiraf etmeliyim ki asla tahmin edemezdim.

Cevhertepe köylüsünün başlattığı bu kıvılcımın ateşlediği meşale öylesine büyüdü ki, Kızıltepe’yi, Mardin’i ve kısacası Mezopotamya’yı çepeçevre sararken yüreklerimizi aydınlattı.

Yeni Kızıltepespor’a dönüşen ve bugün için voleybolun süper ligi olan Efeler Ligi’ne kadar yükselerek yüreklerimizde de büyüyen bir takımımız var artık.

Efeler Ligindeki ilk iki maçını da kazanan Yeni Kızıltepe Sporumuzun bu haftaki rakibi Galatasaray idi. Yanlış okumadınız, Galatasaray deplasmanındaydık bu hafta!..

Yeni Kızıltepespor Genel Koordinatörü Şino Cevheroğlu’nun daveti üzerine takıma eşlik etmek üzere kafileyle birlikte İstanbul’a gittim.
Ligde çıktığı iki maçı da kazanmış olmanın getirdiği moral ile Galatasaray gibi; Avrupa’da ve Türkiye’de birçok kupayı müzesinde bulunduran zorlu rakibe bir sürpriz yapmanın umudu hakimdi kafilede. Otele yerleşmenin akabinde maç öncesindeki son antrenman için maçın oynanacağı Burhan Felek Voleybol Salonu’ndaydık.

Espriler, artistik servis ve smaçlarla antrenmanı izleyenlerin meraklı bakışları arasında  tamamlanan antrenmandan sonra tekrar otele dönüşle maç saatini beklemeye başladık.

Yeni Kızıltepe Spor’un ilk maçlarını kazanmış olması, AXA Sigorta Kupa Voley’de çeyrek finale adını yazdırmış olması, rakip takımın sporcularında ciddi bir endişeye neden olduğunu ilk bakışta anlayabiliyorduk.

Maçın hafta içinde oynanmış olmasından kaynaklı Galatasaray gibi bir camianın nerdeyse iki elin parmağını geçmeyecek taraftar sayısının desteğiyle salonda yer alması da böylesine önemli ve zorlu bir maça çıkan Yeni Kızıltepe Spor için avantaj hanelerine yazılan bir başka nottu.

Ailecek; eşi ve 6 çocuğu ile ciddi bir Galatasaray taraftarı olmasına karşın, Kızıltepe’de görev yapmış ve geçen süre zarfında Kızıltepe ve Kızıltepelilerle olan güçlü gönül bağlarını koparmamış olan İstanbul Çatalca Kaymakamı Erdoğan Turan Ermiş’in de Kızıltepe’yi desteklemek için bulunduğu salonda maç başladı.

Tuttuğu takımın yediği smaç sayılarını hop oturup, hop kalkarak alkışlar eşliğinde izleyen Kaymakam Ermiş’in maç başında kulağıma fısıldadığı; “Kadir Bey, nasıl bir takım oluşturmuşsunuz. Valla helal olsun” ifadeleri arasında art arda gelen sayılarla ilk seti almayı bildik.

Ne yalan söyleyeyim; maç öncesinde Şino Cevheroğlu’nun “Kadir abi bu maçı inşallah kazanacağız” şeklindeki ifadelerine karşılık olarak;

-Şino Kardeş;

-“Böylesine güçlü bir takımla maç yapmak, maç sonucu ne olursa olsun başlı başına bir başarıdır. Biz nazar boncuğu niyetine de olsa bir set alalım, maksat hasıl olur.” dediğimi hatırlıyorum.

İlk seti almanın rehavetiyle Galatasaray gibi bir takımı rahat yeneriz düşüncesi hasıl olmuştu ki maçtaki 2. seti farklı bir şekilde kaybettik. 3. Seti üstün bir mücadele örneğiyle tam da kazandık derken, bir pzoisyonun getirdiği moral bozukluğuyla mağlup duruma düştük ve nihayetinde maçı 3-1’lik skorla kaybettik ama bunun hiçbir önemi yok tabi ki.

Düşünsenize, Galatasaray gibi, Fenerbahçe gibi takımlara rakip olmak, onları Kızıltepe’de ağırlayacak olmak bile başlı başına bir gurur kaynağı değil midir?

İstanbul’daki ilk deplasmanında takımımıza eşlik etme onurunun yanında bu zorlu deplasmanda yaşanan güzel anılar, aklımdan elbette ki çıkmayacaktır.

Galatasaray’da, Fenerbahçe’de ve daha bir çok güçlü takımda Voleybol oynamış olan tecrübeli kaptanımız İbrahim Emet’in neşe dolu haliyle yaptığı esprilerle yaydığı pozitif enerji; Teknik direktörümüz Akif Gürgen’in takıma olan adanmışlığıyla iliklerine kadar yaşadığı ve yaşattığı kazanma – kazandırma ruhu, Takımın Genel Koordinatörü Şino Çevheroğlu’nun maç sırasındaki salonun bir tarafına durup sakin bir şekilde takımından emin olduğunu hissettiren sükuneti, Yeni Kızıltepespor’un kurucu başkanı Turgut Cevheroğlu’nun yaşadığı kazanma arzusunu tetikleyen stresini bastırmaya çalıştığı istemsiz hareketleri, Kübalı Abrahan’ın morali yerinde olduğunda tek başına maç alabileceğini hissettiren duruşu ve önümüzdeki maçlarda lige damgasını vuracak kadar güçlü bir karakter olduğunu gözlemledim maç boyunca.

MORAL YEMEĞİ

Maçtan sonra takımın forma sponsorları arasında bulunan Kızıltepeli İşadamı Sıddık Öner‘in takıma verdiği moral yemeğinde bir araya geldik. Ataşehir’in en gözde yerinde bulunan İşadamı Öner’in sahibi olduğu Big Beng Cafe Restuaranta takımın onuruna verilen yemekte “Galatasaray’ı elimizden nasıl kaçırdığımızın kritiği uzun uzadıya tekraren yapıldı.

Ardından geri dönüş.

Ve nihayetinde;

Cevhertepe Spor ismiyle ortaya çıkıp Yeni Kızıltepe Spora dönüşen takımımızın bizlere yaşattığı bu gururun bir karşılığı olmalıdır.

Takımımızın yaktığı meşaleyi Her Mardinlinin yüreğine taşımamız gerek.

Ve bu yüreklerde oluşacak coşkuyla el birliği yapmak gerek.

Geçen hafta kazanılan maçın ardından sahaya inen Kızıltepe Kaymakamı Sayın Hüseyin Çam, voleybolcularımızın sevgi gösterisiyle karşılanmıştı. Kendilerine sahip çıkan kaymakamı ellerinin üzerinde tutup havaya fırlatarak sevgi gösterisinde bulunan efelerimizin bu davranışına tanık olanların tamamında büyüyen coşkuyla yükselen duygular, tribünlerden sahaya aktıkça akmıştı.

Her Mardinlinin yüreğini aydınlatan bu meşalenin sönmemesi adına elinden gelen her şeyi yaptığına tanık olduğum Sevgili Kaymakamımızı tek başına bırakmamak gerektiğinin altını çizmek istiyorum.

Değerli işadamlarımızdan Kenan Kösen ile Kenan Duyan’ın hatırı sayılır bir meblağla takımımıza katkıda bulunduklarını biliyorum ama bir yada iki gülle bahar gelmeyeceğini; güllerin çoğaltılması gerektiğini diliyorum.

Ve kısacası bizlere yaşatılan bu gururun karşılığını elimizden geldiği kadarıyla efelerimizi destekleyebilme ümidiyle;

Teşekkürler Cevheroğullarının Cevhertepesi,

Teşekkürler efelerimizi sahiplenen Kızıltepe’nin Kaymakamı Hüseyin Çam,

Teşekkürler duyarlı işadamımız sevgili Kenan Kösen,