Haber Global ekranlarında Candaş Tolga Işık’ın Az Önce Konuştum programının bu akşamki konukları Türkiye Kadın Millî Voleybol Takımı oyuncuları Zehra Güneş, Hande Baladın ve Meryem Boz oldu.
Programdan öne çıkan başlıklar:
Hande Baladın: Örnek almak kötü bir şey değil. Ben de örnek alarak başladım. Biz de eski voleybolcuların tuttuğu bayrağı devam ettiriyoruz. Belki sahada agresif gözüküyor olabiliriz ama dışarıda agresif değiliz. Herkes bizi takip etti, o yüzden bizim hareketlerimizi bile bilmemeleri çok da anormal değil.
Gerekli destek ve ilgi gösterilirse diğer branşlarda da başarılı olabiliriz. Biz daha önceden de başarı kazandık ama böyle bir ilgi görmedik ama arka arkaya gelen başarılarla daha çok dikkat çektik. Kovid’ten dolayı art arda televizyonda olduk. Onun da popüler olmamız da etkisi var.
Takım da çok güzel bir ortam var. Bu kadar başarılı olmamız da bunun da etkisi var diye düşünüyorum. Büyük sevgisini küçükler saygısını aktarıyor.
Tarak kemiğim kırıldığı zaman yaşadığım süreç sıkıntılıydı. Olimpiyat elemelerinden sonra bu süreci yaşamıştım. Sakatlandığım zaman çok üzülmüştüm. Kafamda olimpiyatlara yetişebilecek miyim düşüncesi vardı. Aslında pandeminin başlamasıyla benim için daha şanslı bir dönem oldu. Ligler iptal edildi. Çok az maç kaçırdım. Daha sonrasında çok uzun bir dönemim vardı. Yeni sezona hazırlanmak için. Ama ilk sakatlandığımda lig devam ediyordu. Bir de ameliyatım var. doğuştan bir kis varmış ve kanama oldu. Ameliyat olmak zorunda kaldım. Olimpiyatlarda seyirciyle oynamak daha iyi olurdu tabi.
Arka arkaya turnuva oynamamız bir yerde iyi oldu. Birini geride bırakıp yenisine odaklanmamız gerekiyordu. Antrenmanlar çok yoğun geçiyor. Başarı geldikçe hepsini unutuyoruz. Böyle başarılar gördükçe hep daha fazlasını istiyoruz.
Tecrübe büyük bir fark. Beş sene önce birlikte başladığımız da yaşımız daha küçüktü. Aldığımız sonuçlar değişti. Her sene daha iyisini yaptık. Takım olarak da birbirimize alışarak sahada da performansımız daha da gelişiyor diyebilirim. Her turnuvada bir şeyler kazandık. İlk başladığımızda aldığımız sonuçlar ile şu anki sonuçlar bir değil. Belki iki üç sene sonra daha çok başarı kazanacağız.
Her maçta aynı saç modelini yapıyordum. Son maçta bir değiştireyim dedim, kaybettik.
Uzun boylu olunca kıyafet ve ayakkabı bulmak konusunda zorluk yaşıyorsun.
Bana da Handan diyorlar. Neden öyle diyorlar hiçbir fikrim yok.
Polonya maçı çok kritikti. Ama ortam çok güzeldi. Ortaya geldiğimizde hepimizin gözünden ateş çıkıyordu sanki. Her seferinde ‘nefes alıyoruz’ deyip gittik.
Yüzde 50 kapasite oynamamıza rağmen geçtiğimiz yıllara göre daha çok izleyici var.
“BEN OLDUM” DİYEMEM, GENCİZ VE ÖNÜMÜZDE UZUN BİR KARİYER VAR
“Ben oldum” diyemem genciz ve önümüzde uzun bir kariyer var. Geliştirmemiz ve uğraşmamız gereken çok fazla şey var. Voleybola ben hobi olarak başladım. Spora yatkınlığım hep vardı. Diğer branşları da denedim ama voleybolda daha mutlu olduğum için orada ilerlemek istedim. İzmir’den Eczacıbaşı’na geldiğim zaman işler benim için biraz daha ciddileşti. Aslında jimnastik ile başladım ama buna uygun değildim.
Zehra Güneş: Bence takımda annesinden ablasına, en küçüğünden en büyüğüne kadın olduğu için ve biz bu sembolü her şeyiyle sahneye yansıtabildiğimiz için seviliyoruz, bizi değerli kılan da bu.
Akademik olarak daha başarılıydım aslında ama okullarda seçmeler oluyordu. Vakıfbank’ın spor okulu seçmelerinde 10 metrelik kuyruk vardı. İnsanlar beni tatilde görüp tanıdıklarında “Ben kızımı da voleybola vereceğim” dediler. Şimdiki zamanla eski zaman arasında büyük fark var. Şimdiki zaman çok farklı.
Tüm ekiple o kadar yakınız ki. Ben mesela dışarıda aramda çok yaş farkı olan birisiyle çok da samimi olamam. En son yarışa gidene kadar Formula meraklısı değildim ama gidince biraz takip etmeye başladım.
Şef olup kendi işlettiğim yerin şefliğini yapmak istiyorum. Hep ‘İyi yemek yapıyorum’ diyenler iyi yemek yapamıyor. O yüzden ‘Yapıyoruz bir şeyler’ demek isterim.
Bu sezon benim omzum çıktı. Şansız bir sezondu. Bir ay korona pozitif kaldım.
Pandemiden önceki olimpiyatları bilmiyoruz ama çok güzeldi. Çocukluğumuzun hayallerini yaşadık.
Fiziksel ve mental olarak çok yoğun bir dönem geçirdik. hiç araya girmiş gibi hissetmedik ama böyle de olmamalı. Bir haftalık tatiller yapabiliyoruz ancak o sırada da röportaj teklifleri falan geliyor.
Son dört beş senedir başarımızın sürdürülebilirliğini kanıtlamış bir takımız bence. Bu jenerasyonla ileride daha çok başarıya imza atabileceğimizi düşünüyorum.
Makyaj akıyor aslında. Çok fazla terlemiyoruz da aslında.
Uzun boyu dezavantaj olarak görmüyorum.
Bana Zeze diyorlar. Zehra’nın kısaltışı olarak.
Voleyboldaki hemen hemen her şeyi Giovanni Guidetti’den öğrendim.
Voleybol seyircisinde çok büyük bir artış var. Bizim salon derbi maçların dışında bile doluyor. İnsanların bizi gerçekten izlemek istediğini görüyoruz.
VOLEYBOLUN DESTEKLENMESİ İÇİN GEÇ KALINDI
Meryem Boz: Reyting haberlerini alınca sonunda dedim. Voleybolun desteklenmesi için geç de kalındı. Herkes çok mutlu oldu. Maçın sonucu da güzel olsaydı herkes daha da mutlu olurdu. Voleybol ülkesi olduk. Bunu diyoruz ama spor ülkesi olsak daha iyi olmaz mı? Voleybol ülkesi denilmesinden hoşlanıyorum. Ancak spor ülkesi olsak bütün branşlara destek olunsa.
Herkes mütevazı ve elinden geldiğince uğraşıyor. İçtensiniz ve bu durumda biraz kolej havasını oluşturuyor. Herkes çok saygılı. Ortamımız çok güzel. Çok kötü kaybettiğimiz maçtan sonra da aynı otobüse biniyorsun, herkes üzgün. Ama yine de birbirimize moral verebiliyoruz. Destek oluyoruz hepimiz birbirimize.
Ben spora tenisle başladım. Yaşıtlarıma göre boyun daha uzun olduğu için beni öğretmenim voleybola yönlendirdi. Masa tenisinden sonra voleybola geçtim. Ben Es Es’i tutuyorum. Eskişehirliyim. Kendi şehrimin takımını destekliyorum.
Şu an tek unutamadığımız an Kore maçıdır ve bence uzunca bir zaman da unutamayacağız gibi görünüyor.
Meryem Boz Akademi çok iyi gidiyor. Aslında hemen karar verilmiş bir şey değil. Dört beş yıldır bunun üzerinde düşündük. Dört arkadaş bunu kurduk. Dört kafadan farklı hayaller ve güzel şeyler çıktı. Kız çocukları için kurduk. Amacımız sadece voleybolu öğretmek değil geleceği güçlü kadınlar hazırlamak. Voleybolu öğretmeye küçük yaştan başlamak istiyoruz. Yerimiz Eskişehir’de. Açılış çok kalabalık oldu. Takım arkadaşlarımız bana özel videolara gönderdiler. Çok duygulanan bir insan değilim. O gün konuşmayı yayınladılar ve ben kalkamadım. Herkes çok yoğun ama yine de bir şekilde vakit ayırmışlar. TED Koleji’ndeki ofisimizden direkt başlayabilirler.
Merve Gülaç ve Emre Ünlü kız çocuklarına yol gösterebilmek adına benimle birlikte yola çıktılar. Arka tarafta da bir sürü bu işlerde yardımcı olan ekibim de çok değerli. Ablam da her konuda yardımcı oluyor. İsmi Meryem Boz belki ama tüm ekibe teşekkür etmek istiyorum. Kuruluş da çok güzel, TED Koleji. Küçük yaştan zeminin çok iyi olması lazım. Yardım edebildiğimiz bütün kız çocuklarımıza dokunmak istiyoruz. Belki de Urfa’daki bir kız çocuğu hiç hayatında İstanbul’u görmedi. Onlara belki İstanbul’u gezdireceğiz. Belki o da İstanbul’da üniversite okumaya karar verecek. Akademi olarak Doğudaki kız çocukları için de girişimlerimiz olacak.
Akademi için boy bir avantaj ama boyu kısa olanın da daha çok çalışıp aradaki açığı kapatması gerekir. Kayırt sırasında fiziksel olarak bir beklentimiz yok. Herkes kayıt yaptırabilir.
Sporcudan önce insanız. İstediğimizi yiyebiliriz.
Olimpiyat elemelerinden önce sakatlandım. Yürüyemiyordum. Fizyoterapistimiz beni bir haftada yürüttü ve o yırtıkla oynadım.
Sağlığım el verdiği müddetçe oynamak istiyorum. Her zaman kazanma odaklıyım. Kaybetmeyi sevmiyorum. Hedefim sağlıklı bir şekilde oynamaya devam etmek.
Benim Polonya’da oynadığım dönemde Polonya voleybol seyircisi olarak daha gelişmiş bir ülkeydi. Her maça en az 10 bin kişi geliyordu. Benim için çok güzel bir deneyim oldu. Başarılı da oldu. O dönem Türkiye’ye göre voleybol seyircisi yüksek olan ülkelerden birisiydi.
OLİMPİYATLAR BEKLEDİĞİM GİBİ DEĞİLDİ
Olimpiyatlar beklediğim gibi değildi. Şehir çok sessizdi. Ölü şehir gibiydi. Olimpiyat Köyü’nde daha çok eğlence beklerdim. Sessizdi. Daha keyifli olmasını beklerdim.
Fiziksel ve mental olarak çok yoruluyorsun. Yolculuklar uzun, antrenmanlar yorucu. Sosyal olamıyorsun. Ailene vakit ayıramıyorsun. Başarılar geldikçe de robotlaşıyorsun.
Final maçına çıktığın zaman varını yoğunu ortaya koyuyorsun. Oradaki ufak tefek hatalardan gidiyor maç. Gümüş madalya alınca altın madalya da alabilirsiniz diyorlar. Madalya ile döndüğümüz için çok mutlu oluyoruz. Kazanmak kadar kaybetmek de güzeldir demeyi sevmiyorum. Ama kaybettiğin maçlardan da bir şeyler öğreniyorsun. Kaybettiğimiz zaman içimiz kan ağlıyor. Herkes bundan emin olsun.
Gece makyajı yapmadığımız için çok da akacak bir şey yok aslında.
Voleybola başladığımda çok inceydim. Smaç adımlamasını öğrenmeden önce ben olduğum yerde dikey sıçrama yapıyordum. dikey sıçramam bayağı iyiydi. Sonra bunu gören arkadaşlarım “Mario gibi sıçrıyorsun” dediler. Aslında çocukluktan da geliyor bu lakap. Çok alıştım buna.
Giovanni Guidetti hırslı bir adam. Kimi nasıl oynatacağını biliyor. Kimin eksiği var ona göre çalıştırıyor. Onunla çalışmak keyifli ama bir o kadar da zor.
Polonya maçını sayı sayı oynadık. Siz bir bütün olarak izlediniz ama biz sayı sayı oyandık.
Büyük şehirlerde az seyirci oluyordu ama küçük şehirlerde daha çok seyirci oluyordu. Onlar hep tamamen doluydu. Önemli olan şimdi büyük salonları da doldurabilmek. 3 dakikada maç biletleri satılmış. Eczacıbaşı Vakıfbank maçlarının da hemen biletleri satılıyor.
Biz sonuçta herkes bir yerden gelerek, çaba göstererek bu sporu yapabiliyoruz. Biz yapabiliyorsak herkes yapabilir, isteyin ve korkmayın sadece.
“OYUNCULARIMIZIN HİKAYESİ HERKESE İLHAM OLUYOR”
Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ: Biz bütün paydaşlarımızla takım olmak istiyoruz. Bizler sadece yönetim olarak bir çatı oluşturduk. Üzerimize düşen görevi yerine getirme gayreti içindeyiz. Filenin Sultanları hikayesi 2003 yılında başlıyor. Voleybol hareketi, voleybol ülkesi olma yolunda bir hareket başladı. Biz voleybol değil neden bir spor ülkesi olmayalım. Ben bir spor adamıyım. Bütün branşların bu noktada olmasını arzu ederim. Oyuncularımızın hikayesi herkese ilham veriyor.
“AVRUPA İKİNCİSİ OLDUK DİYE ÖZÜR DİLER HALE GELDİK”
Kulüplerimizin oyuncuları ile bir araya geldik. Bugüne kadar hiçbir kulüpten mantıksız bir talebim olamaz. Neden birlik beraberlik içinde olup da daha iyi şeyler yapmayalım? Filenin Sultanları ile ilgili belgeselimizi mutlaka izleyin. Hiçbir başarı tesadüf değil. Biz bu yolun başındayız. Bizi ne tatmin eder biliyor musunuz? Taraftarların dev ekranlarda seyrederken biz final oynadık ve ikinci olduk. O dönemde bile biz özür diler hale geldik. Avrupa ikincisi oluyoruz bu hale geliyoruz. Öyle güvenmişiz ki bu kızlarımıza. 18 hafta ülkelerinden uzak ve pandemiden dolayı da zor oldu bu işler. Ülkeleri için her şeyi yapan emek veren bu sultanlara sizin huzurunuzda tekrar teşekkür ediyorum.
31 yıldır yapılan kulüpler dünya şampiyonası Ankara’da olacak. Burada da ilk defa Türkiye’yi aldık organizasyona. İki takımla katılıyoruz organizasyona ve bunu şart koştuk. Pandemi döneminde Türkiye’ye şampiyonluğu getiren yine kızlarımız. Hollanda’da yapılacak dünya şampiyonası da var. İnşallah final oynarlar. Önümüzdeki sene eylül başında dünya şampiyonası Hollanda’da olacak. Ben çok şanslıyım. Benim iki oğlum var, kızım yok ama voleybolcu kızlarımızın hepsi benim evlatlarım. İnşallah, bu ülkeye daha çok başarı kazandıracaklar.
